İsviçre genelinde kadınlar eşit muamele ve aile içi şiddete son taleplerini duyurmak için ‘çığlık protestosu’nda bulundu. Kadınlar, erkeklerle aralarındaki ücret farkına gönderme olarak saat tam 15.24’te yani teknik olarak artık ücretsiz çalışmaya başladıkları saatte çığlık atarak eşitsizliğe tepki gösterdi.
Ayrıca kadınlar erkekler tarafından öldürülen hemcinsleri için bir dakikalık sessiz saygı duruşunda bulundu.
Geçen yıl aynı tarihte düzenlenen eyleme 500 bin kadın katılırken, bu sene koronavirüs salgını nedeniyle katılımın daha düşük olduğu belirtildi.
Eyleme katılanlardan biri de annesini erkek şiddeti nedeniyle kaybeden 19 yaşındaki Roxanne Errico oldu. Errico, “Bu benim için çok duygusal, çünkü sadece kendim için bağırmıyorum, erkek ve kız kardeşlerim için bağırıyorum, annesini ya da babasını kaybetmiş tüm çocuklar için bağırıyorum, ayrıca eğer burada olsaydı kendisi de haykıracak olan annem için bağırıyorum” dedi.
1991’den bu yana düzenlenen eylemlerin birini bile kaçırmadığını belirten 70 yaşlarındaki Rose-Angela Gramoni ise, “Şimdi huzur içinde ölebilirim. Gelecek nesil bunu devralmak için burada” ifadelerini kullandı.
İsviçre her ne kadar yüksek yaşam standartlarına sahip bir ülke olarak bilinse de ücret eşitliği ve ayrımcılık konusunda diğer gelişmiş ekonomilerin gerisinde kalıyor. Resmi verilere göre kadınlara, erkeklere göre beşte bir daha düşük maaş ödeniyor. Bu, kadınların üçte bir daha az ücret aldığı 30 yıl öncesinin verilerine göre kaydadeğer bir ilerleme sayılsa da, 2000’lerin başından itibaren eşitsizliğin giderek arttığı belirtiliyor.
İsviçre’deki kadın grevi 1991’den bu yana sürüyor. 14 Haziran 1991 günü yarım milyon kadın evini, işini bırakıp eşitsizliğe son verilmesi için grev yapmıştı.