Habertürk'te yayınlanan Fikrin Gerçek Fikrin Ne" programında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Temel Karamollaoğlu, Ayasofya kararına ve cuma hutbesinde yaşananlara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın Ayasofya'daki cuma hutbesindeki "Bizim inancımızda vakıf malı kutsaldır. Dokunanı yakar. Fatih Sultan Mehmet Han burayı kıyamete kadar cami olarak kalması için vakfetmiştir. Vakfedenin şartını çiğneyen lanete uğrar” sözlerine ilişkin konuşan Karamollaoğlu şunları söyledi:
"Bunun üzerine herkes yorum yapar. İyi yorumu şöyle olmuş. Yani geçmişte de bu tip hutbelere çıkılırken kılıç alınırdı. Kılıç sağ elde olursa savaş, sol elde olursa barış manasına gelir diye. En azından Diyanet İşleri Başkanımız sol eline aldı ve barış isteğini ortaya koydu. Öbür tarafta da biraz lisanımıza dikkat etmekte fayda var. Orada Diyanet İşleri Başkanı belki Fatih’in vasiyetnamesine atıfta bulunarak bir değerlendirme yaptı. Fatih’in vasiyeti çok açık ve net. Ama şu anda bizim üslubumuz ne olursa olsun, bugünkü şartlarda, çekişme ve kavgayı değil barışı özendirecek bir ifade kullanılması doğru olurdu."
'Türkiye bir çıkmazın içinde'
Karamollaoğlu ayrıca, "Türkiye bir çıkmazın içinde. Ekonomik sorunlarını çözemiyor. Hepsi sanal alemde başarıymış gibi gösteriliyor. Türkiye böyle yönetilemez" diye de belirtti.
Karamollaoğlu, Ayasofya'nın açılış zamanlaması için "istismar" ifadesini kullandı.
Karamollaoğlu, "Bir iktidar zayıflamaya başladığı zaman, toplumsal destek kazanabilmek için, birtakım konuları farklı bir şekilde gündeme getirebilir. Biraz daha kabaca söyleyeyim; 'istismar' edebilir" derken, sözlerine şöyle açıklık getirdi:
"Zamanlamalarda, eğer iktidar belli bir politikalar izlerken, ani zikzaklar yapıyorsa elbette bunun arkasında siyasi beklentisi vardır. Ben bunu yanlış olarak da yorumlamıyorum Bu onun tabi olarak hakkıdır da. Buradan memlekete yarar mı gelir, zarar mı gelir, o ayrı bir konu. Ben istismar dediğim, bunu kullanır manasında. Bugün Ayasofya’nın açılması, lehinde aleyhinde bir sürü değerlendirme yapılıyor. Bunlar bize bir şey kazandırıyor mu? Ayasofya bir simgedir. Ama sadece bu karar bizim problemlerimizi çözer mi?”
"Erdoğan, politik havayı etkilemede çok mahir bir insan" diyen Karamollaoğlu, "Toplumu yönlendirme kapasitesi var, bunu kabul etmek icap eder. Düne kadar 'Ayasofya açılmasın, bunun vebali çok ağırdır' diyen bir insan, şu anda aniden karar verip açıyor. Bu da onun başarısı. Millet buna kanarak oy verirse sıkıntıya razı olur" dedi.
'Birileri malzeme çıkarmak istiyor'
Ayasofya açılışına katılmamasının özel bir nedeni olmadığını ifade eden Karamollaoğlu, "Bizim teşkilatlarımız kitlesel olarak katıldılar. Ben buraya protesto mahiyetinde gitmedim demiyorum ki. Birileri buradan malzeme çıkarmak istiyor. Gitseydim başka bir mana çıkarılacaktı, gitmediğim için farklı bir yorum yapılıyor. Bekliyordum zaten bunu. Ama önemsemiyorum. Benim gidip gitmemem orada bir değişiklik göstermeyecekti. Ben bunun Türkiye’nin gelişmesinde ve gidişatında benim katılıp katılmamamın çok önemli bir mesele olduğu kanaatinde değilim. Çok doğru bir adım atıldı" dedi.
Ne olmuştu?
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Diyanet’in resim sitesinde yayımlanan cuma hutbesinin dışına çıkmış, "Fatih Sultan Mehmet Han burayı kıyamete kadar cami olarak kalması için vakfetmiştir. Vakfedileni çiğneyen lanete uğrar" ifadelerini kullanmıştı.
Ayasofya, Mustafa Kemal Atatürk'ün de imzasının bulunduğu 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla müzeye dönüştürülmüştü.