BBC Türkçe'den Ayşe Sayın'ın haberine göre, AK Parti yönetimi barolarla ilgili yasa değişikliği teklifiyle ilgili çalışmasını büyük ölçüde şekillendirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talebi doğrultusunda çoklu baro sistemi öngörülürken, seçim sistemi değişikliğinden vazgeçildi.
AK Parti'nin yaptığı çalışmaya göre, Türkiye Barolar Birliği'nin çatı kuruluş olarak tek kalması planlanırken, üye sayısı çok olan Ankara, İzmir, İstanbul gibi büyük illerde birden çok baro kurulmasının yolu açılıyor.
Taslak çalışmasına göre avukat sayısı 5 binin üzerinde olan illerde 2 bin üye ile yeni il barosu kurulabilecek. İdeolojik çağrışımlar yapmaması için de tıpkı noterlerde olduğu gibi barolar numaralandırılacak.
Barolar geceyarısına kadar mesai yaptı
Kendilerinden görüş alınmadan ve salgınla mücadele edilirken alelacele yasa değişikliği yapılmasına karşı çıkan barolar ise dün iktidar ve muhalefet partileri ile görüşerek karşı çıkış gerekçelerini iletti.
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu başkanlığındaki 31 baro başkanı, dün ilk olarak Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'ü ziyaret ederek, çoklu baro sistemi ve nisbi temsil sistemine ilişkin düzenlemenin yaratacağı sakıncaları anlattı.
Adalet Bakanı Gül ise baroların taleplerini ve önerilerini dinleyip not aldı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a bunları ileteceğini ifade etti.
Baro başkanları daha sonra Kamu Denetçiliği Kurumu Başkan Şeref Malkoç, AK Parti Grup Başkanvekilleri Özlem Zengin ve Cahit Özkan, ardından da CHP ve HDP ile görüşerek yasa değişikliğinin askıya alınmasını istedi.
İYİ Parti ve MHP ile de görüşecekler
Görüşmelerin bugün de MHP ve İYİ Parti ile devam etmesi planlanıyor.
Edinilen bilgiye göre baro başkanları, "Yargının en önemli sacayaklarından biri olan barolarla ilgili yasa değişikliğinin barolar dışlanarak yapılamayacağını ve böyle bir düzenlemeyi kabul etmeyeceklerini" ifade etti.
AK Parti yöneticilerinin ise henüz düzenlemenin teklif haline getirilmediğini, zaten barolarla görüşerek son biçimini vermeyi düşündükleri vurgulandı. Edinilen bilgiye göre baro başkanları "İçinde olmadığımız hiçbir çalışmayı kabul etmeyiz" diyerek şu şekilde diğer taleplerini de sıraladı:
'İlk düğmeyi yanlış iliklerseniz, diğer düğmeler de yanlış iliklenir'
- Pandemi sürecinde meslektaşlarımız büyük zorluklarla karşılaştı. Hepimiz 15 Martttan itibaren bürolarımızı kapattık. Birçok bağlı çalışan avukatımız işten çıkarıldı, sigorta primleri ödenmedi, maaşlarını alamadıkları için giderlerini, elektrik borcunu ödeyemedi. Avukatların sorunları pandemi döneminde daha da büyürken, siz soruna sadece seçim ya da yapısal sorun diye getirdiğinizde karşılık bulamazsınız. Çünkü bizim sorunumuz seçim değil geçim.
- Kimlerle konuşuyorsunuz, kimlerin görüşlerini alıyorsunuz bilmiyoruz ama referanslarınız yanlış ve size yanlış şeyler anlatılıyor ve bu anlatılanların sahada uygulama alanı olmaz. Çünkü sahada olan bizleriz.
- İlk düğmeyi yanlış iliklerseniz, diğer düğmeler de yanlış iliklenir. 19 Mayıs ve 1 Haziran'daki bildirgelerimizde de belirttiğimiz gibi yasa değişikliği sürecini sona erdirin, sağlıklı bir süreçte oturalım müzakere yapalım, ortak mutabakatla değişiklik yapalım.
- Baro başkanlarımız o kadar yolu bir tek saikle geldiler; hukukun üstünlüğüne katkı sunmak, baroların demokratik yapısının bozulmamasını sağlamak. Bu yapıyı değiştirirseniz hukukun üstünlüğüne çok ciddi darbe vuracaksınız, anayasal bir suç işlenecek. Hukukun üstünlüğüne inanan devletler statüsünden, otoriter, hukuku tanımayan devletler statüsüne indirgeneceksiniz.
- Halkın hak arama özgürlüğüdür savunma. Biz halkın sadece sesiyiz. Bizi sustursanız, sadece halkın sesini kesersiniz.
