Hızlı bir şekilde dünya geneline yayılarak küresel salgın haline dönüşen yeni tip koronavirüs (Kovid-19) insanların olduğu kadar hayvanların da psikolojisini etkiliyor.
Sokakların sessizliğinin hayvanlar üzerindeki etkisi hakkında konuşan Veteriner Psikolog Prof. Dr. Tamer Dodurka, pandemi bitiminde özellikle evcil hayvanların yüzde 50’sinden fazlasında yalnızlık kaygısı görüleceğini ifade etti.
Hayvanlarda ortaya çıkabilecek bu psikolojik rahatsızlığın tedavi edilebileceğini belirten Dodurka, “Korkuyla hayvanlardan uzak kalıp, onları sokağa atıp kendimizi hayvan sevgisinden mahrum etmeyelim. Hayvanlardan Kovid-19 nedeniyle çekinmemize şu an için gerek yok. Hayvanlara dokunduktan sonra ellerimizi yıkamak yeterli olacaktır” diye konuştu.
Hayvanat bahçelerinde yaşayan canlıların çoğunun insanla herhangi bir diyaloğu, bağlantısı ve sosyalliği olmadığını bunun da doğalarında bulunmadığını hatırlatan Dodurka, “Hayvanat bahçesindeki çoğu canlı bu dönemde rahat etti diyebiliriz. Hatta Hong Kong’ta 10 senedir çiftleşmeyen pandalar pandemiden sonra çiftleşmeye başladılar. Çünkü stresleri kalktı. İnsanların varlığı oradaki vahşi hayvanlar için bir stres faktörüdür. Yine de bazı hayvanlar özellikle şempanzeler başta olmak üzere eğlenceyi ve oyunu seven ve daha sosyal hayvanlar. Vahşi olmalarına rağmen onlar insanların gelmelerinden bir nebze mutlu olabilirler. Çünkü sıkıntıları gider ve eğlenirler. Bunun dışındaki çoğu tür insanların gelmelerinden zaten çok mutlu değillerdi” ifadelerini kullandı.
‘Stres olduğu zaman hayvanların ilk başta çiftleşmeleri engellenir’
Bu canlıların tekrar insan görmeye başladıklarında yine stresli günler başlayacağı için yine aynı şekilde çiftleşmelerinin etkilenebileceğini söyleyen Dodurka, “Hayvanların çiftleşmesi önemli bir rahatlık ve mutluluk belirtisidir. Çünkü stres olduğu zaman hayvanların ilk başta çiftleşmeleri engellenir ve bu doğada da böyledir. Pandemiden sonra insan hareketleri, gürültü, çevre kirliliği, fabrika dumanları, inşaatlar azaldığı için doğadaki hayvanlar da rahat etti. Bunlar insan olmadığı için hem daha kolay yiyecek aramaya başladılar hem de onlarda da yine çiftleşmeler arttı. Bunun da etkisini zamanla göreceğiz diye düşünüyorum” dedi.
Evcil hayvanların sahipli ve sahipsiz olarak ayrılması gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Dodurka, “Sahipsiz hayvanlar özellikle sokak köpekleri, bize yakın olan kuşlar, martılar pandemiden olumsuz etkilendi. Lokantalar, iş yerlerinin kapanması bunların atıklarıyla beslenen hayvanları etkiledi. Ev hayvanları belki biraz daha mutlu olabilirler çünkü sahipleri evden çıkamıyor ve onlarla beraberler. Şu an onlar çok mutlular” diye konuştu.
‘Bu hastalık köpeklerde daha çok görülür, kedilerde daha nadirdir'
Tekrar eski günlere dönüldüğünde, sahipleri tarafından evde yalnız bırakılan hayvanların yüzde 50’sinden fazlasında yalnızlık kaygısı görüleceğini vurgulayan Dodurka, sözlerine şöyle devam etti:
“Köpekler sahiplerine alışınca ve birden yalnız bırakılınca bu hastalık gelişiyor. Bu da psikolojik bir rahatsızlık bunun için de tedavi gerekebiliyor. Bunu önlemenin bir yolu var. Bu canlıları birdenbire yalnız bırakmak yerine belli aralıklarla yalnız bırakıp, bu süreyi uzatırsak daha kolay adapte olabilirler. Bu hastalık köpeklerde daha çok gözüküyor. Kediler de daha nadirdir. Kediler de sosyal hayvan ama köpekler insana daha bağlı, daha kolektif yaşayan bir hayvan olduğu için doğasında yalnızlık yok. Bu nedenle köpekler daha fazla etkileniyorlar.”