Gazi Üniversitesi Deprem Mühendisliği Uygulama ve Araştırma Merkezi'nde görevli Doç. Dr. Bülent Özmen, Marmara Denizi’nde bulunan fay hattı ile ilgili çok sayıda çalışma yapıldığını, özellikle Marmara Denizi’nin altındaki fay hatlarıyla ve geçmişte olan depremlerle ilgili bilgilerin gün yüzüne çıkarıldığını söyledi.
Kuzey Anadolu fay hattının, Marmara Denizi içinde kollara ayrılarak Çanakkale’den Ege Denizi’ne doğru indiğini belirten Özmen, "Biz orada oluşan tarihsel dönemdeki depremlere baktığımızda en son 1766 yılında, Silivri'nin 15-20 kilometre açığından geçen 'Kumburgaz segmenti' diye isimlendirilen bir fay hattı olduğunu görüyoruz. Burada 7- 7.5 büyüklüğüne varacak büyüklüklerde deprem olma ihtimalinin her geçen gün arttığını söyleyebiliriz. O bölge levha hareketlerine bağlı olarak yılda 2.5 santimetre kaymaya zorlanıyor ve 1766 yılından günümüze kadar üzerinden geçen bu kadar zaman aralığı içinde İstanbul’da deprem olma ihtimali her geçen gün artıyor, yükseliyor" dedi.
'Ankara'nın deprem tehlikesi, sanılanın aksine yüksek'
Ankara ve çevresindeki fay hatlarını her zaman incelediklerini belirten Doç. Dr. Özmen, şunları kaydetti:
- "Eskiden beri buna bilim insanları da dahil olmak üzere Ankara ve çevresi, deprem açısından çok risk teşkil etmeyen yerlerden biri olarak bilinirdi. Ama son yıllarda yapılan çalışmalar ve son yıllarda meydana gelen depremler Ankara’nın da sanılanın aksine deprem tehlikesinin biraz daha yüksek olduğunu bize gösteriyor. Özellikle geçtiğimiz birkaç sene içerisinde çok büyük olmasa da 4-5 şiddetindeki depremlerle buradaki fay hattı kendini hatırlatıyor. Her ne kadar Ankara veya çok yakın civarında büyük potansiyel üretecek fay hattı olmamasına rağmen buranın 80 kilometre kuzeyinde Kuzey Anadolu fay hattı, Doğu’da Ezinepazarı fay hattı, güneyinde Tuz Gölü fayı, batıya doğru da Eskişehir fay zonu var.
- Bunlar Ankara kent merkezinin 70-80 kilometre uzağında olan fay hatları. Bunların da 7 ve daha üstünde deprem üretme potansiyelinin olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla eğer bu büyüklükteki depremler olursa Ankara’nın da bu olası depremlerden etkilenme şansı oldukça yüksek. Ankara’nın çevresi de büyük deprem üretme potansiyeli olan faylarla çevrili olduğu için başkentin deprem tehlikesinin sanılanın aksine biraz daha yüksek olduğunu söyleyebiliriz."