Kurtoğlu, Türkiye'de turizm sezonunun alınan önlemlerle mayıs sonunda başlamasının planlandığını ifade ederek, "Sertifikasyon programının ilk kez uygulanacağı bu sezonda ayrıca geçtiğimiz günlerde Kültür ve Turizm Bakanlığı, normalleşme sürecinde turizm faaliyetlerinin güvenli şekilde gerçekleştirilebilmesi amacıyla konaklama tesislerinde alınacak önlemlere ilişkin bir genelge de yayımladı." diye konuştu.
Koronavirüsün insanlara doğru şartlandırılmış havuz suyu yoluyla bulaşabileceğine ilişkin bir kanıtın olmadığını belirten Kurtoğlu, şunları kaydetti:
"Genelge kapsamında da havuz suyunun, havuz ve çevresinin temizliği ile hijyeni azami ölçüde sağlanacak, serbest klor seviyesi açık havuzlarda 1-3 ppm, kapalı havuzlarda 1-1,5 ppm arasında tutulacak. Bunlar, Sağlık Bakanlığının 9 yıldır yürürlükte olan yönetmeliğiyle de uyumlu. Ayrıca benzer bültenler Almanya ve ABD'de de yayımlandı. Periyodik olarak ölçümlenen klor seviyeleri kayıt altına alınıp doğrulanacak. Özellikle otel ve halka açık havuzlarda, sudaki klor ve pH seviyesini otomatik ölçerek kaydeden ve buna göre kimyasal dozlayan sistemler kullanılması çok önemli."
Havuz sistemlerinin sağlıklı yapıldığından ve doğru şartlandırıldığından emin olmak isteyen tesis sahipleriyle yöneticilerin TS 13661 isimli Türk standardından ve UHE-4 isimli talimatlarından faydalanabileceğini ifade eden Korcan Kurtoğlu, kullanıcıların havuzda yakınlaştıkları takdirde koronavirüs bulaşma riski nedeniyle sosyal mesafeye dikkat edilmesinin önemine değindi.
Sauna, hamam, buhar banyoları
Kurtoğlu, konaklama tesislerinde yayımlanan genelgeyle birçok önlem alındığına işaret ederek, "Sauna, hamam, buhar banyosu gibi alanlar da havuz ve denizlerden sonra kişilerin merak ettiği konu olarak karşımıza çıkıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı genelgesine göre, Sağlıklı Turizm Sertifikası bulunmayan tesisler bu gibi alanlarını açamayacak. Ayrıca mutlaka bu tip alanlarda da kullanıcı sayısı kısıtlanmalı. Her kullanımdan önce ve sonra mutlaka dezenfeksiyon yapılmalıdır. Ayrıca kese, sabun, duş jeli, şampuan gibi malzemeler tek kullanımlık olacak. Her yerde olduğu gibi burada da sosyal mesafeye dikkat edilmeli" değerlendirmesinde bulundu.
Havuzcular Derneği Başkanı Mehmet Bilen de 'havuz sularından koronavirüs bulaşmayacağını' ifade etti.
Bilen, "Standartlara uygun filtrasyonu gerçekleştirilen ve düzenli olarak ideal değerler aralığında klorla dezenfeksiyonu sağlanan havuz sularında virüs, bakteri, mantar gibi mikroorganizmalar ve yosun gelişmeleri gibi diğer canlılar kesinlikle yaşamaz. Dünyada ve Türkiye'deki yüzme havuzu standartlarında ne koronavirüs ne kolera ne verem bulaşır. Dolayısıyla ortak kullanım olarak en güvenli yer yüzme havuzunun içidir. Ancak havuzun içinde güreş yapılırsa bu olmaz" diye konuştu.
Havuzda en güvenli yüzme şeklinin kulvar olarak yüzmek olduğunu aktaran Bilen, kulvarlarda en fazla 2 kişinin yüzmesi gerektiği önerisinde bulundu.
Düzenli olarak klorla dezenfeksiyon işlemi yapılan yüzme havuzu sularının yüzücüler için güvenli ortam sağladığını aktaran Bilen, şunları kaydetti:
"Hastalıktan Korunma ve Kontrol Merkezlerine (CDC Centers For Disease Control And Prevention) göre, Kovid-19'un ve havuz suları, spa havuzlarının kullanımından dolayı insanlara bulaşabildiğine dair bir kanıt yoktur. Havuz sularının ve spa sıcak su havuzlarının standartlara uygun işletilmesi, kontrol, bakım ve dezenfeksiyonu diğer virüslerde olduğu gibi Kovid-19 hastalığına sebep olan virüsü de yok ederek uzaklaştıracak veya etkisiz hale getirecektir. Havuzlardan kaç kişinin nasıl ve ne zaman yararlanması gerektiğini kurallara bağlandıktan ve yeterli emniyet kontrolleri yapıldıktan sonra çevre, teras, güverte, duşlar, soyunma odaları, tuvalet gibi alanlarda hijyen, bakım, havalandırma ve gerekli güvenliği alınmak koşuluyla yüzme havuzlarının yüzenlerin kullanımına sunulması bedensel faaliyetlerini devam ettirebilmeleri açısından son derece yararlı olacaktır."