Trump yönetiminin Çin'e karşı açtığı ticaret savaşının öncephesi haline gelen Çin teknoloji devi Huawei'nin Britanya'daki 5G altyapısının inşasında rol alması planı etrafında kopan fırtına dallanıp budaklanıyor.
Londra merkezli ama Hong Kong'da kurulmuş, Hong Kong'un en büyük iki bankasından biri konumunda ve Çin'de çok geniş iş sahasına sahip HSBC'nin Britanya Başbakanı'ndan 'Huawei'nin dışlanmaması' talebinde bulunduğunun öğrenilmesinin ardından, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo sahneye şapkasını attı.
ÇKP'ye suçlama üzerine suçlama
ABD ile Çin arasındaki stratejik savaşta Britanya'nın tarafını seçmesi gerektiğine işaret eden bir açıklama yapan Pompeo, 'Çin Komünist Partisi'ni (ÇKP) zor kullanan zorbalık taktiklerine başvurmakla' suçlayıp buna karşı 'ABD'nin müttefikleri ve partnerlerinin yanında durduğunu' söyledi.
"ABD, Britanya'daki dostlarımıza duydukları her türlü ihtiyaç konusunda yardım etmeye hazırdır" diyen Dışişleri Bakanı, bunun 'güvenlikli, dayanıklı nükleer enerji santrali inşa etmekten yurttaşların mahremiyetini koruyan güvenilir 5G teknolojisi geliştirmeye kadar uzandığını' vurguladı.
The US secretary of state has indicated Britain should choose a side as growing geopolitical tensions continue to rise between western nations and China. Mike Pompeo said the US could assist the UK with an array of issues, from nuclear power plants to 5G https://t.co/BFjfDWCBTN
— FT China (@ftchina) June 10, 2020
HSBC'ye de fırça
Ülkelerin 'ekonomilerini Çin'e aşırı bağımlı hale getirmekten kaçınması ve kritik altyapılarını Çin'in nüfuzuna girmekten korumasını' talep eden Pompeo, 'ÇKP'yi Britanya bankalarının Çin'deki işlerini Londra'ya karşı siyasi baskı aracı olarak kullanmakla, HSBC'yi de Hong Kong meselesinde Pekin'e biat etmekle' suçladı.
"Pompeo’s “kowtow” reference is loaded with historical significance, since China’s demands that British envoys prostrate themselves before the emperor were an early source of tension... in the 19th century."https://t.co/hXANeb4t5q
— David Ingles (@DavidInglesTV) June 10, 2020
Pekin ne hamle yapmıştı?
Öncesinde Pekin yönetimi, HSBC'nin üzerine sert biçimde giderken, Londra'yı da Huawei'nin 5G ağını kurmasına izin vermemesi halinde Britanya'da nükleer enerji santralleri inşa etme taahhütlerine uymamakla tehdit etti.
HSBC nasıl müdahil oldu?
Trump yönetimi Britanya'daki 5G altyapısının inşasında Huawei'ye sınırlı da olsa rol verilmesinin 'ulusal güvenliği tehlikeye atacağı' iddiasını ve 'Washington-Londra arasında istihbarat paylaşımına engel oluşturacağı' tehdidini her fırsatta tekrarlarken, denkleme HSBC de dahil oldu.
Pekin yönetiminin Huawei'nin bir numaralı mali yetkilisi Meng Wanzhou'nun ABD'nin talebiyle Kanada'da gözaltına alınmasına yol açan verileri sağlamakla uzun zamandır suçladığı ve son olarak Hong Kong ulusal güvenlik yasasına destek açıklaması gerektiği yönünde talepte bulunduğu HSBC, haziran başında hem Asya Pasifik CEO'sunun yasanın hayata geçirilmesine yönelik dilekçeyi imzalarken fotoğrafını yayımlamış hem de şu açıklamayı yapmıştı:
"Hong Kong'un toparlanıp ekonomisini yeniden inşa etmesine imkan veren yasa ve düzenlemelere saygı duyuyor ve destek veriyoruz, aynı zamanda 'tek ülke iki sistem' ilkesine sahip çıkıyoruz."
HSBC is learning just how tough it is to please both China and the West https://t.co/6IlNrNNaFi
— CNN Philippines (@cnnphilippines) June 10, 2020
HSBC'den Johnson'a 'Çin'in hışmına uğrarırız' uyarısı
Ardından, HSBC Holdingleri Yönetim Kurulu Başkanı Mark Tucker'ın Britanya Başbakanı Boris Johnson ile yaptığı gizli görüşme 7 Haziran'da medyaya yansıdı.
Habere göre Tucker, ABD Başkanı Donald Trump'ın sıkı müttefiki Johnson'a, Huawei'nin ağ donanımını yasaklamaması gerektiği, aksi takdirde HSBC'nin Çin'de misillemeye uğrayabileceğini söyledi.
Washington'ın kıskacındaki Johnson hükümeti, ocak ayında Huawei'yi yüksek riskli satıcı ilan edip 5G kurulumuna katılımını yüzde 35 ile sınırlandırmış ve 2023'te 5G ağından tümüyle çıkarma ihtimalini değerlendirmeye almıştı.