Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya ve Türkiye’nin Moskova’da varılan anlaşma koşullarına uymaları halinde İdlib’de uzun vadeli istikrarın mümkün olabileceğini söyledi. Moskova’da gerçekleşen görüşme sonrası taraflar, Astana formatına olan bağlılıklarını teyit eden ortak belgeyi kabul etti.
Suriye’deki gerginliğin artığı sırada hem Rusya hem de Türkiye’nin karşılıklı olarak çatışmadan özenle kaçındığını belirten Rusya Bilimler Akademisi Y. M. Primakov Dünya Ekonomisi ve Uluslararası İlişkiler Enstitüsü araştırma görevlisi ve Rusya Uluslararası İlişkiler Konseyi uzmanı Nikolay Surkov, şu ifadeleri kullandı:
"Her iki taraf da ilişkileri bozmak istemedi ve ülkeler arası olası bir krizden kaçındı. Ankara, Suriye ordusunun ilerleyişini kaygıyla karşılasa da sonunda ilerlemesine soğukkanlı bir tepki verdi. Genel olarak, Türkiye, radikallerin yok edilmesi ve M5 otoyolunun açılmasından memnun kaldı. Bana öyle geliyor ki, uzlaşma zemini başlangıçta da vardı ve var olmaya devam edecek. Türk birliklerinin müdahalesinden kısa bir süre önce, muhaliflerin cephesinde ortaya çıkan çatlak, Suriye birliklerinin sınıra ulaşacağı endişesi doğurdu ve çıkan panik, Türkiye’nin askeri tepkisine neden oldu. Ankara ve Moskova arasında her zaman iyi ilişkileri sürdürme ve ‘sahadaki’ durumu aşırıya götürmeme arzusu vardı. Bir kez daha, çatışmanın Ankara ve Şam arasında yaşandığı ve Moskova’nın doğru zamanda müdahale ederek çatışmanın büyümesini önleyen arabulucu olarak hareket ettiğinin altını çizmek istiyorum."
Her iki tarafın da şimdilik hedeflerine ulaştığı ve bu nedenle ateşkesin korunması için yeterince umut olduğunu belirten uzman, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Suriyeliler M5 otoyoluna erişim ve Halep’in batı bölgelerinin güvenliğini sağladı. Radikal gruplara ciddi darbeler vurdu, çünkü çok fazla personel ve ekipman kaybetti. Türkiye, sığınmacıların kalacağı güvenli bir bölge elde etti. Bu, yeni bir sığınmacı akınını önleyecektir. Evet, gelecekte kalan bölgelerin Suriye kontrolüne geçmesi konusu gündeme gelecek, ancak şu anda statükonun korunması bütün tarafların işine geliyor. Kimse ani hareketler yapmazsa, bu durum çok uzun sürebilir."