Rusya parlamentosunun üst kanadı Federasyon Konseyi'nin Uluslararası İlişkiler Komitesi Başkanı Konstantin Kosaçev, Sputnik’e açıklamasında, bu konuyla ilgili şu değerlendirmede bulundu:
“Washington bir kez daha ABD’nin küresel gündemin dışında olduğunu sergiledi. G20 liderleri, tüm dünya için yıkıcı olan pandemiye karşı mücadelede acil tedbirleri değerlendirirken <…> ABD, İran’a karşı yaptırım listesini genişlettiğini duyuruyor. Ama bununla da yetinmiyor ve bağımsız ülkenin lideri Venezüella Devlet Başkanı Nicolas Maduro’yu ve bu ülkenin bazı diğer yöneticilerini uyuşturucu terörü ile suçluyor. Vahşi Batı’nın ‘adaleti’ tarzında, suçladıkları kişilerin tutuklanmasına yardım edecek bilgi için 15 milyon dolar para ödülü ilan ediliyor
ABD adalet sisteminin yeni küstahça davranışının birkaç amacı var. Bir Washington politikacısının (soğuk savaş döneminin ABD Dışişleri Bakanı Alexander Haig) geçmişte söylediği gibi ABD’nin dünyadan daha önemli işleri olduğunu göstermek.
Böylece ABD, küresel tehditlerin onları, Batı yarımküredeki ABD yanlısı olmayan iktidarları değiştirmek gibi lokal hedeflerden vazgeçmeye zorlamayacağını gösteriyor. Üstelik suçlamalar meydan okurcasına saçma olabiliyor. Bu tam da ABD’ye özgü.
Eğer birisi kötülük ilan edildiyse, hiç şüpheniz olmasın, bu kişiye, terörün finansmanından tut ta uyuşturucu kaçakçılığına, hatta daha da beteri ABD’deki yerel seçimlere müdahaleye kadar mümkün olan veya olmayan tüm günahlar yazılacak.
ABD ve geriye kalan tüm dünyanın gündemleri arasındaki bu kopukluk bir kez daha büyük ekonomik ve politik potansiyele sahip ABD’nin küresel sorunların olası çözümünden bu sorunların bir parçasına ve hatta katalizöre dönüştüğünü doğruluyor.
Bir ülke neredeyse dünyanın yarısına yaptırım uyguluyorsa bu, dünyanın delirdiği anlamına gelmiyor, ABD’nin bir sorunu olduğunu gösteriyor."