İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Metin Topuz getirilirken avukatları ve yakınları da hazır bulundu. ABD İstanbul Başkonsolosu Daria Darnell ile bazı konsolosluk yetkilileri de duruşmayı izledi.
Duruşma salonuna maskesiz hiç kimse alınmazken, koronavirüs tedbirleri nedeniyle içeri sınırlı sayıda izleyici alındı. Topuz'u getiren jandarma görevlilerinin resmi kıyafetleri üzerine beyaz koruma kıyafetleri ve eldiven giydikleri görüldü.
Mahkeme Başkanı, Çekya Prag Büyükelçisi Egemen Bağış ve eski Bakan Zafer Çağlayan suçtan zarar gördüklerini belirterek davaya katılma talebinde bulunduğunu tutanağa geçti. Sanık avukatları, katılma taleplerinin reddini talep etti. İtalya'da yaşayan tanık Feyyaz Öztürk'ün dinlemesinden vazgeçen mahkeme heyeti, Bağış ve Çağlayan'ın katılma talebi ise 'Kişisel verileri kaydetmek' ve 'Gizliliğin ihlali' suçları yönünden kabul etti.
'Türkiye Cumhuriyeti'ni temsil eden makam sahibi görevlilerin yasadışı faaliyette olup olmadıklarını bilmem mümkün değildir'
Savcının 10 Mart'ta verdiği mütalaaya karşı son savunması sorulan sanık Topuz şu ifadeleri kullandı:
Yabancı polis irtibat görevlisi olmam nedeniyle amirlerimin talimatıyla Türk emniyet görevlileri, jandarma ve gümrük görevlileriyle irtibatım olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti'ni temsil eden makam sahibi görevlilerin yasadışı faaliyette olup olmadıklarını bilmem mümkün değildir.
'Türk ve Amerikan emniyet birimleriyle iletişimi sağlamak üzere görevimi yerine getirirken kimlerin hain olacağını tespit etmem mümkün değildir'
DEA'daki (Drug Enforcement Administration-Uyuşturucu ile Mücadele Dairesi) amirlerimin emri olmadan hiçbir yurtdışı seyahate katılmam mümkün değildir.
Tamamen DEA'daki görevim çerçevesinde amirlerinin talimatı ve gözetiminde suçun önlenmesi amacıyla yapıldığı o dönemde 309 kolluk görevlisiyle binlerce görüşme yapılmıştır. Türk ve Amerikan emniyet birimleriyle iletişimi sağlamak üzere görevimi yerine getirirken kimlerin hain olacağını tespit etmem mümkün değildir. Biz muhatap makamına kim atanırsa onunla görüşürüz. Bunu seçme imkanımız yok. Veya onun suçlarını inceleme şansımız yok.
'FETÖ ile hiçbir irtibatım olmadı, bunlara ait okulların, kursların kapısından önünden bile geçmedim'
Sözde tanık anlatımların gerçek dışı ve hayali olduğu sabittir. Hiçbir suç islemedim. FETÖ ile hiçbir irtibatım yoktur. Bunlara ait okulların, kursların kapısından önünden bile geçmedim. Üzerime atılı mesnetsiz suçlamalar benim ve ailem için onur kırıcıdır. 990 gündür tutukluyum aileme ve özgürlüğüme kavuşmak istiyorum. Hakkındaki tüm suçlardan beraatımı isterim."
ABD konsolosluk çalışanı Metin Topuz'a hapis cezası: Amirlerimin talimatıyla Türk emniyet, jandarma ve gümrük görevlileriyle irtibatım olmuştur. TC'yi temsil eden makam sahibi görevlilerin yasadışı faaliyette olup olmadıklarını bilmem mümkün değildir https://t.co/IRvmcGvquB pic.twitter.com/Xsue9SEW46
— Sputnik Türkiye (@sputnik_TR) June 11, 2020
Sanık avukatlarının da savunmalarını yapmaları üzerine mahkeme, son kararını açıklamak üzereme duruşmaya ara verdi. Aranın ardından heyet, Topuz'a 8 yıl 9 ay hapis cezası verildiğini açıkladı.
ABD Ankara Büyükelçiliği: Kararın derin hayal kırıklığı içindeyiz
ABD Ankara Büyükelçiliği de konuya ilişkin Twitter hesabından açıklama yaptı. Açıklamada "ABD’li yetkililer, Metin Topuz’a yönelik davada İstanbul’daki tüm duruşmaları izlemişlerdir. Bugünkü kararın derin hayal kırıklığı içindeyiz. Bu kararı destekleyecek inandırıcı bir delil görmediğimiz gibi, kararın süratle üst mahkeme tarafından bozulmasını diliyoruz. Sayın Topuz, yaklaşık 30 yıldır iki ülke yetkililerinin & vatandaşlarının takdirini kazanan önemli çalışmalar yapmıştır. Talimatlarımız doğrultusunda, Türkiye & ABD kolluk kuvvetleri arasındaki işbirliğini geliştirmiş; her iki ülkedeki insanların güvenliğine katkıda bulunmuştur. Sayın Topuz’un resmi görevlerine ilişkin iddialar, yerel çalışanlarımızın ABD hükümeti adına ve ikili ilişkilerimizi geliştirmek amacıyla yürüttükleri önemli çalışmaların kapsam ve mahiyetini çarpıtmaktadır" ifadelerine yer verildi.
Sayın Topuz, yaklaşık 30 yıldır iki ülke yetkililerinin & vatandaşlarının takdirini kazanan önemli çalışmalar yapmıştır. Talimatlarımız doğrultusunda, Türkiye & ABD kolluk kuvvetleri arasındaki işbirliğini geliştirmiş; her iki ülkedeki insanların güvenliğine katkıda bulunmuştur.
— U.S. Embassy Turkey #EvdeKal #StayHome (@USEmbassyTurkey) June 11, 2020
Sayın Topuz’un resmi görevlerine ilişkin iddialar, yerel çalışanlarımızın ABD hükümeti adına ve ikili ilişkilerimizi geliştirmek amacıyla yürüttükleri önemli çalışmaların kapsam ve mahiyetini çarpıtmaktadır.
— U.S. Embassy Turkey #EvdeKal #StayHome (@USEmbassyTurkey) June 11, 2020
Ne olmuştu?
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, yabancı uyruklu ve misyon görevlilerinin, FETÖ'nün 17-25 Aralık 2013'teki yargısal darbe teşebbüsü ile 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin davalarda yargılanan eski polis müdürleri, askerler ve firari eski savcı Zekeriya Öz ile irtibatlarına ilişkin soruşturma başlatmıştı.
Bu çalışma sonucunda ABD'nin İstanbul Başkonsolosluğu görevlisi Metin Topuz, eski polis müdürleri ve eski savcı Öz ile irtibatının ortaya çıkması üzerine gözaltına alınmıştı.
Topuz, emniyetteki işlemlerinin ardından 4 Ekim 2018'de İstanbul Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğince 'anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme', 'devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından, niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri, siyasal veya askeri casusluk maksadıyla temin etmek' ve 'Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs etme' suçlarından tutuklanmıştı.
İddianamede Topuz'un, 'Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis ile 'devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme, hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek, verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme ve gizliliğin ihlali' suçlarından ise 20 yıldan 35 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istenmişti.