Kuzey Kore resmi ajansı KCNA'nın haberinde, Pyongyang yönetiminin, Güney Kore ile bu öğlen tüm sınır ötesi iletişim hatlarını keseceği belirtildi.
Haberde, "Güney Koreli yetkililer, kötü mazeretlerle ağır sorumluluğu üstlerinden atmaya çalışırken, ayak takımının Kuzey Kore'ye karşı düşmanca eylemlerine göz yumdu. Bunun bedelini pahalıya ödeyecekler" ifadesi kullanıldı.
Kararın, Kuzey Kore lideri Kim Jong-un'ın kız kardeşi Kim Yo Jong ve Seul yönetiminin 2010'da 50 Güney Korelinin ölümüne yol açan iki saldırının arkasındaki isim olduğuna inandığı eski istihbarat birimi başkanı Kim Yong Chol tarafından verildiği kaydedildi.
Güney Kore yönetimi, Kuzey'in kararına ilişkin ise henüz açıklama yapmadı.
Güney ve Kuzey Kore arasında, irtibat bürosu aracılığıyla her gün yerel saatle biri 09.00 ve diğeri 17.00'de olmak üzere iki telefon görüşmesi gerçekleştiriliyordu.
Broşür krizi üzerine Kuzey Kore'den, Güney Kore'ye ‘irtibat ofisini kapatacağız’ tehdidi
Kuzey Kore lideri Kim Jong-un'ın kız kardeşi Kim Yo Jong, 4 Haziran'da, broşürlerin yer aldığı balonları uçuran ilticacılar için ana vatanlarına ihanet eden "alçaklar ve melez köpekler" ifadesini kullanarak, "Güney Koreli yetkililer, birtakım mazeretler sunarken bu durumun devam etmesine izin vermeyi sürdürürse ağır bir bedel ödemek zorunda kalacaktır" değerlendirmesinde bulunmuştu.
Kim Yo Jong, Güney Korelilerin bu konuda gerekli adımı atmaması halinde kendilerini Kaesong Sanayi Parkı'nın ve ortak irtibat bürosunun kapatılmasına, ayrıca iki ülke arasında varılan askeri anlaşmanın iptaline hazırlaması gerektiğini kaydetmişti.
Güney Kore Birleşme Bakanlığı Sözcüsü Yoh Sang-key, balonla broşür atma kampanyalarının sınır bölgesinde yaşayanların güvenliğini tehdit ettiğini ve hükümetin "gerilime yol açan faaliyetlerin kesin çözümü" için yasal değişikliklere gideceğini bildirmişti.
Güney Kore'de, Kuzey sınırında balonla broşür atma, yıllardır aktivistlerin başvurduğu bir yöntem. Kuzey Kore, bu eylemi kendisine yönelik bir saldırı olarak değerlendiriyor.
Seul yönetimi, gerilimin yüksek olduğu dönemlerde bu tür eylemleri önlemek için bölgeye polis ekipleri gönderirken, Kuzey Kore'nin bunları tamamen yasaklaması yönündeki çağrılarına aktivistlerin özgürce hareket etme hakkı bulunduğunu vurgulayarak direniyordu.
