Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, Kıbrıslı mevkidaşı Nikos Hristodulidis ile Atina’da gerçekleştirdikleri görüşmeden sonra, tarafların Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki ‘kışkırtıcı davranışlarını’ ele aldıklarını ve Ankara’ya karşı bir ‘diplomatik cephe’ oluşturduklarını söylemişti. Dendias ayrıca bir sonraki AB Dışişleri Bakanlar Konseyi’nin, Türkiye'nin davranışını ayrıntılı olarak ele alacağını dile getirmişti.
Yunanistan-Kıbrıs ittifakının AB kapsamındaki Türkiye karşıtı çabaları hangi sonuçlara yol açabilir?
Rusya Bilimler Akademisi Dünya Ekonomisi ve Uluslararası İlişkiler Enstitüsü (İMEMO RAN) kıdemli araştırma görevlisi Dr. Viktor Nadein-Raevskiy, Sputnik’e açıklamasında, "Yunanistan-Kıbrıs ittifakının Türkiye’ye yönelik ortak çabalarıyla ilgili olarak öncelikle şunu söylemek lazım, bu ittifakın askeri gücü büyük değil. Ama bu iki ülke Avrupa Birliği üyesi ve Avrupa’nın ortak desteğine sahip" ifadelerini kullandı.
AB Dışişleri Bakanlar Konseyi toplantısında, Türkiye’yi kınayan bir kararın alınacağı konusunda şüphesi olmadığını dile getiren Rus uzman, "AB’nin Türkiye’ye, Akdeniz’deki eylemlerinden dolayı ek, mevcut olanlardan daha ciddi yaptırımlar getireceği ortada. Ama bu yaptırımların özel bir etkiye sahip olmadığı ve genel olarak boşa çıktığı başka bir mesele. Mesela Rusya’ya karşı uygulanan yaptırımlar. Bu yaptırımları hepimiz gördük. Aksine, hatta bize yardımcı oldular. Zamanında İran’a karşı da yaptırımlar uygulandı. Oysa İran o dönemde öncelikle enerji kaynakları açısından dünya ticaretine çok bağlıydı" dedi.
Diğer yandan Türk ticaretinin zaten büyük zarar gördüğünü belirten Nadein-Rayevskiy, "Ve yeni yaptırımlar elbette Türkiye’nin AB ile ticaretini etkileyecek. Bu anlamda Türk ekonomisi elbette şu ana kadar kaybettiğinden nispeten daha büyük kayıplar verecek. Ama AB’nin daha fazlasını yapacak gücü yok. Mesela AB’nin oraya askeri gemiler göndermesi veya Yunan kıta sahanlığını koruma altına alması mümkün değil, zaten böyle bir yetkisi de yok" yorumunda bulundu.