Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, 24 TV'de katıldığı programda gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi.
ABD'de siyah vatandaş George Floyd'un polis şiddeti sonucu hayatını kaybetmesine ilişkin Çavuşoğlu, "Polisin herhangi bir insanı, ırkı, dini, inancı ne olursa olsun bu şekilde öldürmesi kabul edilemez" ifadesini kullandı.
Çavuşoğlu, ABD'de varolan ırkçılığın devam ettiğini belirterek, "Dolayısıyla bu cinayeti işleyen polisle ilgili de herkesin vicdanını rahatlatacak bir şekilde adaletin işlemesi gerekiyor" dedi.
Öte yandan, bu cinayetin vandalizme dönüşmesinin de doğru olmadığını ve çok tehlikeli olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, "Kim olursa olsun, sadece ABD değil, başka bir ülkede de bu şekilde vandalizme dönüşmesini desteklemeyiz, doğru da bulmayız. Bir an önce inşallah sağduyu hakim olur. Buradan itidal çağrısında bulunuyoruz" diye konuştu.
'Hafter bu savaşı kazanamaz'
Bakan Çavuşoğlu, Libya'daki son gelişmelere ilişkin yaptığı değerlendirmede, Halife Hafter'in halen siyasi çözüme yanaşmadığını belirterek, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Mısır ve Fransa gibi ülkelerin Hafter'i desteklediğini söyledi.
Hafter'in son zamanlarda saldırganlığını artırdığını söyleyen Çavuşoğlu, bunu gören Libya Başbakanı Fayiz es-Serrac hükümetinin, karşı atakla Hafter tarafını püskürtmeye başladığını ve önemli yerleri ele geçirdiğini dile getirdi.
Çavuşoğlu, "Trablus'tan Tunus'a kadar sahil bandının ele geçirilmesi, uluslararası havaalanlarının ele geçirilmesi, havadan ve karadan ilerleme kaydedilmesi esasen gösteriyor ki Hafter bu savaşı kazanamaz" ifadesini kullandı.
'Doğu Akdeniz'de iş birliği yapmak istiyorsanız bize gelin'
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Doğu Akdeniz'deki gelişmelere ilişkin, Türkiye'nin buradaki amacının herkesle iş birliği yapmak olduğunun altını çizerek, "Rum kesimi ise Kıbrıs etrafındaki zenginliklerin hakça paylaşılmasıyla ilgili KKTC ile bir kere anlaşması lazım" diye konuştu.
Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz, Doğu Akdeniz'de herkesle iş birliğine varız ama bugüne kadar Yunanistan, Mısır, İsrail gibi bölgedeki diğer ülkeler bizi dışlayarak kendi aralarında iş birliği yapma girişiminde bulundu. Biz de onlara diyorduk ki Türkiye'nin olmadığı hiçbir anlaşma geçerli değildir, Türkiye'nin olmadığı hiçbir iş birliği de sonuçta netice getirmez. Bunu da attığımız adımlarla gösterdik. Oldu bittiye izin yok. Doğu Akdeniz'de iş birliği yapmak istiyorsanız bize gelin."
'Kur'an-ı Kerim'in nerede okunacağını biz başka birine mi soracağız?'
Bakan Çavuşoğlu, Yunanistan'ın, İstanbul'un fethinin 567. yıl dönümü etkinlikleri kapsamında, Ayasofya'da Fetih suresi okunması nedeniyle verdiği tepkiye ilişkin, "Türkiye Cumhuriyeti'nde ezanın ya da Kur'an-ı Kerim'in nerede okunacağını biz başka birine mi soracağız?" ifadesini kullandı.
Türkiye'ye bu konuda akıl verecek son ülkenin Yunanistan olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, Avrupa'da camisi olmayan tek başkentin Atina olduğunun altını çizdi.
Çavuşoğlu, "Ayasofya, Türkiye Cumhuriyeti'nin mülküdür ve fethedilmiştir" değerlendirmesinde bulundu.
'Yunanistan'ın Ayasofya'da Kur'an-ı Kerim okundu diye sesini çıkarması haddini aşmaktır'
Bakan Çavuşoğlu, Ayasofya'da Kur'an-ı Kerim okunması üzerine Yunanistan'dan gelen tepkilere şaşırmadığını belirterek, "Bu kadar yüzsüzlük nasıl yapılabilir, nasıl açığa vurur inanamıyor insan. Türkiye toprakları içinde ezanın ya da Kur'an-ı Kerim'in nerede ne zaman okunacağını başkası, Yunanistan belirleyemez" dedi.
Türkiye'nin farklı inanç topluluklarına tüm haklarını verdiğini söyleyen Çavuşoğlu, "Ayasofya Yunanistan'a bağlı değil, Türkiye Cumhuriyeti'nin bir mülküdür. Yunanistan'ın Ayasofya'da Kur'an-ı Kerim okundu diye sesini çıkarması saçmalık ve haddini aşmaktır" diye konuştu.
Yunanistan'ın halkın seçtiği müftülere, namaz kıldırdığı için hapis ve para cezası verdiğini, koronavirüsü bahane ederek de Batı Trakya'da ezanı susturmaya çalıştırdığını anımsatan Çavuşoğlu, "Bunlar samimi değil" değerlendirmesinde bulundu.
'Bizim sağ-sol takıntımız yok, ideolojilere saygımız var'
ABD Başkan Donald Trump'ın, Antifa'yı George Floyd'un ölümüyle başlayan ülkedeki protestoları 'provoke etmekle' suçlamasına ilişkin görüşlerini dile getiren Çavuşoğlu, şöyle konuştu:
"Bu bir ülkenin kararıdır. Ama Trump, aynı Antifa terör örgütü PKK tarafına geçip Türkiye'ye saldırdığında da aynı hassasiyeti göstermelidir" dedi.
Çavuşoğlu, benzer bir durumu Avrupa'da da gördüklerinin altını çizerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Avrupa Parlementosu'nda, Avrupa Konseyi Parlementer Meclisi içinde ve ulusal meclislerinin çatısı altında da aşırı sol partilerin aynı ideolojiye sahip oldukları terör örgütü PKK'ya destek verdiklerini görüyoruz. Siyasi platformla terör arasında keskin bir çizgi olması lazım. Türkiye'de de aynı sorunu yaşıyoruz. Terör örgütünün güdümünden çıkamayan bir siyasi parti var."
'Tüm dünya, Türkiye'nin Libya'da belirleyici olduğunu kabul etti'
Çavuşoğlu, Libya'daki son gelişmelere ilişkin, bu ülkede dengeyi Türkiye'nin sağladığını belirterek, aksi halde Libya'daki durumun sokak savaşına dönüşeceğini söyledi.
Tüm dünyanın Türkiye'nin Libya'da belirleyici olduğunu kabul ettiğini aktaran Çavuşoğlu, tüm Libya'yı kucaklayacak siyasi bir çözüm istediklerini, meşru Libya Başbakanı Fayiz es-Serrac'ın da barış için elinden geleni yaptığını belirtti.
'Lavrov'la da görüştük, tarih bekliyoruz'
Çavuşoğlu, Suriye'de PYD/YPG'nin varlığı konusunda ABD ve Rusya'ya "Eğer bu teröristleri çıkartmazsanız vururuz" diye söylediklerini aktardı.
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile Menbiç'e ilişkin yol haritası konusunda sağlanan mutabakatı hatırlatan Çavuşoğlu, "Ama 90 gün değil, 1 buçuk sene geçti, bir şey olmadı. Ruslarla da Soçi'de anlaştık ama Tel Rıfat'tan hala sızmalar var. Terör örgütünün 30 kilometrelik güvenli bölgenin altına çekilmesi gerekiyor. Aksi takdirde gerekeni yapacağız" dedi.
Suriye'de çözümden umutlu olduklarını ama bir ülkede düzen bozulduktan sonra toplanmasının da kolay olmadığını vurgulayan Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"Salgın sürecini de fırsata dönüştürüp insani sorunları ön plana çıkararak, Anayasa Komisyonu'nu toplamak istiyoruz. Astana Süreci'ni devam ettirmemizin amacı da bu. Önümüzdeki günlerde İran'ın ev sahipliğinde bir görüşme olacak, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'la da görüştük, tarih bekliyoruz. Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen Patterson'dan gelen bilgiye göre ise her iki taraf da Anayasa Komisyonu Toplantısı'na hazır. Uluslarası toplum siyasi çözüme destek verirse işimiz kolaylaşır."
'Yurt dışında 562 vatandaşımız Kovid-19 nedeniyle vefat etti'
Çavuşoğlu, Türkiye'nin koronavirüs sürecinde atılması gereken her türlü adımı attığını vurgulayarak yurt dışındaki vatandaşların her türlü ihtiyaçlarını da karşıladıklarını dile getirdi.
Yurt dışından Kovid-19 nedeniyle Türkiye'ye tahliyelerin devam ettiğini belirten Çavuşoğlu, "126 ülkeden 75 binden fazla vatandaşımızı Türkiye'ye tahliye ettik. Bu Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük tahliye operasyonudur. Bugüne kadar maalesef yurt dışında 562 vatandaşımız da (Kovid-19 nedeniyle) vefat etti. 456'sının cenazesini Türkiye'ye getirdik" açıklamasında bulundu.
New Jersey'deki bir vatandaşın sosyal medyadan kendilerine ulaşarak maske ve dezenfektan talep ettiğini aktaran Çavuşoğlu, Başkonsolosluğun aynı gün o talebi karşıladığını ifade etti.
Çavuşoğlu, eşinden böbrek nakli yapılan bir Türk vatandaşı gemicinin acil ilaç ihtiyacını karşılamak için de bir diplomatik kargo uçağını Malezya'ya gönderdiklerini bildirdi.
Türkiye-Rusya ilişkilerinin 100. yıl dönümü
Bakan Çavuşoğlu, Türkiye'nin Kovid-19 salgınına rağmen, çeşitli zirve ve toplantıları sürdürdüğüne işaret ederek, "Kendimizi sonrasına hazırlıyoruz" dedi.
Türkiye-Rusya ilişkilerinin 100. yıl dönümüne ilişkin yöneltilen soruya Çavuşoğlu, "Soğuk Savaş döneminde bile biz Rusya ile ilişkileri hep belli bir seviyede tuttuk, iş birliğimizi geliştirdik" yanıtını verdi.
Her şeye rağmen Rusya ile ilişkilerin diyalog, karşılıklı çıkar ve saygı temelinde sürdürülmesi gerektiğinin altını çizen Çavuşoğlu, "Libya'da karşı taraflarda olsak bile ateşkes için birlikte çaba sarf etmenin kimseye bir zararı yok" değerlendirmesinde bulundu.