Kipşidze, “Yerel Ortodoks kiliselerinin yöneticileri tarafından yapılan her bir konuşma, bana göre Türkiye'de politik baskı unsuru olarak değerlendiriliyor. Bunun aksini kanıtlamak isterim. Patrik Kirill’in ve diğer yerel Ortodoks kilise temsilcilerinin yaptığı açıklamalar siyasi nitelik taşımıyor, Rus politikasının ya da farklı bir devlet politikasının devamı değil. Bu siyasi bir tutum olmayıp, inançlı kişilerin felsefi tutumudur” diye konuştu.
‘Türk tarafı bu mesajı ne kadar net algılarsa, Ayasofya’nın statüsü ile ilgili çözüm yolları o kadar fazlalaşır’ diyen Kipşidze, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Eğer bu sorun devletlerin siyasi ilişkileri bağlamında ele alınacak olursa, çözüm yolu asla bulunamaz, zira siyasi yaşam iktidar mücadelesini gerektirir.”