Gezgin Christopher McCandless’in, ABD’nin Alaska eyaletinde bir süre yaşadığı ve açlıktan yaşamını yitirdiği ıssızlığın ortasındaki ünlü otobüsü, meraklı maceraperestlerin uğrak noktası haline gelince bir helikopter yardımıyla bölgeden taşındı. Otobüsün güvenli bir noktada tutulacağı açıklandı.
Cep telefonlarını çekmediği, hava koşullarının tahmin edilemez olduğu bölgeye akın eden maceraperestlerin güvenliğinden endişe eden yetkililer, bu kararı almak zorunda olduklarını belirtti.
The ‘Into the Wild’ bus is no longer in the wild https://t.co/7Ttrt8uLrW pic.twitter.com/xg1MtX4ECk
— Reuters (@Reuters) June 19, 2020
Alaska Doğal Kaynaklar Sorumlusu Corri Feige, “İnsanları Alaska’nın vahşi doğasından güvenli bir şekilde zevk almaya teşvik ediyoruz ve bu otobüsün popüler hayal gücü üzerinde sahip olduğu etkiyi anlıyoruz. Ancak bu terk edilmiş ve durumu giderek kötüleşen araç tehlikeli ve maliyetli kurtarma çalışmalarını gerektiriyordu. Daha da önemlisi bazı ziyaretçilerin hayatına mal oluyordu” dedi.
Geçen yıl otobüsü görmek için Belarus’tan gelen bir kadın yaşamını yitirmiş, bu yılın başlarında ise beş İtalyan turisti kurtarmak için operasyon düzenlenmişti.
McCandless'in hikâyesi
ABD’li gezgin Christopher McCandless ya da takma adıyla Alexander Supertramp, Alaska yolculuğu sırasında 1992’de söz konusu terk edilmiş otobüsü bularak orada yaşamaya başladı. McCandless’in yanında harita, pusula gibi gereçler yoktu ve gıda malzemeleri de oldukça sınırlıydı.
Yaklaşık üç ay boyunca burada yaşayan McCandless, düzenli olarak not tuttu. Bu sürenin ardından geri dönmeye karar veren McCandless, Teklanika nehrinin yükselmesi sonucu mahsur kaldı. Bu esnada yaralanan McCandless, av da bulamayınca zayıflayarak iyice güçten düştü ve etrafına yardım notları bırakmaya başladı.
Cansız bedeni 6 Eylül 1992'de, kaldığı otobüste Butch Killian adlı bir avcı tarafından bulundu.
1996'da Jon Krakauer, McCandless'ın yaşamını ‘Into the Wild’ adıyla kitaplaştırdı. Sean Penn tarafından 2007'de aynı adla beyazperdeye aktarıldı.