Oluç, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Konuşmasının başında Cumartesi Anneleri'nin eylemlerini anımsatan Oluç, eylem yapan vatandaşların kaybolan yakınlarını ve çocuklarını aradıklarını ancak aradan yıllar geçmesine rağmen bir sonuç alamadıklarını belirtti.
Oluç, 27 Mayıs darbesinin yıl dönümünde tek merkezden belirlenen manşetlerle demokrasi rüzgarının estirilmeye çalışıldığını söyledi.
27 Mayıs darbesiyle millet iradesinin idam edildiğini vurgulayan Oluç, "Peki tutuklanan HDP'li belediye eş başkanlarının durumu ne olacak? Seçilen belediye başkanları milletin iradesi değil mi? Bu iktidar seçim ve sandıkla seçilmiş belediye başkanlarının yerine kayyum atayarak halk iradesini görmezden geliyor" görüşünü savundu.
Kazandıkları 13 belediyeye daha salgın sürecinde kayyum atandığını kaydeden Oluç, "27 Mayıs'ı yapanlar apoletliydi, bugünküler ise kravatlı darbeciler. Yassıada'da Adnan Menderes, Ankara'da Kenan Evren olmakla demokrat olunmaz. Bunu iktidar ve ortakları anlamalıdır." diye konuştu.
Önümüzdeki hafta Meclisin çalışmalarına başlayacağını anımsatan Oluç, halkın yoksulluk ve işsizlikle savaştığını ancak "iktidarın seçim hilelerine yönelik tedbirler peşinde koştuğunu" ileri sürdü.
Oluç, "Meclis'te halkın sorunlarının gündeme gelmesi gerekirken, bekçiler, baroların seçimi gibi konular gündem geliyor. İktidar 'sosyal medya engellemeleri nasıl yapılır?' bunları konuşmak istiyor. İktidar bloğu kaybediyor, kaybettikçe de bu tür çabalarla iktidarda kalmaya çalışıyor." dedi.
Saruhan Oluç, polis ve bekçilerin sokağa çıkma yasaklarının yaşandığı günlerde vatandaşlara karşı orantısız güç kullandığını, bu kişilere karşı açılan soruşturmaların da sadece "gaz alma"ya yönelik olduğunu savundu.
Cizre'de parti binalarına saldırı gerçekleştirildiğini ifade eden Oluç, ellerinde kamera kayıtlarının olduğunu, söz konusu saldırgan hakkında ne tür bir adım atılacağını takip edeceklerini söyledi.
HDP olarak biyasi partiler ve seçim kanunlarında değişiklik yapılmasını ve bu yasalardaki anti demokratik maddelerin değiştirilmesi gerektiğini savunduklarını anlatan Oluç, şöyle konuştu:
"Ancak iktidar, 'siyasal muhalefeti nasıl engelleyebiliriz? Nasıl olur da içlerinden çıkmış iki yeni bir partiyi engelleyebiliriz?' düşüncesiyle bu yasalarda değişikliği tartışıyor. Seçim yasasıyla siyasi partilerdeki değişiklik istemi, tamamen var olan muhalefet partilerinin, yeni kurulmuş muhalefet partilerinin mecliste yer almalarını engellemek için yapılmış bir öneri. Başka hiçbir şey değil. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi denilen ucubeye karşı muhalefet edenleri susturmak istiyorlar. Esas olarak yapmak istedikleri budur. Biz bunların elbette demokrasi açısından, hukuk açısından ve adalet açısından asla kabul edilebilir şeyler olduğunu düşünmüyoruz."
Hükümetin ekonomi politikalarını da eleştiren Oluç, "İlk dört ayda bütçe açığı 74 milyar liraya ulaştı. Hazine ve Maliye Bakanı halen 'bütçe raydan çıkmadı' diyor. Daha ne olsun? Pembe tablolar çizerek iktidarda kalmaya çalışıyorlar." ifadelerini kullandı.