Rus Askeri Tarihi Derneği (RVİO) uzmanlarından Nikita Buranov, Sputnik’e demecinde Hitler’in Nazi Almanyası’nın en sadık ve son müttefiki olan Macaristan’ı savunmak için Berlin’i dahi eda etmeye hazır olduğunu ifade etti.
‘Macaristan için şiddetli çarpışmalar neredeyse 6 ay sürdü’
Sovyet ordusu 4 Nisan 1945'te Macaristan'ı Nazi işgalcilerinden kurtardı, çatışmalar neredeyse 6 ay sürdü, 200 binden fazla Sovyet askeri bu ülkenin topraklarında şehit düştü.
Buranov, “Macaristan, Nazi Almanyası’nın en sadık ve son müttefikiydi. Hitler, yaptığı özel görüşmelerde Macaristan’ı kaybetmektense Berlin’i bırakmanın daha iyi olacağından sıklıkla söz ediyordu. Bunun sahadaki nedeni ise Almanya’nın askeri fabrikalarının büyük bir kısmının ve Alman ordusunun şiddetli ihtiyaç duyduğu iki petrol kaynağının bu ülkede olmasıydı. Bu sanayi bölgelerin yitirilmesi, savaşı kaybetmek anlamına gelirdi” diye konuştu.
‘Çoğu Macar Alman ordusuna katılmaktan kaçıyor, Sovyet ordusu tarafına geçiyordu’
Nazi yönetiminin Macaristan’daki 12-70 yaş arasındaki tüm erkekleri orduya katmak amacıyla korkunç kararlar çıkardığını hatırlatan uzman, ancak çoğu durumlarda bu şemanın uygulanamadığını aktardı:
“Ancak tüm Macarların ateşli Nazi destekçileri oldukları söylenemez, birçoğu askerlik yapmaktan kaçıyordu, Macar birlikler tamamen Sovyet ordusu tarafına geçiyordu.”
Sovyet ordusunun ilk kez Eylül 1944’te Macaristan topraklarına ayak bastığını anlatan Buranov, ülkenin ancak 4 Nisan 1945’te tam olarak kurtarılabildiğini ifade etti:
“Kesintisiz bir operasyon değildi. Zafere ulaştıran birkaç büyük muharebe gerçekleştirildi. Örneğin Balaton Gölü Harekâtı, ya da savunulmak için çok iyi donatılmış ve genel olarak Nai Almanyası’na fanatikçe bağlı olan Alman askerleri tarafından azimle savunulan Budapeşte’nin kabul edilebilir kayıp sayısı ile alınması.”
‘Alman yönetimi Budapeşte’deki birlikleri kurtarmak için tüm yedek birliklerini oraya sevk etti’
Sovyet ordusunun Budapeşte’yi kuşatma altına aldıktan sonra Alman komuta merkezi tarafından başkentte bloke edilen Alman birlikleri kurtarmaya yönelik ‘Konrad’ kod adı ile 3 operasyon gerçekleştirdiğini hatırlatan Buranov, bu planın gerçekleştirilebilmesi için kalan tüm yedek birliklerin Macaristan’a sevk edildiklerini vurguladı:
‘Kızıl Ordu sayısal üstünlükle değil, beceri üstünlüğü ile savaşıyordu’
“Çok fazla sayıda sekin zırhlı birliklerin yoğunlaştırıldığı Macaristan, şiddetli çatışmaların yapıldığı bir savaş alanına dönüştü. Bununla birlikte savaşın sonlarına doru Almanlar çok fazla sayıda ve son derece modern teçhizatlarla donatılmış birlikler kullandı, ancak bu güç savaşmaya alışmış Kızıl Ordu askerlerini korkutmuyordu, güçlü saldırılar topçu birlikleri ve hatta piyade birlikleri tarafından püskürtülüyordu. Kızıl Ordu ‘Suvorov usulü’, sayısal üstünlükle değil, beceri üstünlüğü ile savaşıyordu.”
Macaristan'ın kurtarılması Viyana yolunu açmış oldu
Macaristan’ın kurtuluşunun çok büyük bir gelişme olduğuna dikkat çeken Buranov, Sovyet ordusunun Macaristan’ın sınırlarına ulaşması ile ‘Sovyet tankların Viyana’ya serbest ulaşma imkanına sahip olduğunu ve bunun da çok önemli bir husus olduğunu’ vurguladı.
Nazi Almanyası’nın ‘Güney’ ordu birliklerini büyük zarara uğratan Macaristan’ın kurtuluşundan sonra Sovyet ordusu, Çekoslovakya, Macaristan ve Avusturya'daki sonlama operasyonlarını hazırlama ve yürütme fırsatı elde etmiş oldu.