Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın 17 Haziran 2020 tarihinde düzenlediği basın toplantısında paylaştığı verileri değerlendiren TTB Merkez Konseyi, konuyla ilgili yazılı basın açıklaması yaptı. Sağlık Bakanlığı’nın Covid-19 pandemisi ile ilgili epidemiyolojik verileri açıklamaktan kaçındığına yer verilen açıklamada, Türkiye’de doğrulanmış olgu sayılarındaki artışın alarm verdiği belirtilerek, “Sağlık Bakanlığı’nın elindeki verileri açıklaması halinde illere göre hastalanma ve ölüm hızlarının hesaplanması, karşılaştırılması ve daha etkili önlemler alınması mümkün olabilecektir” denildi.
Erken yeniden açılmanın sonuçları alarm veriyor! https://t.co/T2imzfFI6u pic.twitter.com/N7iqxIauf6
— TürkTabipleriBirliği (@ttborgtr) June 18, 2020
Açıklamada, pandemiyle mücadelenin bireylerin sorumluluğunu aşan bir kamusal irade ve duyarlılık gerektiğine dikkat çekildi.
'Geriye kalan 71 ili de açıklamalı'
Türkiye’de 18 Mayıs – 17 Haziran 2020 tarihleri arasındaki son bir ayda Sağlık Bakanlığı tarafından bildirilen toplam doğrulanmış olgu sayısının 33 bin 292, gün başına ortalama bin 74 doğrulanmış olgu düştüğünün hatırlatıldığı açıklamada şunlar kaydedildi:
"Sayın Bakan’ın dün gerçekleştirdiği basın toplantısında “Son bir ayda günlük ortalama vaka sayısı” olarak 10 kente ilişkin verdiği günlük olgu sayıları toplandığında günlük ortalama olgu sayısının 1.099 olması anlaşılamamıştır. Bu sayı Bakanlığın her gün açıkladığı olgu sayılarının ortalamasından yüksek olduğu gibi, yalnızca 10 ile ait olması, geriye kalan 71 ildeki olgu sayıları açısından da bir tartışmayı gündeme taşımaktadır. Bakanlığın bu konudaki hatayı açıklaması beklenmektedir.
Sayın Bakan’ın açıklamasından bu 10 ilde;
Son bir haftada günlük ortalama olgu sayısının 1.193 olduğu ve günlük olgu sayısında Türkiye ortalamasının (1.384 olgu) yüzde 86,20'sini oluşturduğu, son üç günde ise günlük ortalama olgu sayısının 1.293’e yükseldiği ve günlük olgu sayısında Türkiye ortalamasının (1.496 olgu) yüzde 86,43’ünü oluşturduğu anlaşılmaktadır.
Sayın Bakan’ın geriye kalan 71 il hakkında da açıklama yapması, kafalardaki soru işaretlerini gidermesi bakımından önem taşımaktadır."
'İstanbul hâlâ Vuhan'
İstanbul'un hâlâ salgının yoğunluk merkezi olduğu belirtilerek 'Vuhan' benzetmesi yapılan açıklamada şöyle denildi:
"Sağlık Bakanı’nın dün yaptığı basın toplantısında bazı illere ilişkin vermiş olduğu bilgilere göre; son bir ayda olguların yüzde 60,80’ni İstanbul’dan bildirilmiştir. Türkiye nüfusunun yüzde 18,66’sının yaşadığı İstanbul’dan halen olguların yüzde 60’dan fazlasının bildiriliyor olması, kentin ‘Vuhan’ gibi bir yoğunluk merkezi olarak nitelendirilmesinin sürdüğünü göstermektedir.
Ankara, Bursa, Kocaeli, Konya ve Diyarbakır Bakan’ın Türkiye nüfusu içerisindeki oranına göre son bir ayda ortalama olarak daha yüksek oranda doğrulanmış olgu bildirilen iller arasındadır.
Bakanın yaptığı açıklamaya göre, son bir hafta içerisinde Ankara ve İstanbul’da günlük olgu sayılarında son bir aya kıyasla azalma gözlenirken, diğer bütün illerde artış gözlenmiştir. Son üç günde artış gözlenmeyen tek il İstanbul olurken, son gün İstanbul’da da son bir aya göre yüzde 7,20 artış gözlenmiştir. Son gün son bir aya göre Diyarbakır’da yüzde 72,41 ve Konya’da yüzde 143,90 artış gözlenmiştir."
Açıklamanın devamında şunlar kaydedildi:
"Türkiye’de doğrulanmış olgu sayılarındaki artış alarm vermektedir. Sağlık Bakanlığı’nın elindeki verileri açıklaması halinde illere göre hastalanma ve ölüm hızlarının hesaplanması, karşılaştırılması ve daha etkili önlemler alınması mümkün olabilecektir.
Sınırlı verilerle yapılan değerlendirmeler bile ülkemizde başta İstanbul olmak üzere illerde pandeminin etkisi ve yükü açısından farklılıklar olduğunu açık olarak ortaya koymaktadır. Bu farklılıklara yol açan etmenlerin ivedi olarak ayrıntılı analiz edilmesi ve ortadan kaldırılması için çaba harcanması halk sağlığı açısından bir zorunluluktur.
Pandemi, gerekçeleri bilinmeyen yönetsel kararlarla değil, şeffaf olarak sağlanan veriler üzerinden yapılan bilimsel değerlendirmelere dayanan, şehir ve koşullar arasındaki farkı gözeten kararlarla geriletilip, halkın sağlık içinde yaşaması sağlanabilecektir.
Pandemiyle mücadele bireylerin sorumluluğunu aşan bir kamusal irade ve duyarlılık gerektirir.
Pandemiye karşı mücadele Sayın Bakan’ın açıklamasında yaygın bir biçimde görüldüğü üzere tek başına bireylerin sorumluluğuna indirgenmeden, ivedi olarak toplumsal hareketliliği azaltacak önlemlerle yürütülmelidir.
Sağlık Bakanlığı’nı – bir kez daha- epidemiyolojik verileri açıklamaya ve karar verme süreçlerini sağlık meslek örgütlerinin katılımına açmaya çağırıyoruz."