Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Almanya'da düzenlenen 56. Münih Güvenlik Konferansı’nın ardından yaptığı açıklamada, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile görüşmesine ilişkin, "Rusya ile biliyorsunuz, yarın heyetlerimiz Moskova'da görüşecek. Öncesinde Sergey Lavrov ile görüşerek artık İdlib'de bu saldırganlığın durması gerektiğini vurguladık ve kalıcı, bundan sonra ihlal edilmeyecek bir ateşkesi tesis etmemiz gerektiğini de söyledik. Bu konuları zaten heyetlerimiz yarın Moskova'da değerlendirecek" ifadelerini kullandı.
'AB ülkelerinden bazıları Hafter'e silah verdi'
Konferansa dair görüşlerinin sorulması üzerine ise Çavuşoğlu, Türkiye'nin Libya'da bağlayıcı bir ateşkesin olması gerektiğini vurguladığını kaydetti.
'Batı bu savunduğu değerleri inkar etmeye başladı'
Mevlüt Çavuşoğlu, bu yıl, Münih Güvenlik Konferansı ana gündeminin Batısızlık olduğuna değinerek, Batı'nın uluslararası toplumda ağırlığının küresel sistemde azaldığının altını çizdi.
Batı'nın kendi içindeki meselelere odaklandığına dikkati çeken Çavuşoğlu, şunları kaydetti; "Kendi içindeki meselelere çözüm bulmak için uyum veya konsensüs yok. Değişik politikalar var. İki Batı neden cazipti? Bir, ekonomik kalkınma; iki, savunduğu değerler. Şimdi örneğin; ekonominin gücü olmaya başladı. Gelir bakımından dünya ekonomisinin yüzde 50’sinden fazlasına ait ve bu daha da artacak öyle gözüküyor. Diğer taraftan artık Avrupa, Batı bu savunduğu değerleri inkar etmeye başladı. Örneğin, demokrasi konusunda tamamen çifte standart içinde. Gerek kendi içinde gerekse üçüncü ülkelere yaklaşımda."
'Uygur Türklerinin tüm Çin vatandaşları gibi yaşamaya hakkı var'
Mevlüt Çavuşoğlu, yine bir soru üzerine Çin'de yaşayan Uygur halkına değindi.
Çavuşoğlu, şu ifadeleri kullandı; "Uygur Türklerinin tüm Çin vatandaşları gibi yaşamaya hakkı var. En son BM komitesinde büyükelçimiz bu konudaki düşüncelerimizi açıkladı. Çin'in bize bir heyet gönderme konusunda daveti oldu. Biz bu konudaki beklentilerimizi hazırladık. Biliyorsunuz Çin'den bize Uygur Türklerinin etnik olarak Türk olmadıkları bilgisi paylaşıldı. Ancak biz herhangi bir etnik ayrım gözetmiyoruz. Birinden terörist çıktı diye tüm Uygur Türklerinin terörist olmadığını aktarıyoruz. Uygur Türkleri elbette Türk'tür. Biz onlara zorla Türkçe öğretmedik. Bu tip açıklamaları doğru bulmuyoruz."