Akdeniz’in Türk Gölü olarak 16. yüzyılda tanımlanmasını sağlayan Barbaros Hayrettin Paşa, Osmanlı deniz politikasına yön vermişti. Avrupalıların ağabeyi Oruç Reis’e taktıkları “Kızıl Sakal” unvanını ağabeyinin ölümüyle devralan Barbaros, 7 yıl korsanlık, 16 yıl Cezayir hükümdarlığı ve 13 yıl Osmanlı İmparatorluğu’nda Kaptanı Deryalık (Donanma Komutanı) yaptı. Barbaros’un ikinci eşi Maria Geataniye’ye hediye ettiği yüzük ise ilginç bir süreç sonunda yeni sahibini buldu.
‘347 eserin arasında’
Milliyet gazetesinden Gökhan Karakaş'ın haberine göre, Hollanda’da yaşayan Türk-İslam tarihi araştırmacısı Dr. Mehmet Tütüncü, uzun süredir takip ettiği yüzüğün Hattem kentindeki bir müzayedede satışa çıkarılacağını öğrenince hemen harekete geçti.
Oriental art Auction adlı müzayedede 347 parça İslam ve Osmanlı sanat eserinin satışa çıkarılacağını belirleyen Tütüncü, yüzüğü açık artırmada 9500 euro’ya (yaklaşık 73 bin 150 TL) satın aldı. Tütüncü yüzüğün ve Barbaros’un ikinci eşinin hikâyesini şöyle anlattı:
“İtalyan ve Fransız kaynaklarında yüzükte Barbaros Hayreddin Paşa’nın resminin ağat taşı üzerine titizlikle işlendiğini okumuştum. Müzayede evinin sahibi Khalid Alneis ile görüşüp, yüzüğü inceledim. Yüzükte Barbaros’un resmi işlenmişti. Tarihi gerçekliğe uygun olarak ince parmaklı bir kadına aitti. Khalid Alneis, yüzüğün sahibinin Paris’te yaşayan asilzade bir aile olduğunu ve Barbaros’un kendi resmini işleyerek eşine armağan ettiği için yüzyıllardır koruduklarını söyledi.
Barbaros Hayrettin Paşa'nın yüzüğü 9 bin 500 euroya yeni sahibindehttps://t.co/unJAeXV3F8 pic.twitter.com/msHEz2cQBq
— NTV Kültür Sanat (@NTVKSanat) June 29, 2020
'Valinin kızı'
‘Hanedan üyeleri eserleri satıyor’
Hollanda da yaşayan Mehmet Tütüncü, müzayedede satılan eserler arasında Sultan II. Abdulhamid’in, Fausto Zonara tarafından yapılan yağlı boya portresi ile Sultan Abdulazizin metal üzerinde işlenmiş portresinin de satıldığını ve ismi açıklanmayan bir kişi tarafından alındığını söyledi.
Eserler Tütüncü, müzayede evinin sahibi Khalid Alneis’in pek çok eserin Osmanlı ailesinin Paris ve Londra’da yaşayan fertleri tarafından kendilerine verildiğini söylediğini aktardı.