İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açıklamada, Başsavcılıkça yürütülen ve kamuoyunca da takip edilen soruşturma ile ilgili olarak yazılı, görsel basın ve sosyal medya platformlarında yapılan yayınlar sebebiyle kamuoyunun bilgilendirilmesi amacıyla açıklama yapılmasına zorunluluk duyulduğu belirtildi.
Açıklamada, "Milli İstihbarat Teşkilatı personelinin ifşa edilerek ailesinin ve yakınlarının can güvenliğinin tehlikeye sokulması, devlet kurumlarının istihbarat faaliyetlerinin zafiyete uğratılmaya çalışılması' konulu soruşturma kapsamında, şüpheliler B.T, B.P, H.K, A.K, M.F.Ç ve M.A'nın İstanbul 8, 4 ve 5. Sulh Ceza Mahkemelerince sorgularına müteakip CMK'nın 100 ve devamı maddeleriyle MİT Kanun'nun 27/3-1. cümlesi uyarınca tutuklanmalarına karar verilmiştir" denildi.
Soruşturmanın konusunun, karşı istihbarat faaliyeti kapsamında 1-19 Ocak 2014 yılında gerçekleştirilen MİT tırlarının durdurulması örneğinde olduğu gibi bir plan dahilinde, suç olduğunu bilerek, kasten MİT Kanunu 27. maddesinin ihlal edilmesi, Milli İstihbarat Teşkilatı personelinin ifşa edilerek ailesi ve yakınları ile birlikte çalışma arkadaşlarının can güvenliklerinin tehlikeye sokulması, bununla beraber devletin istihbarat faaliyetlerinin zafiyete uğratılmaya çalışılması olduğu vurgulanan açıklamada, soruşturmanın tüm boyutlarıyla çok yönlü olarak yürütüldüğü, eyleme katılan diğer şüphelilerin ve bağlantılarının tespiti çalışmalarının devam ettiği bildirildi.
'Darp edildiğine ilişkin yapılan haberler gerçek dışı'
Açıklamada, soruşturmayla ile ilgili şu bilgilere de yer verildi:
''Şüphelilerden B.P'nin tutuklu olarak bulunduğu Silivri Cezaevi'nde 7 Mart 2020 tarihinde darp edildiğine ilişkin yapılan haberler gerçek dışıdır. Şüphelinin kendisi ya da avukatları tarafından bu konuda Silivri Cezaevi idaresine ya da cezaevi savcılığına sözlü ya da yazılı herhangi bir müracaatı olmadığı gibi darp edildiğine ilişkin hiçbir iz, emare yada delil yoktur.
'Sorgu tutanağı sahte'
Şüphelilerden M.A'nın 8 Mart 2020 tarihinde tutuklanması talebiyle sevk edildiği İstanbul 5. Sulh Ceza Mahkemesince serbest bırakıldığı şeklinde bir kısım yayın organlarında 'M.A hakkında birbirinden farklı iki karar' başlığı altında ve sosyal medyada paylaşılan sorgu tutanağı sahte olarak düzenlenmiş olup, bu sahte belgeyi düzenleyenler, kullananlar ve yayanlar hakkında TCK'nın 204. Maddesi uyarınca ayrıca resmi belgede sahtecilik suçundan soruşturma başlatılmıştır.''