İstanbul 37. Asliye Ceza Mahkemesindeki ilk duruşmaya sanık Gülben Ergen ve şikayetçi eski eşi Erhan Çelik katılmazken, tarafları avukatları temsil etti.
Duruşmada beyanı sorulan sanık Gülben Ergen'in avukatı Emek Emre, müvekkilinin Ankara'da bulunduğunu, koronavirüs tehlikesi sebebiyle uçağa binemediğini ve İstanbul'a gelmediğini belirterek, "Müvekkilim de esasen yargıcın huzurunda beyanda bulunmak istemektedir. Bir sonraki celse hazır olacaktır" dedi.
Müvekkilinin şikayete konu tek bir paylaşımının olduğunu aktaran avukat Emre, soruşturma savcılığınca istemesine rağmen kolluk güçlerinin, şikayet üzerine emniyette ifade veren Gülben Ergen'e "namussuz' ifadesini kime yönelik kullandığı' sorusunu yöneltmediklerini ve müvekkilinin savunma hakkına halel geldiğini söyledi.
'Namussuz' ifadesi genele yönelik bir ifadedir'
Ergen'in kendisine isnat edilen olguyu bilmeden ifadesinde, 'kesici aletle saatlerce bekleme' ifadesini müştekiye hitaben söylediğini belirttiğini anlatan avukat Emre, "Bu husus doğru olmakla beraber herhangi bir hakaret içermemektedir. 'Namussuz' ifadesi, namus adı altında kadına el kaldıran genele yönelik bir ifadedir. Kesinlikle müştekinin şahsına ithafen söylenmemiştir. Zaten bu husus sorulmuş olsaydı müvekkil de bunun cevabını verecekti" diye konuştu.
Avukat Emek Emre, soruşturma aşamasında müvekkilimin savunma hakkına halel getirilmesi nedeniyle müvekkilinin sorgusunun yapılmadan beraatine karar verilmesini talep etti.
Diyecekleri sorulan müşteki Erhan Çelik'in avukatı Ahmet Avşar ise, müvekkilinin babası rahmetli olduğu için duruşmaya katılamadığını ve şikayetlerinin devam ettiğini belirterek, davaya katılma talebinde bulundu.
'Gülben Ergen'in zorla getirilmesine karar verilsin'
Huzura gelmeyen sanık Ergen'in ifadesini avukatı eşliğinde 1 Ekim 2019'de Sarıyer Emniyet Müdürlüğü'nde verdiğini ve soruşturma hakkında bilgi sahibi olduğunu anlatan Avşar, "Gülben Ergen, beyanlarında açık açık geçmişte yaşadığı ve karalama kampanyası haline getirerek kimi suçlamalara muhatap ettiği müvekkilimi kast ederek, 'başından geçen bir olayı kendisini sevenlerle paylaşmak ihtiyacı hissettiğini' açıkça ifade ederek suçu ikrar etmiştir. Bu nedenle sanığın ifadesinin alınmadan beraat kararı verilmesi talebinin reddine ve ayrıca zorla getirilmesine karar verilsin" dedi.
Ara kararını açıklayan mahkeme, sanığın cep telefonuna duruşma gününü bildirir sms gönderilmesine ve gelmemesi durumunda hakkında zorla getirilme kararı verileceği uyarısının da yapılmasına hükmetti.
Sanık Ergen dinlenildikten sonra müşteki Çelik'in dinlenilip dinlenilmeyeceğine karar verileceğini vurgulayan mahkeme, duruşmayı erteledi.
Ergen'in 2 yıl 4 aya kadar hapsi talep ediliyor
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu tarafından hazırlanan iddianamede, tarafların eski eş oldukları belirtilerek, müşteki Erhan Çelik'in, 23 Eylül 2017'de şüpheli Gülben Ergen'in ikametine giderek şüpheliye ait araca zarar verdiği iddiasıyla yargılandığı bir dava kapsamında mahkum edildiği hatırlatılıyor.
Müştekiyle şüphelinin kamuoyunda tanınan kişiler olması nedeniyle bu dava konusunun da kamuoyu tarafından bilindiği ve ulusal basında yer aldığı aktarılan iddianamede, 18 Ağustos 2019 günü eski eşi tarafından vahşice öldürülen Emine Bulut cinayetinin basında yer almasının toplumsal infial uyandırdığı ve toplumda her kesim gibi Gülben Ergen'in de bu cinayetle ilgili Facebook hesabından paylaşımda bulunduğu ifade ediliyor.
Ergen'in 23 Ağustos 2019 tarihli paylaşımında Erhan Çelik'i kast ederek, "Konut dokunulmazlığını ihlal' hafif gelir, 'ne var canım arabasını çizmişse' derler. Ama o kesici aletle saatlerce neden beklediğinin bir önemi yoktur. Gevşek gevşek gülümseyerek..Namus namus diye dilinden düşürmeyen namussuzlar" şeklindeki sözler kullandığı kaydedilen iddianamede, Ergen'in müştekiye hakaret ettiğinin anlaşıldığı kaydediliyor.
İddianamede Ergen'in müştekiye söylediği sözlerin müştekinin onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olduğu ve "hakaret" suçunun yasal unsurlarının oluştuğu dile getirilerek, Gülben Ergen'in "alenen hakaret" suçundan 3 ay 15 günden 2 yıl 4 aya kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.