Konuya ilişkin yaptığı açıklamada Klişas, "Batılı gazetecilerin anayasa komisyonunun çalışmaları hakkında kapsamlı bir izahat edinmesini ve tamamının kullanılması umuduyla geniş kapsamlı bir röportaj verdim" dedi.
Washington Post'ta 23 Şubat'ta yayınlanan haberde, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in 'yüce lider' olarak ilan edilmesi gibi anayasal değişikliklere ilişkin tartışmalar sırasında ortaya atılan 'çılgın' fikirlere vurgu yaptı. Gazete ayrıca, anayasal değişiklik inisiyatifi talimatının, '2024'te görev süresinin sona ermesinden sonra iktidarını koruma planı kapsamında' Putin tarafından verildiğini iddia etti. Washington Post, anayasal değişikliklerin kabul edilmesi durumunda yeni yetkiler elde edeceği öngörülen Devlet Konseyi'nin liderliğini alarak Rus liderin bu planı hayata geçirebileceğini ileri sürdü.
ABD merkezli gazetenin bu konuyu Klişas'ın konuya dair endişelere ilişkin yanıt olarak verdiği röportaj üzerinden ele almasına rağmen, Rus senatörün bu yanıtına haberinde yer vermemesi dikkat çekti.
'Putin, bir dönem aradan sonra yeniden seçilebilmesine imkan tanıyan ifadeyi kaldırmayı kendisi teklif etti'
Klişas, röportajda aslında şu ifadeleri kullanmıştı: "Şunu açıkça görüyoruz ki, bizzat Devlet Başkanı tarafından teklif edilen değişikliklerlere bakarak, Putin başkanlığa tekrar aday olamayacak. Teorik olarak, Başkanlık dışındaki tüm görevlere talip olabilir. Putin, bir dönem aradan sonra yeniden seçilebilmesine imkan tanıyan 'art arda iki dönem' ifadesini kaldırmayı bizzat kendisi teklif etti. Putin'in geleceği konusunda siyaset bilimciler ve gazetecilerin gündeme getirdiği spekülasyonların yeterince doğrulanmadığına inanıyorum."
'Siyaset bilimciler ve gazeteciler anayasayı ve anayasa tekliflerini okumuyor'
Senatör ayrıca Devlet Konseyi'nin başkanlık yerine 'yeni güç merkezi' olacağı konusundaki varsayımlara değinerek, konseyin Devlet Başkanı'nın ya da herhangi bir gücün yetkilerini elde etmesinin anayasal değişiklikler kapsamında mümkün olamayacağını ifade etti: "Halihazırda bölgesel valileri bünyesinde bulunduran Devlet Konseyi'nin görevi, ulusal projeler ve hükümet programları uygulama konusunda hükümetle eşit düzeyde diyalog kurmaktır."
'Rus anayasasına aykırı olmaları durumunda uluslararası sözleşmelerin uygulanamayacağının altını çiziyoruz'
Washington Post, haberinde, uluslararası hukuka nazaran Rus hukukuna üstünlük verdiğini savunduğu anayasa değişikliğinin Moskova'ya Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarını gözardı etmek için imkan sağladığını ileri sürdü. Gazete, neden böylesi bir değişikliğe ihtiyaç duyulduğuna ve bunun neden olağandışı olmadığına dair Klişas'ın yaptığı açıklamalara haberinde yer vermemeyi tercih etti.
Klişas, "Uluslararası yükümlülüklerimizi yerine getirme konusunda bir sorunumuz yok. Fakat AİHM, Avrupa [İnsan Hakları] sözleşmelerini yorumlayıp, Rusya'nın yerine getirme konusunda taahhüt vermediği yükümlülükleri yerine getirmesini talep ettiğinde bu durumla yüzleşmek zorundayız" dedi.
Senatör, buna örnek olarak, AİHM'in Rusya'dan mahkumlara oy kullanma hakkı tanınmasını talep ettiğini hatırlatarak, Avrupalı ülkelerin kendi mahkumlarına böyle bir hak tanımadığının ve hatta oy kullanma konusunda Rusya'dan daha sıkı kurallara yer verdiklerinin altını çizdi. Klişas, benzer uygulamalara ABD'de de rastlandığını hatırlattı.
Bu konuya ilişkin yeni bir düzenleme üzerinde çalıştıklarını dile getiren Senatör, "Bu konuyu açıkça düzenleyen bir değişiklik yapmayı planlıyoruz; Rus anayasasına aykırı olmaları durumunda uluslararası sözleşmelerin uygulanamayacağının altını çiziyoruz. ABD'de de benzer kurallar var. Amerikalı hakimlere ABD yasaları yerine uluslararası sözleşmelere başvurmaları gerektiği söylense, buna oldukça şaşıracaklarına inanıyorum" ifadelerini kullandı.