Ekonomisi en gelişmiş 7 ülkeden oluşan G7'nin dışişleri bakanlarının videokonferans yoluyla gerçekleştirdiği toplantıda, Trump yönetiminin koronavirüsü 'Vuhan virüsü' diye nitelemekte ısrar etmesi yüzünden, ortak bildiri yayımlanamadı.
6 ülkeden 'uluslararası işbirliği lazım, bölünme değil' tepkisi
The Washington Post gazetesinin G7 ülkelerinden üç yetkiliye dayandırdığı haberine göre, ABD dışındaki ülkeler, koronavirüs pandemisini yavaşlatmak ve tıbbi malzeme eksikliğini aşmak için uluslararası işbirliğinin gerektiği dönemde gereksiz şekilde bölücü etki yaratacağı gerekçesiyle 'Vuhan virüsü' nitelemesini kullanmayı reddetti.
G-7 foreign ministers failed to agree on a joint statement because the U.S. — represented by Mike Pompeo — insisted on calling the coronavirus the “Wuhan virus.” @John_Hudson and @smekhennet confirm @derspiegel scoop https://t.co/M4T3rLueLx
— Anna Fifield (@annafifield) March 25, 2020
Alman medyasının amiral gemisi Der Spiegel'in websitesi de diğer ülkelerin Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) gibi yeni tip koronavirüs (Kovid-19) terimini kullanmak için bastırdığını yazdı.
Habere göre Fransa'nın toplantıda koronavirüsün konuşulması talebini "Çok konuştuk" diye püskürtmeye çalışan ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, sonunda baskılara boyun eğdi, ama bu kez de 'Vuhan virüsü' teriminin kullanılmasında diretti.
ÇKP, Pompeo'nun hedef tahtasında
Sanal toplantının ardından bakanlıkta basın toplantısı düzenleyen Pompeo, 'virüsün Çin'in Vuhan kentinden geldiğini ve Çin hükümetinin dünyayı uyarma sorumluluğunu yerine getirmediğini vurgulamanın önemli olduğunu' iddia etti.
'Vuhan virüsü' teriminde ısrar etmenin G7 toplantısında çatlak yaratıp yaratmadığının sorulması üzerine haberi yalanlamayan Pompeo, 'aralarındaki anlaşmazlıkların genel değil, sadece taktik düzeyde olduğunu' savundu.
Basın toplantısı boyunca defalarca 'Vuhan virüsü' lafını sarf eden ABD Dışişleri Bakanı, G7 bakanlarının 'Çin Komünist Partisi'nin kasıtlı dezenformasyon kampanyasını' ele aldıklarını, 'dünyanın hala ÇKP'den koronavirüs pandemisiyle ilgili şeffaf olması ve doğru bilgiler vermesini beklediğini' öne sürdü.
Pompeo, Çin Dışişleri Bakanlığı'nın koronavirüsü ülkeye ABD'nin getirdiğine dair iddialarını da 'deli saçması' diye reddetti.
Çin Dışişleri: Pandemiyi siyasileştirmeyi kesin
Pekin'de ise Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Geng Şuang, 'Çin'in tüm dünyayla bilgi paylaştığını, ABD'nin pandemiyi siyasi amaçlarına alet etmeye son vermesi gerektiğini' söyledi.
Şuang, 'Trump yönetimini koronavirüs meydan okumasıyla baş etmek ve küresel halk sağlığı güvenliğini sağlamak için Çin ve uluslararası toplumla birlikte çalışmaya' çağırdı.
'Pekin'in koronavirüsün kaynağıyla ilgili tutumu net'
Pekin'in koronavirüsün kaynağıyla ilgili tutumunu pek çok vesileyle net şekilde ifade ettiğini ve Çin'in yaftalanmasına kesinkes karşı çıktığını belirten Dışişleri Sözcüsü şöyle konuştu:
"Virüsler ulusal sınır ya da ırk tanımaz ve insanlık onlara karşı verdiği mücadeleyi ancak birlikte çalışarak kazanabilir."
ABD'nin tıbbi malzeme tedarikçisi
Çin, aynı zamanda ABD'nin temel tıbbi malzeme tedarikçisi.
ABD, 2018'de Çin'den 12.7 milyar dolar değerinde ecza ürünü, antibiyotik, tıbbi cihaz ve tıbbi kullanıma yönelik gıda ürünü ithal etmişti.