Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç, düzenlediği basın toplantısında Fenerbahçe aleyhine verilen kararlar ve hakem atamalarıyla ilgili açıklamalarda bulundu.
Fenerbahçe aleyhine verilen kararların bir klibini basın mensuplarına izleten Koç, şöyle konuştu:
'Az kalsın WhatsApp'tan karar alınacaktı'
"Pozisyonlara bütünüyle baktığınız zaman aslında başka bir resim çıkıyor. 4. hafta Alanyaspor maçıyla başladı. Alanya maçında 2 kusurlu gol yedik, kural hatası için başvurduk. Maçta yaşananlardan çok bu başvurunun ele alınış şekliydi. Başvurumuz ulaşmadan en üst yetkili merciden kural hatası yoktur açıklaması yapıldı. Uzun süre karar verilemedi. Az kalsın WhatsApp'tan karar alınacaktı. IFAB raporu var mı yok mu açıklanmadı, bize göre var. Çok lehte bir rapor olsaydı net bir şekilde açıklanırdı. Bunu TFF’ye iletmiştik.
Trabzon maçı iyi oynadığımız maçtı. Aut atışına korner verildi ve döndü gol oldu. Bu olabilir ama geçen sene hatırlayın bir derbi deplasmanında yanlışlıkla bir taç atışı verilmiş golle sonuçlandıktan sonra ortalık yangın yerine dönmüştü. Aynı maçta Kruse’nin kaleciye hiçbir teması yokken Vedat’ın golünün verilmemesi, VAR’a gidilmemesi... Gene sesimizi çıkartmadık. Bu başka takım olsa yer yerinden oynamıştı. Bizim lehimize hatalar olsaydı ne federasyonu kalmıştı ne Fenerbahçe Başkanı ne Zorlu toplantısı ne de başka bir şey. 20. haftaya geldik, fazla birikmeye başladı. 20 haftada kurtardığımız penaltı tekrar edildi. Bizim lehimize olan kararda VAR’a gidilmedi. Güya orta hakemin dediği doğruysa VAR beni çağırmadı diyor. Bu haksızlıklarına yeni bir olay eklenmekte. Ankaragücü maçı oynanırken fark etmedik ve hiç iyi oynamadık. O maçta da maçtan sonra net ve bariz bir şekilde taraflı tarafsız spor medyasının söylediği gibi gol öncesi VAR’a gidip iptal etmesi gerekiyordu."
'Bu işlerin birde saha dışı yaşananları var'
Koç, sarı-lacivertli takıma karşı yaşanan hataların sistematik olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
Başkanımız Ali Koç’un basın toplantısı şimdi canlı yayınla @fbtv ve YouTube kanalımızda!
— Fenerbahçe SK (@Fenerbahce) February 19, 2020
👇https://t.co/P9LBRx2obw
"Fenerbahçe’nin sezon başından beri yaşadığı bariz hataların sistematik bir durum olduğu apaçık ortadadır. Bizim lehimize ne yapıldı diye baktık. Burada bizim sahamızda oynanan Ankaragücü maçında 2-1 kazandığımız müsabakada attığımız ilk gol Zanka’nın golü aut olması lazım ama korner verdi. Bu pozisyonlara baktığımız zaman oynadığımız futboldan bağımsız baktığımız zaman 14-15 puandan bahsediyoruz. Yarısını hesabımıza saysanız tabloda ne kadar fark ettiğini göreceksiniz. Alanyaspor maçı bardağı taşıran damla oldu derken Ankaragücü maçını nasıl tanımlarız bilemiyorum. Bu işlerin bir de saha dışı yaşananları var. Federasyonumuzu yönetimiyle kurullarıyla aldıkları kararlarla şampiyonluk mücadelemizde sadece bizi zayıflatmakla kalmamış, tüm ligin gidişatını yarışın tamamını kökünden etkilemişti. Bu etki ilerledikçe daha da artacak."
'Hakemler cin gibidir, atamalara bakar mesajı alırlar'
Teknoloji iyi niyetle kullanılmayınca istenen sonucu vermediğini dile getiren Koç, "Bu zamana kadar 11 maç kazanmışız ama ne hikmetse 9’unda hakemler bir sonraki maç görev alamamışlar. Bu dünyayı bilenler bilir. Hakemler ne ister, her hafta maç yönetmek ister. Hele yeni ortamda, ciddi paraların kazanıldığı ortamda her hafta maç yönetmek geçmişe nazaran çok çok daha büyük önem kazanmıştır. Hakemlere en kuvvetli mesaj nasıl verilir? En kuvvetli mesaj kulağına bir şey fısıldamanın dışında her hafta açıklanan hakem atamalarıdır. Bu aslında bir nevi ödül ve ceza sistemidir. Hakem camiasında herkesin bildiği sıkça kullanılan söz vardır. Hakemler cin gibidir. Atamalara bakar mesajı alırlar. Bir takımın maçını katlettikten 1 hafta sonra o hakemlere birlikte maç verirlerse hakem dünyası o mesajı çok net alır. Nedir örnek 10. hafta Kayseri maçında müthiş kötü yönetim sergileyen Arda Kardeşler ve Turgay kağan Numanoğlu ikilisi 11. hafta beraber Göztepe - Malatyaspor maçına atandı. Bundan daha net mesaj veremezsiniz" açıklamasını yaptı.
'Bu cesareti nereden buluyorlar?'
Koç, "Hakemlerimizin söz konusu Fenerbahçe olunca takındıkları bu son derece cüretkar tavrın, hatta ürkütücü boyutlarda olan bu tavırlarını nasıl yorumlayacağımızı, etkilerini nasıl ölçebileceğimizi size bırakıyorum" dedi ve şöyle devam etti:
"VAR protokolünü tamamen hiçe sayan uygulamalar özellikle bizim maçlarımızda, diğer maçlarda da norm haline geliyor. Hakemler bu cesareti nereden buluyorlar? Kör göze parmak, cüretkar kararları bile bile verirken kime güveniyorlar? Kariyerini riske edecek boyutta yapılan kasıtlı kararlarda kime güveniyorlar? Ciddi kazançların söz konusu olduğu maçlar yönetilirken... Bu işin hakem boyutu. Pek çok verdiğim örnekte orta hakemin VAR'a gitmesiyle çok daha şey varken bilhassa güven meselesinde VAR’a gitmemeleri akıl alır gibi değil."
'Vedat'ın PFDK'ya sevk edilmesi meydan okumadır'
Emre Belözoğlu’nun Kayserispor maçında rakip oyuncuyla saha kenarında yaşadığı diyalogdan bahseden Koç, "Emre Belözoğlu'nun, Kayserispor maçında taç çizgisinin dışında rakip futbolcuyla arasında diyalog yaşandı. Bu diyalog nedeniyle Emre’ye ceza verdirebilmek için önce gazetelerde haber çıkartılıyor. Ama mevzuata göre herhangi bir ceza alması söz konusu değilken, hakemden ek rapor isteniyor. Neden istendiğini sorduğumuzda da hukuktan sorumlu üye ‘Dosya sağlam olsun’ diyor. ‘Dosya sağlam olsun ama sen bu hareketle hakemlere mesaj vermiyor musun?’ dediğimizde ise cevap yok. Gazişehir maçı öncesinde Vedat’ın PFDK’ya sevk edilmesi skandaldır, hatta meydan okumadır. Zorlamayla yapılmış bir hamledir” diye konuştu.
'İhtiyacımız olan transferlerin yapılması engellendi'
Harcama limitleri konusunda da eleştirilerini sürdüren Koç, şunları söyledi:
'360 derece organize bir durum var'
Sezon başından bu yana Fenerbahçe'yi eleştirenlerin artık Fenerbahçe'ye hak verdiğini de söyleyen Koç, şöyle devam etti:
"Biz bunu nasıl yorumlamalıyız? Ali Koç, Ersun hoca, oyuncular ve ülkemizi iyi tanımayan yabancı oyuncular bunu nasıl yorumlamalı? ‘Basit hakem hatası, ne var yani, futbolun doğasında bunlar hep olmuştur’ diyebilirler. Bizim beyaz dediğimize siyah diyenler bunu diyecekler. Ancak resmin bütününe baktığımızda, futbolun olağan akışıyla bağdaştırılamaz. Sahadaki hakemlerin standart dışı uygulamaları görmezden gelmeyi geçmiştir. Sıkıntı yaşayan tek takım biz değiliz. Göreceksiniz futbol dışı ve futbol içi unsurlarda pek çok kulüp bizim olduğumuz duruma gelmeye başladı. Şikayet eden ve canı yanan takım sayısı her geçen gün artıyor. Biz bu durumların düzelmesini beklerken, her hafta daha vahim olaylar oluyor. Bakalım bu hafta menüde ne var, inşallah bir şey yoktur. Türk futbolunda yaşanan hadiselerin, bundan önceki sezonlarda görmeye alışkın olduğumuz türden yanlış karar ve kötü yönetim uygulamasının ötesinde bir boyut taşıdığı kanaatindeyiz. İçinde bulunduğumuz sezonda görülmemiş bir futbol mühendisliğiyle karşı karşıyayız. Saha içinden saha dışına, hakem hatasından kurulların kararlarına, VAR odasından haberlerin medyaya işlenme biçimine varıncaya kadar 360 derece organize bir durum var. Buna fikstürü de ekleyebilirsiniz. 25 haftanın fikstürü belirlenmiş, şampiyonluğa oynayan takımlar kaç defa cuma günü maç yapmış? Çünkü her zaman rakipten sonra oynamak avantajdır. İkinci yarı başladı, 5 hafta geçti, fikstürün geri kalan kısmı belli değil. Neden belli değil? Lütfen bunu inceleyin."
'Ülke futbolu, lobisi güçlü olanın istediği kararların alındığı anlayışa dayanıyor'
Saha içi ve saha dışı uygulamaların normal olmadığını belirten Koç, açıklamalarına şöyle devam etti:
'Futbola ilgisi olmayan ama kamu ihalesine daha çok önem veren profillerle ilerleyemeyeceğiz'
2019’da yapılan TFF seçimleri hakkında konuşan Koç, "Biz çok ümitliydik, Türk futbolunun yapısal sorunlarını gidermek için. Futbolumuzu rekabetçi ve sürdürülebilir yapmak adına ve her şeyden önemlisi uzun zamandır hasret kaldığımız adil rekabet ortamını inşa etmek için büyük bir ümit olarak gördük. Bu duygular içindeydik. Seçimden önce bunu ilgili kişilere aktardık. Hiçbir şekilde isim dahi söylemedik. Etsek de olmayacakmış zaten. Çünkü isimler başka türlü belirleniyormuş. 8 aylık sürede yaşadıklarımızdan sonra ne kadar naif beklentiler içinde olduğumuzu üzülerek anladık, hatta kabullenmek zorunda kaldık" dedi.
'Fenerbahçe Spor Kulübü olarak Nihat Özdemir'e kızgın ve kırgınız'
Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Nihat Özdemir hakkında konuşan Koç, şunlar ısöyledi:
'Türk futbolu dizayn ediliyor diye algı operasyonları yapıldı'
Tartışmalara neden olan Zorlu'daki toplantıyı hatırlatan Koç, "Türk futbolu dizayn ediliyor diye algı operasyonları yapıldı. Bizim için rutin bir toplantıydı neler konuşuldu anlatmıştım. İş işten geçtikten sonra en son yaptığı toplantıda aynı şekilde başkanlarla da görüştüğünü söyledi. Daha önce yapsaydı. Yüzde 30-40 mevzusu var. İlgimiz, dahilimiz olmamasına rağmen basında bu Fenerbahçe için yapılıyor intibası oluşturuldu. Uzun süre spekülasyonlara neden oldu. Süreç boyunca hem bizim hem ilgili kişilerin baskı altında kalmasına sebep verildi. Bu talebin gerçek sahibi hiçbir zaman açıklanmadı. Daha harcama limitleri belirlenmemişken, bizim konuştuğumuz konu limitler belirlendikten sonraki süreçti. Biz hangi Nihat Bey'le ilişki kuracağımızı kestiremiyoruz. İnşallah bu süreç hem Türk futbolu için hem Fenerbahçe hem TFF için normalleşme sürecine girebilir. Bizler Türkiye’nin en büyük kulüplerinden biriyiz. Bizim dediklerimizi TFF Başkanı umursamalıdır” şeklinde konuştu.
'Cumhurbaşkanımızın duruşu örnek teşkil etmeli'
Koç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın uluslararası maçlar dışında tribünlere gitmeme hassasiyetinin siyasilere örnek olması gerektiğini söyledi.
Siyasetin sporun içine girmemesini istediklerini belirten Koç, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
'Transfer hatalarımız, kötü oynadığımız maçlar oldu'
Kendilerinin de kabahatleri olduğunu ve bunu kendi içlerinde konuştuklarını söyleyen Koç, sözlerini şöyle tamamladı:
"Birçok konuya değindik. 'Sizin hiç mi kabahatiniz yok' diyebilirsiniz. Tabii ki var. Bunu biz kendi içimizde de konuşuyoruz. Transfer hatalarımız oldu, kadro mühendisliğini zaman zaman doğru yapamadık, kötü oynadığımız maçlar oldu. Biz bunları konuşarak ders almaya çalışıyoruz. Ancak bunların hiçbirisi sistematik, standart dışı hatalara maruz bırakıldığımız gerçeğini yok sayamaz. Hiçbir takım 34 hafta mükemmel futbol oynayarak şampiyon olmamıştır. Biz kaybettiğimiz zaman hatalar göz ardı ediliyor. Verdiğimiz mücadeleyi taraftarlarımızın gördüğünü biliyorum. Taraftarların ne kadar araştırmacı, medya mensubu gibi konuların dibine kadar indiğini, geçmişte yaşanan saldırıların bizlere güç verdiğini biliyorum. Sırf Fenerbahçe zarar görsün diye yapılmaya çalışanları beraber yaşıyoruz. Son haftalarda psikolojik, asimetrik saldırılara maruz bırakılıyoruz, her hafta bir başka isim hedefe konulmaya devam ediliyor. Özellikle de puan kaybettiğimiz haftalarda, başkanla hoca arasında, yönetimle başkan arasında sorun var deniliyor.
'Haklı mücadelemizde yanımızda olanları ve köstek olmaya çalışanları görüyoruz'
Fenerbahçe taraftarı bu size... Burada ben ve yönetim kurulum, hocamız, oyuncularımız her şeyin farkındayız. Hepimiz başkanından yönetimine, hocasından kaptanına tüm takım olarak, tek vücut olarak, bugün bizi açıklamaları yapmaya mecbur eden zihniyetle mücadele etmek için hırsla dolmuş durumdayız. İnşallah bu hafta sonunda başlayan ve bu hırsla bu inançla, tek vücut olmuş şekilde omuz omuza teker teker bütün maçlarımızı kazanmak için var gücümüzle mücadele edeceğiz. Hafta başında Samandıra’da hocamız, kaptanımızla yemek yedik. Hepsinin gözünde ışığı gördük. Sahada alın teriyle verdikleri mücadelenin hakem kararlarıyla karşılığını alamadıkça, inançları zayıflar diye korkuyordum ama onların ne kadar hırslandığını, bu hırsın bizi de hırslandırdığını gördüm, Takımın gözündeki ateş kat be kat artmış durumda. Hocamız ve futbolcularımız bu hafta havlu attık diyenlere karşı nasıl inandıklarını gösterecek. Pazar günü ne yaşayacağız bilmiyorum ama bu lig, bu haftadan itibaren adil şekilde yönetilirse, Fenerbahçe şampiyonluğun en büyük adaylarından birisidir. Bizim haklı mücadelemizde yanımızda olanları ve köstek olmaya çalışanları görüyoruz. Camianın içindeki insanların yapılan haksızlıklara karşı nasıl sustuklarını ve bazılarının destek olduklarını da görüyoruz. Bizler yolcuyuz. İnşallah bir gün yönetimi bıraktığımız zaman ben ve arkadaşlarım bu duruma düşmeyiz. Sizlere ve büyük taraftarımıza teşekkür ediyorum."