Çin Ulusal Halk Kongresi (ÇUHK), Hong Kong’la ilgili yeni güvenlik yasasını 2878 'Evet', 1 'Hayır' ve 6 'Çekimser' oyla kabul etti.
Ulusal Güvenlik Yasası, 'Çin merkezi hükümetini yıkma', 'isyana teşvik', 'dış müdahale', 'vatana ihane't, 'terör' ile 'ulusal güvenliği tehlikeye atan fiil ve etkinliklerin yasaklanmasını' içeriyor. Yasanın ayrıca, Hong Kong yerel meclisinin onayı gerekmeksizin yasanın yürürlüğe gireceği belirtildi.
Kabul edilen yasa, Hong Kong’un geleceğiyle ilgili tartışmaları da beraberinde getirdi. Yasayı eleştirenler, Hong Kong’un özerkliğinin kaybolduğunu iddia ederlerken, destekleyenler ise bölgede renkli devrim kalkışmalarına yönelik ciddi bir yasal önlem alındığı görüşünde.
‘Hong Kong özerkliğini kaybetti’
Alınan bu karar, ABD yönetimi tarafından da tepkiyle karşılandı.
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Hong Kong'un özerklik statüsünü kaybettiğini öne sürerek, uluslararası finans merkezi özelliğinin tehlikeye girdiğini söyledi:
“Uzunca süren çalışmalar ve oluşturulan raporlar sonucunda, Hong Kong’un Çin’den özerkliğini kaybetmeye başlaması nedeniyle ABD 1997 yılı öncesinde uyguladığı ayrıcalıkları sürdüremez. Konuyla ilgili Kongre’yi bilgilendirdim. Mantıklı olan hiç kimse, Hong Kong’un özerkliği olduğunu söyleyemez. Kanıtlar ortada.”
Trump: Hong Kong'da yaşananlar bir trajedidir, Çin ulusal güvenliğini koruduğunu iddia ediyor ama gerçek şu ki Hong Kong zaten güvenli bir toplumdu. Artık Hong Kong Çin'den ayrı bir yer olarak görülmeyecekhttps://t.co/0VmcdTG6yN pic.twitter.com/Con7CZ2y0V
— Sputnik Türkiye (@sputnik_TR) May 29, 2020
Öte yandan, Pekin yönetiminin kararı sosyalist ülkeler tarafından ise destekle karşılandı.
Kuzey Kore: Alınan önlemleri tamamen destekliyoruz
Çin’in söz konusu kararını ‘meşru bir adım’ olarak nitelendiren Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, Hong Kong’da Çin’in ulusal güvenliğini tehdit eden zor bir durumun ortaya çıktığını belirtti ve “Parti ve Çin hükümeti tarafından ülkenin egemenliğini, güvenliğini ve toprak bütünlüğünü korumak ve ‘bir ülke, iki sistem’ politikasına dayanarak Hong Kong’un istikrarını ve refahını sağlamak için alınan önlemleri tamamen destekliyoruz” ifadelerini kullandı.
Yapılan açıklamada ayrıca şu ifadelere yer verildi:
“Bu, dış güçler ve yerli işbirlikçileri tarafından düzenlenen, sosyalist bir ülkenin imajını zedeleyerek, bölünmesi ve dağılması amacıyla toplumsal bozukluğu tırmandırmayı amaçlayan bir komplonun ürünüdür. Hong Kong meselesi, Çin’in iç işleriyle ilgili bir konu olduğundan, herhangi bir ülke veya gücün konuyla ilgili şunu ya da bunu söyleme hakkı yoktur. Hong Kong’un güvenliğine, sosyal ve ekonomik kalkınmasına zararlı dış müdahalelere kategorik olarak karşı çıkıyoruz ve reddediyoruz.”
Küba: Kararı memnuniyetle karşılıyoruz
Küba da Hong Kong kararını destekleyen ülkeler arasında. Küba Dışişleri Bakanı Bruno Rodriguez, Twitter hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, "Çin'in iç işlerine müdahale edilmesini kınıyoruz ve Çin'in kalkınmayı sağlamlaştırma ve ulusal güvenliği güçlendirme kararını memnuniyetle karşılıyoruz” dedi.
Saludamos decisiones de #China para consolidar desarrollo, recuperarse de #COVID19 y fortalecer institucionalidad, legalidad y seg. nac. en todo su territorio#Cuba condena injerencia en asuntos internos d China y respalda su derecho a velar por bienestar de todos sus ciudadanos
— Bruno Rodríguez P (@BrunoRguezP) May 28, 2020
Vietnam: Çin’in politikasına saygı duyuyoruz ve destekliyoruz
Vietnam Dışişleri’nden yapılan açıklamada ise ülkenin Hong Kong konusundaki tutumunun açık olduğu belirtildi.
Vietnam Dışişleri Bakanlığı Sözcü Vekili Doan Khac Viet, konuya ilişkin yapılan açıklamada ”Vietnam'ın tutumu açık. Vietnam, Çin’in 'bir devlet, iki sistem' politikasına saygı duyuyor ve destekliyor" denildi.