Dünya genelinde olduğu gibi Türkiye’de de koronavirüs salgınından en çok etkilenen sektörlerin başında turizm geliyor. Ülkeye 2019’da yaklaşık 35 milyar dolar gelir getiren bu sektör, aylar süren salgın sebebiyle büyük kayıp yaşıyor. Ancak dünya turizmcileri, Türk turizminin pek çok ülkeye göre çok daha hızlı toparlanabileceğine inanıyor. Uluslararası Toplantı ve Düğün Turizmi Forumu’nda 45 ülkeden 1500'e yakın turizmciye yapılan ankette, katılımcıların çoğu Türkiye’yi yeni tip koronavirüs Kovid-19 salgınından en hızlı çıkıp toparlanacak ülke olarak gördüklerini söyledi. Peki, tablo bu kadar umut verir nitelikte mi? Türk turizminin hızlı toparlanması neye bağlı?
‘Turizm tesisleri yeniden açılmaya hazır değil, ne personel alındı ne onların eğitimi verildi’
Sputnik’in sorularını yanıtlayan Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu'na (DİSK) bağlı Dev Turizm İş Genel Başkanı Mustafa Yahyaoğlu’na göre sektörün gidişatı için bu denli umutlu olmak zor. Dev Turizm İş Başkanı “İşsizlik fonunda olması gereken 135 milyarın orada olmadığını biliyoruz. Böylesine bir ortamda otelleri açacaklarını, normalleşmeye döneceklerini söylüyorlar. Bana göre, turizmin tesislerinin yeniden açılması için gerekli hazırlıklar yapılmış değil. Ne otellerde personel alındı, ne personele hijyen eğitimi verildi… Hiçbir şey yapılmadı. Devlet ‘kapalı kalın’ demenin külfetine katlanmak istemediği için ‘başınız çaresine bakın’ diyor. Ancak risk tamamen geçmeden açılırsa bu hem virüs riskini artırabilir hem de gelecek yılın turizm gelirini de tehlikeye atar. Bunun olmaması için ciddi sertifikasyon, hijyen eğitimi gerekli ve ayrıca yurtdışından gelen misafirlerin ülkeye kontrolle sokulması şart” dedi.
‘Devlet koronavirüsün külfetini göğüslemek istemiyor’
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Turizm Meclisi Başkanı ve Antalya Büyükşehir Belediyesi Turizm Danışmanı Osman Ayık’ın bir süre önce yaptığı açıklamalara da atıfta bulunan Yahyaoğlu “Osman Ayık da, otellerin bu şartlar altına açılmasının gerçekçi olmadığını söylemişti. Çünkü oteller açılır ve yüzde 15-20’si dolarsa o zaman bu otelin masrafını bile karşılamaz. Özellikle Antalya bölgesinde zincir oteller var, bir patronun 5-6 tane oteli var. Hal böyle olunca, hiçbir patron ‘oteller açılsın’ dediğinde tüm otellerini birden açmayacaktır. Birkaç tanesini açıp durumu gözlemleyecektir. Çünkü ortada böyle bir potansiyel müşteri yok. Potansiyel müşteri olmayan bir ortamda ne olacak, bu belli değil. Ekonomik sıkıntıya dayanamayan, getireceği külfeti göğüslemek istemeyen devlet, koronavirüsle vatandaşı başbaşa bırakmak istiyor gibi görünüyor” diye anlattı.
‘Turizm çalışanları da sağlık çalışanları gibi hızla enfekte olabilir’
Yahyaoğlu “Tesisler açılırsa, böyle bir risk ortamında, böyle bir sağlıksız ortamda oralara kim gider? Biz 65 yaşını geçmiş insanlarız, sokağa çıkma yasağı var. Şimdi bana deseler ki ‘sokağa çıkma yasağı kalktı’ ben çıkıp sokakta gezmeye niyetli miyim? Koronavirüs tehlikesinin geçmediğini, onlar söylediğinde ben geçti mi sayacağım? Gerçekçi değil. Bu tesislerin gerekli tedbirler alınmadan erken açılması durumunda, turizm işçilerinin korunması söz konusu olmayacaktır. Sağlık çalışanları nasıl hastanelerde hastalık kaptılarsa turizmde çalışan işçiler de turizmde çalışırken hastalık kapma riskiyle karşı karşıya kalacaklar. Aldıkları hastalığı misafirlere bulaştırma ihtimalleri olacak. Bu sağlıklı değil” ifadelerini kullandı.
‘Tesislerdeki misafir sınırlaması kaldırılmış gözüküyor, dikkatli olunmalı’
Yahyaoğlu “Bugün Turizm Bakanı ‘biz otellerde misafir sınırlaması yapmayacağız’ diyor. Halbuki yüzde 50-60’tan fazla olmayacak diyorlardı. Demek ki orada da geri adım attılar. Oteller ‘bin yataklı bir oteli 500 kişiyle nasıl ayakta tutalım, o zaman 500 kişiden bin kişinin fiyatını almamız lazım’ dediler. Müşteriye fiyat yansıtamayacakları için böyle bir geri adım atılmış gözüküyor. Ancak dikkatli olunmazsa ve çalışanlar veya misafirler tesislerde virüs kaparsa, bunun da getireceği sonuçlar olur” diye ekledi.