‘The Sound of Colleagues’ (Meslektaşların Sesi) adlı site, yoğun ofis ortamından çıkıp mecburen evlere kapanan çalışanların bu süreçte yalnız ve izole hissetmemesi için, ofise dair hemen hemen her gürültüyü eve taşıyor.
Sitede oda içindeki sesler, etraftaki konuşmalar, açık camdan gelen cadde gürültüsü, ofisin köpeği, kahve makinesi, yazıcı, telefon, klavye sesleri ve hatta cama vuran yağmur gibi seçenekler var. Seçeneklerin her biri isteğe göre artırılıp azaltılabiliyor.
King's College London’da Ruh Sağlığı alanında çalışan Profesör Neil Greenberg de, sessiz bir ortamda küçük kesintilerin dikkat dağıtma ihtimalinin daha fazla olduğunu vurguluyor. Greenberg, “Gürültüye alıştığınız yoğun bir ortamda olmanız ve ardından önünüzdeki işe konsantre olmanız daha iyi” diyor.
‘I Miss the Office’ (Ofisi Özledim) adlı bir diğer site de, ofiste kaç kişi bulunacağınızı bile belirleyebiliyorsunuz. Site klasik ofis gürültülerinin yanı sıra öksüren, hapşıran, ıslık çalan veya şarkı mırıldanan meslektaşların seslerini de eve taşıyor.