Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, Muğla'nın Bodrum ilçesinde tatilini geçirirken tanıklık ettiklerini anlattı. Bayramdan iki hafta önce Bodrum'a gittiğini belirten Ceyhan, sadece bir kez dışarıya çıktığını söyledi.
‘Tabloya kimsenin itiraz ettiği falan da yoktu’
Prof. Dr. Ceyhan, "Hemen hemen hiç çıkmadım. Bir kez çıktığımda sakindi ortalık ama bayrama doğru çok kalabalıklaştı. Benim gördüğüm, mesafeye uyum hiç yoktu, maske takmak da yüzde 5'ler civarındaydı. Hatta o kadar kanıksanmıştı ki tabloya kimsenin itiraz ettiği falan da yoktu. Böyle olduğunu görünce ben bir daha çıkmadım dışarıya, zaten bayramın ortasında döndüm" dedi.
‘Oteller, sahilleri kapatmış dolayısıyla milyonlarca insana çok dar şeritler kalıyor’
Kalabalıklaşmalarda uyum yetersizliğinin arttığını belirten Prof. Dr. Ceyhan, "Bu çok tehlikeli. Mutlaka bunun sonuçları ortaya çıkıyor. Şimdi basından izlediğim kadarıyla o bayramdaki kalabalıklaşmalar yok. Tabi bunu ortaya çıkaran birçok faktör var. Bunların bir kısmı önlenebilirdi. Bunlardan bir tanesi sahillerde insanlar çok üst üste denize girdi. Örneğin ben daha önce de söylemiştim; halka açık yerler çok dar. Oteller, özel plajlar, siteler sahilleri kapatmış. Dolayısıyla milyonlarca insana denize girebilecekleri çok dar şeritler kalıyor. Orada kalabalıklaşmaları önleyemezsiniz. Özel plajlar, sitelerin sahil kenarlarındaki tesislerine izin verilmeyebilir. Halka daha çok denize girebilecekleri alan sağlanabilir" diye konuştu.
‘Yurt dışından gelenler de riski arttıracak’
Otellerde önlemlerin daha iyi olduğunu kaydeden Prof. Dr. Ceyhan, "Büyük otellerin ciddi önlem aldıklarını basından izledim. Şimdi bir de yurt dışından insanlar gelmeye başladı. Bunlar da riski arttıracak. Biz de genelde 'her şey dahil' sistem olduğu için gelen turistler çok dışarıya çıkmıyor. Ancak otel personeli aracılığı ile onlara virüs bulaşıp oradan dışarıya yayılırsa bunlar da vaka sayılarını arttırıcı etkide bulunabilir" ifadesini kullandı.
Bu işin iki ucu var; bir devlet tarafı bir de halk tarafı var’
"İnsanların şunu bilmesi lazım; bu işin iki ucu var. Bir devlet tarafı bir de halk tarafı var. Devlet sıkı tedbirler alarak vaka sayısını binler civarına indirdi fakat ondan sonra bir noktaya geldik zorlanmaya başladık" diyen Prof. Dr. Ceyhan, sözlerini şöyle sürdürdü:
‘Ev içi bulaşlar artık çok önem kazanmaya başladı.’
"Burada 2 tane olay var; biri halkın uyumu. Yani halkın uyumunun daha da artması lazım ki hastalık kontrol edilebilsin. İkincisi de belirtisiz kişiler. Bunları yakalayamadığımız sürece bunlar bulaştırmaya devam ediyor. Bunların bulaştırmasını önlemek için daha çok belirtisiz kişiye biz tanı koymalıyız. Öbür türlü ne oluyor, biz bunları tespit edemedikçe herkesi şüpheli, belirtisiz taşıyıcı olarak kabul etmek durumundayız. Herkese karşı mesafeli ve maskeli olmalıyız. Öbür türlü kime ne zaman bulaşacağı belli olmaz. 'Ben hiçbir yere çıkmadım, neden koronavirüs bulaştı' diyen çok sayıda insan var. Bakıyorsunuz ailesinden biri bulaştırmış. Bu da en sık görülen bulaş şekli. Ev içi bulaşlar artık çok önem kazanmaya başladı. Tatil yörelerinde özellikle insanların maske takmasının zor olduğunun farkındayım. Ama bir kalabalığa giriyorsanız, biri ile 1,5 metreden yakın temas edecekseniz onun dışında da sizi koruyacak hiçbir önlem yok."