Dün akşam gözaltına alınan ve ifade verip polisler hakkında şikayetçi olan Dönmez, adliyede basın açıklaması düzenledi.
Sözcü'den Can Çapar'ın haberine göre, polisin, bir vatandaşı aramadan ya da kimlik sorgusunu yapmadan önce, istendiği takdirde karar ve yasal dayanağını vatandaşa beyan etme hükümlüğünün olduğunu ifade eden Dönmez, “Polis kıyafetiyle mekan basıp insan kaçırıldığı olaylar yaşadık. Polisin polis olduğunu vatandaşa nazik bir dille beyan etmesi gerekiyor. Kapalı mekanlarda yazılı emrin vatandaşa bildirilmesi gerekiyor. Bu bir zorunluluk” dedi.
'O polisler tutuklanmalı'
Polis memurlarının açığa alınması daha sonra da tutuklanması gerektiğini belirten Dönmez, “Hakkını vatandaşa doğru olarak ifade edemeyen polis, vatandaşın canını ve malını koruyamaz” dedi ve bir süre önce Meclis’ten geçen bekçi, sosyal medya, çoklu baroyu düzenlemelerini işaret etti.
"Bizim ‘polis’ mi yoksa ‘hukuk devleti’ mi olduğumuza karar vermemiz gerekiyor. Her istenmeyenin bastırıldığı, baskılandığı bir süreçten geçiyoruz. Dünkü olay da bununla bağlantılı. Çünkü polis ve bekçi yasasında vatandaşların hakları muğlaklaştırılarak polisin yetkisi arttırılıyor. Bununla birlikte kişisel hak ve özgürlükler kanun ve yönetmelikle uygulamaya dönüştürülüyor."
'Hak aramaya kalktığınızda şiddetle karşılaşıyorsunuz'
"Bazen fiili uygulamayla gri bir alan oluşturuluyor. Dün yaşanan olay her an herkesin başına gelebilir. Ben polise avukat ve baro başkanı olduğumu söyleseydim, bu sorun yaşanmayacaktı. Fakat o baskıcı hale getirilip keyfi şekilde arttırılan polis yetkisinin bir vatandaşın özgürlüğünü gölgelediği yerde hak aramaya kalktığınızda şiddetle karşılaşırsınız. Dünkü olay buna bir örnekti.
Kamuoyuna yansıyan görüntüleri Hatay İl Emniyet Müdürü Vedat Yavuz’la paylaştım. 'Ne gerek vardı, neden baro başkanı olduğunuzu söylemediniz? Siz baro başkanısınız ayıp değil mi?' dedi. Ben de bu ifadeler karşısında ne diyeceğimi bilemedim. Ona 'Had bildirmek için aradıysanız görüşmeyi bitirelim' dedim."
'Emniyet müdürü suç işleyen görevlilerini korudu'
"Bana görüntüleri neden ona gönderdiğimi sordu, ben de ona 'Size emniyet müdürü olarak bir suç ihbar etmek istedim. Siz olmayacaksanız da bu kişi kim olacak? Siz bunu soruşturmakla yükümlüsünüz. Eğer bunu istemekle hata ettiysem özür dilerim, dilerseniz işlem yapmayın' dedim. Bunun üzerine bana 'Bu şekildeki davranışınız ve bu sözlerinizden dolayı utanç duyuyorum' yanıtını verdi.
İl Emniyet Müdürü, suç işleyen kamu görevlilerini korudu. Onların suç işleyen tavrına sahip çıktı. Bu yüzden İl Emniyet Müdürünün görevden alınması gerekiyor. O polisler hakkında ‘kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçundan soruşturma başlatılması, açığa alındıktan sonra tutuklanmaları gerekiyor."