'Hemen hemen her şey geri dönüşüm'
Çalışmak kadar bildiklerini başkalarına öğretmenin de kendisini mutlu ettiğini ifade eden Ahmetler “Atölyede çok farklı çalışmalarım var. Bunlardan biri de atık camlardan ürettiklerimdir. Atık camları kesiyorum, şekillendiriyorum ve renklendiriyorum. Bazılarını füzyon uygulamasıyla birbirine yapıştırıyorum yada boyuyorum. Kendim yapıştırıyorum ve en son kafamdaki tasarım neyse örneğin çerçeve ya da masa üstünde bir tabak, bir bardak olabiliyor, o an ben ne yapacaksam bambaşka bir hale dönmüş oluyor. Buradaki her şey hemen hemen hepsi geri dönüşüm. Mesela yağlı boyada paspas, çuval, iplik, alçı kullandım. Boyaları da dahil edince ortaya bambaşka bir şey çıktı. İnsanlar o kadar çok cam atıyor ki hemen hemen her yerde cam bulabiliyorum. Bazen de temiz olsun diye camcılardan, kesip arta kalan parçalarını rica ediyorum biriktirsinler diye. Onlar da beni kırmıyor biriktiriyorlar sonra ihtiyacım dahilinde gidip alıyorum” şeklinde konuştu.
'Bir kadın için cam hiç zor değil'
Cam parçalarının tehlikesine de dikkat çeken Ahmetler şöyle diyor:
“Atık camları dönüştürerek memleketime katkıda bulunuyorum” diyen Ahmetler şöyle devam etti: “Atölyeme gelen insanların psikolojilerinin nasıl iyi olduğunu gördüm. Gelen herkes gülerek çıkıyor, müthiş moral oluyor.”
'Bazen haftalar, bazen günler alır'
Bazı çalışmaların aylarca sürdüğünü ifade eden Ahmetler ayrıca “Ürünlerin üretim aşaması büyüklüğüne göre değişiyor. Bazen aylar, bazen haftalar, bazen günler alır. Sabır işidir. Öğrencilerime de bunu öğretiyorum. Atölyemde maksimum öğrenci sayısı 10’dur ama ben birebir ders vermeyi daha çok verimli buluyorum.” dedi.
'Kadınlar asla vazgeçmesin'
“Kadınlar asla vazgeçmesin. Tuttuklarını koparacaklar. Ekmek artık aslanın midesinde. Sevdikleri işi yapsınlar, kim ne söylerse söylesin. Bir dalı tuttuklarında kırmadan, tutunup mücadele etsinler. Öyle başaracaklarına inanıyorum. Ben hiçbir zaman pişman olmadım ve çok mutluyum böyle bir şey yaptığım için.”