Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi ve Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyonları Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Tezer, kuaför ve berberlere gideceklere uyarılarda bulundu.
Prof. Dr. Tezer, "Berberlere önerimiz ilk olarak 'randevusuz çalışmayın' oldu. Ayrıca 'müşterinizi bilin', 'personeliniz en az sayıda olsun', 'misafir kabul etmeyin' uyarılarında bulunduk. Berber salonunda ben kendim de muhabbet etmeyi, süreyi uzatmayı çok severim fakat artık uzatılmaması gerekiyor. Orada oturup çay içmeyin. Ayrıca gazete okumak, yiyecek tüketmek yine o salonlarda artık olmayacak. Salonlara girerken mutlaka tıbbi maske olacak. Elimizi salona girmeden önce hasta odasına giriyormuş gibi düşünüp hem kendimizi hem karşımızdakini korumak için dezenfektan ile temizleyeceğiz. Berberle temas etmeyeceğiz, yine mesafemiz olacak. Koltuk sayısı az olacak. Orada üçüncü bir kişi oturarak beklemeyecek" diye konuştu.
'3 kuralın şiddetle devam etmesi gerekiyor'
Türkiye'de şu an rakamların çok iyi gittiğini söyleyen Prof. Dr. Tezer, "Ölüm sayılarınız azalabilir fakat yoğun bakımda yatan hasta sayınız artıyorsa tekrar artacak diye endişe edersiniz. Ancak bizim yoğun bakımda yatan hata sayımız da, solunum cihazına bağlı olan hasta sayılarımız da azaldı ve iyileşen hasta sayımız da çok arttı. Bunlar güzel şeyler fakat bu olayın bittiği anlamına gelmediğini de hep söylüyoruz. Artık birinci aşama bitti ve sürdürülmesi gereken ikinci aşama başladı. Yani kurallara uymamız gerekiyor. Kurallara uymazsak rakamlarımız azalmaz. Bazen dalgalanmalar da gösterebilir, artabilir. Bunun için hâlâ maske, mesafe ve el hijyeni olmak üzere 3 kuralın şiddetle devam etmesi gerekiyor" dedi.
'Önlem alınmazsa ikinci dalgaya sebep olacak'
Koronavirüste ikinci dalganın gelme ihtimalini değerlendiren Prof. Dr. Tezer, şöyle devam etti:
"Şu an bunun aşısı yok. Biz şu an aşı yapmıyoruz. İlaç da yok elimizde. Toplumun yüzde yüzü hastalığı geçirmedi. Siz önlemleri almazsanız, önlemleri hafifletirseniz mikroorganizma döngüsünü sağlamak için tekrar harekete geçecek ve ikinci dalgaya sebep olacak. Pandemi tüm dünyayı etkileyen ve o mikroorganizmaya karşı tüm dünyanın mücadele ettiği bir hadisedir. Bu şu an tüm dünyada biliniyor ve bu sürecin hemen bitmeyeceğini gösteriyor. Belki 2021 yılında da olacak. Bizim istediğimiz şey kurallara uyarak bu süreci rahatlatabilmek. Bu dediklerim 'her şey kötü' manasında algılanmasın fakat bu bir süreç. Yazın da yönetilmesi gereken bir süreç. Onun için de zaten bütün önlemler alınıyor."