Yeni tip koronavirüsten 'Çinli' diye söz edip çıkmasından ve yayılmasından Çin'i sorumlu tutan ve Pekin'e bedel ödetme tehditleri savuran ABD Başkanı Donald Trump, bu kez Çin'le ticaret anlaşmasına gölge düştüğünü dile getirdi.
Aralık ayında koronavirüs Çin'de salgına dönüşürken ocak ayında Pekin ile Washington arasında ticaret anlaşmasının birinci aşaması imzalanmış, Trump Çin'e karşı ticaret savaşı açmasının ardından gelen ilk anlaşmayı büyük başarı olarak sunmuştu.
Bu kez Fox Business'e verdiği mülakatta koronavirüs pandemisiyle ilgili "Çin'den çok hayal kırıklığına uğradım. Bunun olmasına asla izin vermemeliydiler" diyen Trump, şöyle devam etti:
"Muhteşem bir ticaret anlaşması yapmıştım, ama artık öyle hissetmiyorum. Daha mürekkebi kurumadan salgın patlak verdi. Ve şimdi aynı şekilde hissetmiyorum."
Şi'ye dargın
Her zaman iyi ilişkiler içinde olduğunu ifade ettiği Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'e darıldığını da belli eden ABD Başkanı, "Şu sıra onunla da konuşmak istemiyorum, onunla konuşmak istemiyorum" dedi.
Çin devlet medyasındaki 'Pekin'in yeni görüşme yapmak ve anlaşmayı geçersiz kılmak istediğine' dair haberlerin hatırlatılması üzerine yeniden müzakere etmek istemediğini belirten Trump, bazı Cumhuriyetçi senatörlerin kuantum bilgisayarları ve yapay zeka gibi ulusal güvenlikle ilgili alanlarda eğitim almak için başvuran Çinli öğrencilere vize verilmemesi önerisini ise şöyle değerlendirdi:
"Yapabileceğimiz çok şey var. Birçok adım atabilirdik. Tüm ilişkiyi kesebilirdik."
"Kestik diyelim, ne olur? Tüm ilişkiyi kesersen 500 milyar dolar tasarruf edersin."
'Pandemi haklı olduğumu göstermeye yaradı'
Genelde ABD'nin Çin'den yıllık 500 milyar dolarlık ithalatından 'kayıp para' olarak söz eden Trump, bu kez "Bak, salgınla ilgili olup biten hiçbir şey iyi değil. Tamam mı? Özellikle de ölüm. Ama bir şey var, Trump'ın haklı olduğunu gösterdi" ifadesini kullanarak şöyle devam etti:
"Tüm dünyaya yayılan bu aptal tedarik zincirleri, dünyanın her farklı yerinde bir tedarik zinciri var ve dünyanın kötü bir parçasında işler kötü gidince her şey birbirine giriyor. Ben dedim ki, (dışarıda) tedarik zincirlerimiz olmamalı. Hepsi ABD'de bulunmalı, tüm ürünlerimizi ABD'de üretmeliyiz."
ABD'nin tedarik zincirinde dışa bağımlı olma örneği Türkiye
Trump, ABD'nin tedarik zincirinin dışa bağımlılığı konusunda, 'dünyadaki en iyi savaş uçağı' diye nitelediği F-35'lerin Türkiye'de ve dünyanın diğer bölgelerinde üretilmesini örnek göstererek şöyle konuştu:
'Ya Erdoğan'la iyi ilişkilerimiz olmasa?'
"F-35’lerin ana gövdesi Türkiye'de üretiliyor ve Türkiye’den gönderiliyor. Şimdi Erdoğan ile iyi ilişkilerimiz var, ama ya olmasa ne olacak? 'Size F-35 parçalarını vermiyoruz' deseler ne yapacağız?"
ABD yönetimi, Türkiye'nin Rusya'dan S-400 füze savunma sistemi almasının ardından, Temmuz 2019'da Türkiye'nin F-35 programından çıkarılacağını açıklamıştı. Buna rağmen Trump'ın Türkiye'nin hala F-35 parçalarını temin ettiğini söylemesi kafa karışıklığına yol açtı.
Çinli GYY dalga geçti: Dezenfektan enjekte edilmesini de önermişti
Çin'in Global Times gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Hu Şijin ise ABD Başkanı'nın Çin'le tüm ilişkileri kesme tehdidiyle Twitter'da şöyle dalga geçti:
"Daha önce de Kovis-19 hastalarına virüsü öldürmek için dezenfektan enjekte edilmesini önermişti. Bunu hatırlarsanız Çin'le tüm ilişkileri kesebileceğini söylemesine şaşmazsınız. tüm söyleyebileceğim, kendisi benim normal başkan tasavvurumun çok ötesinde olduğudur."
Diğer yandan Trump, Çin'le ilgili suçlamalarını Fox Business mülakatında şöyle devam ettirdi:
"Elimizde çok bilgi var ve bunlar iyi değil. (Vuhan şehrindeki) laboratuvardan ya da yarasadan gelmiş olsun fark etmez, sonuçta Çin'den çıkıp geldi ve onların bunu durdurması gerekirdi. Kaynağında durdurabilirlerdi."