İGA Havalimanı İşletmesi İcra Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kadri Samsunlu, İGA'nın hazırladığı 'Bir Zafer Anıtı: İstanbul Havalimanı' belgeselinin bugün saat 20.00'de 'İGA İstanbul Havalimanı' YouTube hesabında ve televizyonlarda ilk kez yayınlanacağını açıkladı.
Basın mensuplarına konuşan Samsunlu şunları söyledi:
- Bu belgesel, belki de dünyada ilk kez yapılmıştır. Burada 4.5-5 yıllık birikmiş, binlerce dakikalık çekimler var. Bu çekimleri birleştirip akşam tüm Türkiye'ye göstereceğiz. İlk önce nereden başladı, nereye geldi, nasıl açıldı, açıldıktan sonra nasıl operasyon yaptı? Hep beraber bunu seyredeceğiz. Bu, gerçekten bir öz güven projesi. Türk sermayedarının, Türk bankalarının ve Türk işçilerinin katkılarıyla birleştirilip, Türk devletinin gözetimi ve yönlendirmeleri altında bu büyük altyapı projesi gerçekleştirildi.
- Belgeselimiz, bu kadar zor şartlarla başlayan havalimanının, 42 ay gibi gerçekten inanılmaz bir sürede insanların kullanımına sunulmasının hikayesidir.
- Dünyadaki benzer projelerin çok uzun zamanlarda yapıldığını, hatta yapılamadığını da görüyoruz. Biz Türkiye olarak bu projeyi gerçekleştirdik. Dünyadaki havacılık sektöründe ne kadar büyük bir hedefi gerçekleştirmekle ilgili olarak koyduğumuz hedeflere, dünya havacılığının hızlanması, dünya havacılığındaki diğer rakiplerin de burayı örnek alıp kendi tesislerini iyileştirmeleri ve kapasitelerini artırmalarına bir anlamda katalizör görevi gören İstanbul Havalimanı, inşallah Türkiye'nin orta, uzun vadede, 20 yıl, 50 yıl belki de 100 yıllık hedeflerine ulaşmasında bir araç olacak. Bunun da belgeselini hep beraber seyredeceğiz. Belgesel, bu akşam saat 20.00'de ulusal kanallarda ve sosyal medyada yayına verilecek. Toplam 53 dakikalık bir yayın olacak. Bu belgeselde, 4.5 yıl önce ilk kazmadan buranın açılışına ve operasyona başlamasına kadarki süreci hep beraber kademe kademe seyredeceğiz.
Bu havalimanında biz 1 milyar metreküp toprak hareketi yaptık. Bu, Atatürk Barajı'nın gövdesi için yapılan toprak hareketinin 13 katıdır. Burada harcanan betonlarla Amerika'daki 7 Empire State binası yapılabiliyor. Harcanan çelikle 15 tane Eyfel Kulesi yapılabiliyor. Bununla beraber toplam olarak 9 milyon metrekarelik pist-apron-taksi alanı yani PAT sahası yaratıldı. Bu da neredeyse Atatürk Havalimanı'nın tüm alanına eşit bir büyüklüktür. Dünyanın en büyük terminalindeyiz. Dünyanın en büyük tek çatısının altındayız. Bu çatı 65 futbol sahasına eşit bir çatıdır. Yekpare, tek bir bloktur. Bununla beraber en çok mutlu olduğumuz, devletimize garanti ettiğimiz 42 aylık sürede bu havalimanının tamamlanması, hizmete açılması ve bugün itibarıyla da 90 milyon olan kapasitesinin nihayetinde 200 milyona, 18 Haziran'da açacağımız 3. pist ile beraber saatlik kapasitesinin 130'a ulaşmasını sağlayacağız.
Gerek Türk Hava Yolları gerek diğer hava yolları istedikleri saatte İstanbul'a gelebilecekler, istedikleri saatte İstanbul'dan yine kendi ülkelerine uçabilecekler. Bu tabii, geçmişte yaşadığımız sıkıntıların aşılmasına ve Türkiye'nin hem turizm hem lojistik hem de havacılık olarak çok daha büyük talebi önümüzdeki dönemde yaratmasına araç olacaktır.
(Büyük projelerde bugünkü gibi beklenmeyen bir salgınla veya kısa dönemli krizlerle her zaman karşılaşılabileceğine dikkat çeken Samsunlu) Bunlara karşı dayanıklı olmanız lazım. Umudu hiçbir zaman kaybetmemeniz lazım. Ben, her gün aynı heyecanla buraya geliyorum. Biliyorsunuz, korona başladığından beri her gün havalimanına gelmeye de devam ettim. Buradaki en önemli konu şu: Biz korona krizinden önce 11 ay bu havalimanını çok başarılı bir şekilde işlettik. 400 binden fazla uçak indi-kalktı ve 64 milyon yolcu geldi, gitti. 50 milyondan fazla bagaj bizim sistemlerimizden geçti. Bugün havalimanımızı ve operasyonumuzu çok küçültmüş durumdayız. Yarın aynı hızla ayağa kaldıracağız. Bu fleksibiliteyi, şirketimde gördüğüm için çok mutluyum. İleriye çok büyük umutla bakıyorum. Yarın buraya 1300 uçak gelsin, biz 1300 uçağı almaya, onlara hizmet vermeye hazırız. Sadece küçük bir ara verdik. Kaldığımız yerden inşallah pazartesiden sonra devam edeceğiz. Bizim üç tane kuralımız var. Maske, mesafe ve hijyen, bunlara uyduktan sonra inanın bu krizi atlatacağız. Ben öyle düşünüyorum.