Üsküdar Üniversitesi, koronavirüs salgınıyla ilgili Türkiye genelinde 81 ilde online anket üzerinden 'Türkiye Koronafobi ve Salgınla İlişkili Duygu Çalışması' yaptı.
Üniversiteden yapılan açıklamaya göre, Üsküdar Üniversitesi Epidemiyolojik Araştırmalar Çalışma Grubu tarafından yapılan araştırmanın, Kovid-19 salgınının kişilerde oluşturduğu kaygı, korku, süreç yönetimi ile ilgili algı ve olgunlaşma olmak üzere dört boyutta değerlendirilmesi hedefleniyor.
Salgın korku ve kaygı açısından en çok Doğu ve Ege'yi etkiledi
Araştırma, Kovid-19 salgınının korku ve kaygı açısından en çok Doğu Anadolu ve Ege bölgelerini etkilediğini gösterdi.
'Koronavirüsle ilgili haberleri izlerken gergin ve endişeli oluyorum' diyenler yüzde 56 ile en çok Akdeniz Bölgesi'nden çıktı.
Araştırma kapsamında, tüm bu korku ve kaygılara rağmen katılımcıların büyük kısmı psikolojik olgunlaşma bildirdi. Araştırmada en yüksek yüzde 74 ile 'Sahip olduklarımın kıymetini biliyorum' ifadesi yer aldı.
Yüzde 58 tıbbi mücadelede Türkiye'yi başarılı görüyor
Sürecin yönetimine ilişkin algıları da ortaya koyan araştırmada, katılımcıların yüzde 58'i 'Kovid-19 ile tıbbi mücadele konusunda dünyadaki gelişmiş ülkelere göre ülkemi daha başarılı görüyorum' ifadelerini kullandı.
Katılımcıların yüzde 82'si, bu süreçte sağlık çalışanlarına yönelik düşüncelerinin olumlu yönde geliştiğini belirtti.
Erkeklerin psikolojik olgunlaşma süreçleri daha zayıf
Kadın katılımcıların korku ve kaygılarının daha fazla olduğu görülen araştırmada, erkeklerin psikolojik olgunlaşma süreçlerinin ise daha zayıf olduğu tespit edildi.
Araştırmada, Kovid-19 salgını nedeniyle gerçekleştirilen infaz düzenlemesinin sonuçlarını kaygı verici bulanlar yüzde 45.6, sosyal ilişkilerden uzak kalma kaygısı yaşayanlar yüzde 40.9, kişinin ölümü halinde aile bireylerinin geleceği ile ilgili kaygı duyanlar yüzde 35.3, yeterli sağlık hizmeti alamama endişesi taşıyanlar ise yüzde 31.3 olarak tespit edildi.
Koruyucu ekipmana ulaşamama endişesi
Koruyucu ekipmana ulaşamama endişesinin yüzde 31.1 olduğu araştırmada, ekonomik sorunlar yaşama kaygısı yüzde 30.8, kendi ya da çocuğunun eğitiminin aksaması endişesi yüzde 24.8, evden dilediği zaman çıkamama kaygısı yüzde 27.8, aile bireylerinin ruhsal durumlarına ilişkin endişe yüzde 27.6, fiziksel güvenliği sağlayamama kaygısı yüzde 26.6, toplumda silahlanma yaşanması kaygısı yüzde 23.4, etkinlik, ibadet ve hobileri sürdürememe endişesi yüzde 23.1, gerekli durumda il dışına çıkamama endişesi yüzde 22.0, işsiz kalma kaygısı ise yüzde 21.3 olarak belirlendi.