Yeni Akit yazıişleri müdürü ve yazarı Ali Karahasanoğlu, Sivas Katliamı ile Gezi Olayları'nı karşılaştırdığı yazısında, 33 aydın, 2 otel görevlisi ve 2 eylemci olmak üzere toplam 37 kişinin hayatını kaybettiği Sivas Katliamı sanıklarının Türkiye Cumhuriyeti'nin anayasal düzeni cebren değiştirmeye teşebbüsten suçlu bulunduklarını işaret ederek, "Anayasal düzeni değiştirmek için gerçekten bir niyetin olsa.. Bir planlama yapmaya kalksan, 6 saat değil, 6 gün yetmez, 6 hafta yetmez.." ifadelerini kullandı.
Karahasanoğlu, Gezi olaylarının 6 aydan fazla süren bir isyan harekete olduğunu ve anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüs suçu olma ihtimalının Sivas Katliamı'nda 1 ise, Gezi olaylarında 1 milyon olduğunu iddia etti.
Karahasanoğlu'nun yazısının ilgili kısmı şu şekilde:
"Sivas’ta 2 Temmuz 1993 günü yaşanan olayda, eylemin tamamı 6 saat idi..
6 saat süren eylem sebebi ile 33 Sivaslıyı, Türkiye Cumhuriyeti’nin anayasal düzenini cebren değiştirmeye teşebbüs etmekle suçladılar ve mahkum ettiler.. Topu topu 6 saat.. Başı, sonu hepsi 6 saat..
Anayasal düzeni değiştirmek için, gerçekten bir niyetin olsa.. Bir planlama yapmaya kalksan, 6 saat değil, 6 gün yetmez, 6 hafta yetmez..
Ama 6 saatlik eylem; anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüs suçu olarak yorumlandı.. Şüpheliler idam cezasına çarptırıldı.
Peki Gezi isyanında ne oldu?
6 saatlik eylemden değil.. 6 gün süren bir kalkışmadan değil.. Tamamen durulmasını dikkate alırsak 6 aydan fazla süren bir isyan hareketinden bahsediyoruz.. Amaçlanan fiili gerçekleştirmeye elverişlilik açısından anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüs suçunun işlenmiş olma ciddiyeti Sivas’ta 1 ihtimal ise, Gezi olaylarında 1 milyon olmasına rağmen, Sivas idamla, Gezi isyanı beraatle sonuçlandırıldı..
Sivas’ta hangi anayasal kurum var? Hangi anayasal kurumun temsilciliği var? Her ilde olan Valilik dışında, Sivas’ta anayasal kurumların hiçbirisinin önemli bir temsilciliği yok.. Vurulsa, devrilse, yıkılsa da, Sivas’taki olaylar, tümü ile Sivas’ta kalır. Buna rağmen, Ankara’ya 440 kilometre mesafedeki Sivas’ta yaşanan, diğer hiçbir ilde yansıması olmayan, bir gün içinde başlayıp biten olay sebebi ile, 33 insana “anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüs” suçundan dava açıldı, ceza kanunundaki en ağır ceza verildi..
Gezi isyanında ise, darbelerin hep hedef aldığı Başbakanın İstanbul’daki temsilciliği hedef alındı. Dolmabahçe’deki Başbakanlık Ofisi basılmak istendi.. Geceyarısı Başbakanlık Ofisi’ne zorla girilmek istendi.. Başbakanlık Ofisi yağmalanmak istendi.. Ama bu olaylar sebebi ile, tek bir kişiye, bir ceza verilmedi..
Sivas’taki olaylarda yargılanan kişilerde tek bir silah bulunamadı. Göstericiler, şu veya bu şekilde hiçbir kişiyi kasıtlı bir hareketle silahla yaralamadı.. Ama Sivas olayları sebebi ile 33 Sivaslı, idam cezasına çarptırıldı.
Gezi isyanında ise, bir komiser yardımcısı öldürüldü.. Yüzlerce polis yaralandı, hatta bazıları sakat kaldı. Taşlar atıldı, polis araçları yakıldı, ters çevrildi, üzerlerine Başbakan’a küfür içerikli yazılar yazıldı.. Polisler, kamu görevlileri sopalarla kovalandı, yakalananlar dövüldü. Tüm bu olaylar sebebi ile yargılananlar, beraat ettirildi..
Sivas’ta yaşanan olayda, hiçkimsenin hedefi anayasal düzeni değiştirmek değildi.. Cumhurbaşkanı’nı indirmek, başbakanı devirmek değildi.. Hatta tam aksine, Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın ildeki temsilcisi Vali’nin makamına da hiç kimse bir saldırı, bir tepki göstermedi.. “Asker bizim asker” sloganları atılan gösteri, anayasal düzeni cebren değiştirme olarak kabul edildi, Türkiye Cumhuriyeti’nde suçlulara verilebilecek en ağır ceza verildi.."