Üç ülkenin dışişleri bakanları arasında telekonferans yoluyla gerçekleşen görüşmenin ardından Rusya Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, "İdlib’deki durum ele alınırken 5 Mart Rus-Türk protokolünün hayata geçirilmesinin, Hayat Tahrir eş-Şam yasadışı silahlı oluşumlarının engel olmaya çalışmasına rağmen bölgedeki gerilimi azaltma yönünde önemli sonuçların elde edilmesine yardımcı olduğu kaydedildi. İdlib bölgesindeki ılımlı muhalefeti teröristlerden ayrıştırma çabaların sürdürülmesinin önemi belirtildi" ifadelerine yer verildi.
Suriye’nin bağımsızlığına ve toprak bütünlüğüne koşulsuz bağlılığı teyit eden bakanların, karada istikrarın sağlanması, sivil halka yönelik insani sorunların çözümüne ve Cenevre’deki Anayasa Komitesi kapsamında Suriyeli taraflar arasındaki diyaloga destek dahil çözümün tüm unsurlarını ilerletme konusunda Astana sürecinin öncü rol oynadığının altını çizdikleri aktarıldı.
Koronavirüs salgının yayılması koşullarında, Suriye’deki sivillere insani yardımın sağlanması için uluslararası örgütlerin faaliyetini etkinleştirme çağrısı yapıldığı bildirilirken, "Bu bağlamda, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres’in, Suriye’nin salgına karşı mücadele etme yeteneğini bozan yaptırımları yumuşatma ve durdurma çağrısı büyük önem taşıyor" denildi.
Anayasa Komitesi’nin yeni görüşme tarihiyle ilgili Suriye hükümeti ve muhalefeti arasında varılan anlaşmayı memnuniyetle karşılayan bakanların, epidemiyolojik durum izin verir vermez bu görüşmenin gerçekleşeceği umudunu dile getirdiği ifade edildi.
Suriye ve genel olarak Ortadoğu bölgesinde kalıcı istikrarın elde edilmesi amacıyla Astana süreci kapsamındaki etkili işbirliğini sürdürme niyetinin teyit edildiği belirtilen açıklamada, İran’da gerçekleşmesi gereken yeni Astana Üçlüsü zirvesinin tarihinin ek olarak belirleneceği kaydedildi.