Türkmen Alevi Bektaşi Vakfı Genel Başkanı Özdemir’in avukatı Taha Çalık’ın İBB Başkanı İmamoğlu hakkında hazırladığı suç duyurusu dilekçesi, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmek üzere Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na verildi.
Dilekçede İmamoğlu'nun başkanlığındaki belediyenin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı hediyesi olarak yüz bin çocuğa hediye paketi gönderdiği hatırlatılarak, İmamoğlu’nun bu durumu "100 çocuğumuza 23 Nisan paketleri ulaşıyor. İstanbul’un çocukları özgür mutlu ve Cumhuriyet ile büyüyecek" ifadeleri ile şahsi Twitter adresinden duyurduğu belirtildi.
100 bin çocuğumuza 23 Nisan paketleri ulaşıyor.🇹🇷
— Ekrem İmamoğlu (@ekrem_imamoglu) April 23, 2020
İstanbul'un çocukları özgür, mutlu ve Cumhuriyet ile büyüyecek.
#23NisanKutluOlsun pic.twitter.com/sm2Nw2mSe7
İBB'nin hazırladığı hediye kolisinin içerisinde yer alan çocuklar için özel hazırlanmış kitapçıkta Aleviliği aşağılayıcı nitelikte görsel ve ifadelere yer verildiği öne sürülen dilekçede, kitapçığın bir sayfasında farklı dinlerin temsilcilerinin resmedildiği, İslamiyet, Hristiyanlık ve Yahudilik olmak üzere üç temel semavi dini temsil eden üç din adamının yanında Alevilik inancını temsil etmek üzere, Aleviliği temsil edebilecek niteliği haiz olmayan sıradan bir kişinin resmine yer verildiği savunuldu.
Dilekçede, kasıtlı bir şekilde kitapçığa konulan görsel ve açıklamaların, Alevilik inancı hakkında yanlış bilgiler içermesinin yanı sıra öğrenme çağındaki çocukların zihinlerinde sakıncalı imgeler uyandırabilecek mahiyette olduğu öne sürüldü.
'Alevilik kültürünü yansıtmaktan uzak'
Dilekçede, suça konu görselde İslamiyet'i temsilen bir imam, Hristiyanlığı temsilen bir papaz, Yahudiliği temsilen bir hamamın resmedildiği ileri sürülerek, "Aleviliği temsilen bir Alevi dedesi yerine sıradan bir kişi resmedilmiştir. Bu durumda mezkur kitapçıkta yer alan görsel ve açıklamaların Alevilik kültürünü yansıtmaktan uzak ve kasıtlı bir şekilde zarar verme amaçlı olduğunu gösterir niteliktedir" ifadeleri kullanıldı.
Dilekçede, "Halkın dini ve mezhebi değerlere dayalı olarak ayrışmasını amaçlayan yakın tarihte örneklerini görmüş olduğumuz isyan hareketlerine girişmesini hedefleyen ve bu doğrultuda henüz okul çağındaki çocuklar üzerinden algı operasyonu oluşturan bu eylemler TCK'nın 216. maddesinde suç olarak tanımlanmıştır. Bu bağlamda yalnızca toplumun bir kesiminin benimsemiş olduğu değerleri değil bütün toplumun salahiyetini muhafaza etmek açısından iş bu suç duyurusu dilekçesinin savcılığa sunma zaruriyetimiz hasıl olmuştur" değerlendirilmesinde bulunuldu.