Çin'in Hubey eyaletinde bulunan Vuhan kentinde ortaya çıkan yeni tip koronavirüs salgını dünya gündemindeki yerini koruyor.
İlk kez Aralık ayında görülen ve '2019-nCoV' olarak adlandırılan virüs, son olarak 94 kişinin daha hayatını kaybetmesiyle Çin genelinde binden fazla kişinin ölümüne yol açtı.
Hubey Sağlık Komisyonu da, eyalette 1638 yeni vakanın daha tespit edildiğini açıkladı ve böylelikle eyaletteki toplam vaka sayısı da 33.366'e çıkmış oldu.
Virüsün Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından 'küresel sağlık tehdidi' ilan edilmesi ve virüsün başka ülkelerde de görülmeye başlaması üzerine, dünya çapında çok sayıda ülke Çin'de yaşayan vatandaşlarını tahliye etti ve Çin'e yönelik çeşitli seyahat kısıtlamalarında bulundu.
Öte yandan, dünya çapında paniğe yol açan salgın çeşitli tartışmaları da beraberinde getirdi. Virüsün ortaya çıkış nedeni, yayılma yöntemleri ve tedavi sürecine ilişkin çok sayıda polemikle birlikte, virüs konusunda doğru olmayan çok sayıda söylenti yayıldı ve Çin başta olmak üzere Asyalılara yönelik ırkçı söylemler de artış gösterdi. Ortaya çıkan tablo ise virüsle mücadelede ciddi anlamda bir bilgi kirliliği oluşmasına yol açtı.
Koronavirüs ile ilgili olarak devam eden tartışmalar, virüsle mücadelede Çin yönetiminin aldığı önlemler, virüsün Çin için doğuracağı muhtemel sonuçlar ve virüsle mücadele kapsamında diğer ülkelerin Çin ile attıkları işbirliği adımları gibi konuları, Çin Ankara Büyükelçisi Deng Li ile konuştuk.
Virüsün kontrol altına alınmaya başladığını söyleyen Deng, Çin halkının panik ve kaos halinden kurtulduğunu vurguladı ve "Söylentiler ve panik virüsün kendisinden daha fazla zarar veriyor" açıklamasında bulundu.
Büyükelçi Deng Li ile koronavirüse ilişkin kritik başlıklarda gerçekleştirdiğimiz röportaj şu şekilde:
Koronavirüs ile ilgili son durum nedir? Virüsün tanımı ve etkisiz hale getirilmesi konusunda Çin hangi evrede? Son olarak, Global Times'ta yayınlanan bir habere göre virüsün insan vücudu dışında tespit edilmesi ve endişe yaratmıştı, bu konuda bir belirsizlik mevcut mu? Virüsün özellikleri ve bulaşma yolları tamamen keşfedildi mi?
Çin'de yeni tip koronavirüs salgını yavaş yavaş kontrol altına alınıyor. Çin tarafının aldığı kapsamlı, güçlü kontrol ve denetim tedbirlerinin olumlu etkileri görülüyor. 11 Şubat 2020 saat 00.00 itibarıyla Hubei Eyaleti’nin dışında Çin anakarasındaki diğer bölgelerde her gün yeni görülen teyitli vakaların sayısı üst üste 7 gündür azalıyor. 3 Şubat'ta bu rakam 890 iken 10 Şubat’ta %57’lik oranla 381'e düştü. Şüpheli vaka sayısında da düşüşler yaşanıyor. Saygın Çinli uzmanların tahminlerine göre salgında dönüm noktası Şubat’ın ortaları veya sonlarında görülecektir.
Yeni tip koronavirüs hakkında anlayış derinleşiyor. Şu anki temel sonuca göre, virüs ilk aşamada muhtemelen yabani hayvanlardan insanlara sonra insandan insana bulaşmış olabilir. Virüs çok bulaşıcı ama az öldürücüdür, ölüm oranı %2 civarında ve teyitli vakaların %80’inin durumu hafif. Solunum yolu kaynaklı tükürükler virüsün ana yayılma kanalıdır, temas yoluyla da bulaşabilir. Virüsün hasta hamile kadınlardan bebeklerine bulaşıp bulaşamayacağı konusunda bazı belli vakaların değerlendirilmesi gerekiyor ancak genel olarak virüs önlenebilir, kontrol edilebilir ve tedavi edilebilir.
'Salgını bir an önce yeneceğimize dair inancımız tam'
Hastalıkla mücadelede Çin'in aldığı önlemlerin yanında tıbbi malzeme sıkıntısı yaşandığı da söyleniyor. Virüsle mücadelede yaşanan zorluklar nelerdir?
Çin’in salgınla mücadele kapasitesi ve kaynağı genel olarak yeterli ve salgını bir an önce yeneceğimize dair inancımız tam. Şu an salgınla mücadelede temel zorluklardan biri profesyonel medikal maske ve koruyucu kıyafet gibi medikal malzemelerin nispeten yetersiz olması. Yaşanan sıkıntılar ise büyük oranda Hubei'de gerçekleşiyor. Ancak, Çin'de Bahar Bayramı sonrasında üretimlerin yeniden başlamasıyla malzeme sıkıntıları giderek azaltılacaktır.
İkincisi, virüsün bulaşıcılığının yüksek olması ve Çin’de Bahar Bayramı sırasında insanların büyük ölçekte seyahat etmeleri ve bu seyahatlerin yoğunlaşması gibi durumların aynı anda yaşanması denetim ve kontrol çalışmalarını daha da zorlaştırdı. Üçüncüsü, Hubei Eyaleti’nde salgın kısa süre içinde sağlık tesislerini aşırı doldurmuş ve sağlık personeli eksikliğine neden olmuştur. Bu, tedavi çalışmalarına belli zorluklar getirmiştir. Biz rehavet göstermeden salgınla mücadele için elimizden geleni yapıyoruz. Koronavirüsle mücadele kapsamında Hubei'ye 20 bine yakın sağlık personeli gönderdik.
'Sanıldığının aksine, yarasa Çinlilerin menülerinde bulunmuyor'
Hastalığın çıkışı konusunda tartışmalar devam ediyor ve en çok konuşulan konular arasında da yemek alışkanlıkları bulunuyor. Virüs, çok defa ifade edildiği gibi yarasa veya yılan gibi hayvanlardan mı yayıldı? "Yarasa yedikleri için virüs bulaştı" iddiası ne kadar gerçek?
Çinli uzmanlar virüsün kaynağını bulmak için araştırmalarını hızlandırıyor. Şu an virüs muhtemelen yarasalardan gelmiş gibi gözüküyor. Ancak virüs doğrudan yarasalardan insanlara bulaşmadı, sosyal medyada da çok konuşulan, 'Çinlilerin yarasa yedikleri için virüs kaptıkları' iddiası gerçek dışıdır. Bilimsel açıdan virüsün önce başka yabani hayvanlar aracılığıyla insanlara bulaşmış olduğu sonra insanlar arasında yayılmış olduğu düşünülmektedir. Çinli uzmanlar yayılma yolunu araştırmaya devam ediyor, ama halen bir sonuca varmamışlardır.
Öte yandan, internette çokça paylaşılan o video aslında 2016 yılında Güney Pasifik'te çekilmiştir. Sanıldığının aksine, yarasa Çinlilerin menülerinde bulunmamaktadır.
'Virüsün gen dizilimi ilk etapta paylaşıldı'
Çin'in hastalıkla mücadele konusunda uluslararası kamuoyuyla ne gibi işbirliği adımları atıyor? Çin'in koronavirüsle mücadele konusunda 'kapalı' bir tutum aldığını ileri süren görüşler de mevcut, bu konu hakkındaki yorumunuz nedir?
Çin, öteden beri kendi ülkesi ve uluslararası topluma karşı sorumlu bir yaklaşımla salgınla mücadele için çeşitli ülkeler ve Dünya Sağlık Örgütü ile verimli bir işbirliği yaptı. Çin tarafı ilk anda Dünya Sağlık Örgütü ve ilgili ülkelere salgının son durumu ile ilgili bilgi verdi, virüsün gen dizilimini paylaştı ve yurtdışında kalan Hubeili turistleri geri getirdi. Çin’in bu olumlu ve sorumlu tutumları sadece Çin’e değil, tüm dünyaya da yarar sağlayacak.
'Ekonomik etkileri en düşük seviyeye düşürmek için yeterli gücümüz var'
Çin'in salgın nedeniyle ekonomik olarak etkilendiği belirtiliyor. Koronavirüs yüzünden piyasaların yüzde 9 kayıpla açıldığı görülmüştü. Tıbbi önlemlerin yanında, Çin'in virüsün yaratacağı ekonomik sonuçlarla ilgili aldığı önlemler nelerdir?
Çin ekonomisinin temel durumu ve uzun vadede olumlu gelişme eğilimi bu salgından dolayı değişmeyecek, salgının ekonomimize olan etkilerini en düşük seviyeye indirmek için yeterli gücümüz ve kaynağımız var. Bunun yanında, son günlerde IMF ve Dünya Bankası gibi uluslararası örgütler Çin’in salgınla mücadele için yeterince politik imkânlarının olduğunu, Çin tarafının gösterdiği çabaların dünya ekonomisinin yüzleşeceği riskleri etkili bir şekilde azalttığını belirttiler.
'Online çalışma ekonomiyi belli düzeyde tutabilir'
Salgının ekonomik açıdan etkilerini değerlendirmek çok zor. İnsan hareketinin azaltılması, fabrikaların üretime yeniden başlamasının ertelenmesi, yurtiçinde tüketimlerin ve yurtdışına seyahatlerin azaltılması gibi adımlar kesinlikle Çin ve dünya ekonomilerini etkileyecek. Diğer taraftan, her düzeyde bütçe giderlerinin ve online tüketimlerin artırılması, sağlık malzemelerinin tüketilmesi ve şirketlerin online çalışması ekonomiyi belli bir düzeyde tutabilir. Çin ekonomisinin istikrarlı adımlarla iyileşmeye devam edeceğine olan inancımız tam. Salgının dünya ekonomisine olan darbesini azaltmak için, uluslararası toplum Çin'in bir an önce salgını yenmesine destek vermeli.
'Virüsün öldürme oranı SARS ve H1N1'den düşük olduğu anlaşıldı'
Özellikle sosyal medyada yer alan haberlerde, Çin'de virüsten etkilenen bölgede yaşayanların izole edildiği ve umutsuz/mutsuz durumda oldukları söyleniyor. Öte yandan, gündelik hayatın durma noktasına geldiği de öne sürülen iddialar arasında. Virüs sosyal hayatı ne derece etkiledi?
Salgın yeni başladığında vatandaşlar bu bilinmeyen virüs hakkında belli düzeyde bir panik yaşadı. Karantina gibi kontrol tedbirleri de sosyal yaşantıyı etkilediği için bu tamamen anlaşılabilir bir durum. Ancak, virüs hakkındaki anlayışımız derinleştikçe virüsün öldürme oranının SARS ve H1N1’den daha düşük olduğu ve hastaların %80’inin durumunun hafif olduğu anlaşıldı, yeni çıkan teyitli ve şüpheli vakaların sayısı düşüyor, alınan tedbirler işe yaramaya başlıyor, artık vatandaşların panik duygusu çok düşük bir düzeye indi.
Salgınla mücadelede Çin toplumu genel olarak düzenli olarak işliyor, herhangi bir kaos yaşanmadı, yaşam malzemelerinin tedariği garanti altına alındı, Vatandaşların yaratıcılığı ve iyimserliği tekrar ortaya çıktı. Şirketlerde çalışanlar birlikte işyerlerinde çalışamadığı hâlde kendi evlerinde çalışma şeklindeki 'bulutta çalışma' modelini denemeye başladılar, öğrenciler okullara gidemediği hâlde öğretmenler birer canlı yayın blogger hâline gelerek internet üzerinden ders vermeye başladılar. Vatandaşların kendi evlerindeki balık akvaryumlarında balık tutması ve yemek masalarında masa tenisi oynaması internette çok paylaşılan konular oldu. Genel olarak vatandaşlar salgının ciddiyetini anlıyor ve kontrol tedbirleri için etkin bir biçimde eşgüdüm sağlıyor. Bu salgının bir an önce kontrol altına alınması ve yenilmesine yarıyor.
'Rusya'dan gelen uzman heyeti, virüsle mücadele için Çin'e gelen ilk yabancı uzman heyeti'
Rusya Başbakan Yardımcısı Tatyana Golikova, Rusya Sağlık Bakanlığı'ndan 5 uzmanın virüsle mücadele konusunda işbirliği yapmak üzere Çin'e gideceğini açıklamıştı. Rusya Sağlık Bakan Yardımcısı Sergey Krayevoy da, Rusya'da geliştirilen antiviral ilacın denenmeye başladığını söylemişti. Çin'in virüsle mücadele konusunda Rusya'yla işbirliği ne düzeyde?
Şu anda, salgın önleme uzmanlarından oluşan bir Rus heyeti Çin'de çalışıyor. Birbirlerine ihtiyaç duyduklarında birbirlerine kararlı biçimde destek olmak, Çin-Rusya Yeni Dönemde Kapsamlı Stratejik İşbirliği’nin anahtarıdır. Rusya salgın önleme uzman heyeti, salgın önleme konusunda işbirliğini yürütmek için Çin'e gelen ilk ve tek yabancı uzman heyeti. Bu, Rusya'nın salgınla mücadelede Çin'e verdiği güçlü desteği gösteriyor ve iki ülkenin yardımlaşmaya dayalı derin dostluğunu yansıtıyor. İki ülke arasında salgın önleme çalışmalarının ve ortak araştırmaların geliştirilmesi, bu salgınla mücadelede zafer kazanmamıza ve aynı zamanda dünyanın virüs hakkındaki anlayışını derinleştirmeye, onu önleme ve tedavi etmenin yollarını daha iyi keşfetmesine yardımcı olacak.
Rusya'nın yanında, Türkiye de koronavirüsle mücadele konusunda Çin'e yardım eden ülkelerden. Türkiye'nin yardımlarını ve tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Salgının ardından Türkiye, Çin'e maske ve koruyucu kıyafetler gibi acil ihtiyaç duyulan tıbbi malzemeler sağladı. Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan, Devlet Başkanı Sayın Xi Jinping’e bir mektup gönderdi. Dışişleri Bakanı Sayın Çavuşoğlu, Çin Devlet Konseyi Üyesi ve Dışişleri Bakanı Sayın Wang Yi'ye telefon etti. Salgın nedeniyle ölenlere ve ailelerine başsağlığı dileyerek Çin'in önleme ve kontrol tedbirlerini takdirle karşıladıklarını ve Çin’in salgınla mücadelede en kısa zamanda zafer kazanacağına tam güven duyduklarını ifade ettiler. Çin tarafı, Türk tarafına sağladığı destekler ve Çin halkına gösterdiği dostluk için teşekkür ediyor. Çin ve Türkiye dost ve ortaktır, zor zamanlarda kararlılıkla birlikte dururlar.
'Çin, hayvan ticareti konusunda Türk tarafına ciddi endişelerini iletti'
Öte yandan, Türkiye’nin hayvan ve hayvansal ürün ithalatının askıya alınmasına ilişkin duyurusuna yanıt olarak Çin Ankara Büyükelçiliği ilgili Türk makamlarına bu konudaki ciddi endişelerini iletti ve buna kesinlikle karşı çıktığını ifade eden bir açıklama yaptı. Dünya Sağlık Örgütü, Çin’e yönelik olarak seyahat ve ticaret kısıtlamalarını desteklemediğini net bir şekilde dile getirdi. Şu an koronavirüsün mal ticareti yoluyla yayılacağına dair hiçbir kanıt yok. İlgili tarafların salgına nesnel ve rasyonel bir şekilde bakacağını, riskleri bilimsel ve makul bir şekilde değerlendireceğini, Uluslararası Sağlık Tüzüğü'nün ilgili hükümlerini ve DSÖ'nün profesyonel ve yetkili görüşlerini dikkate alarak aşırı reaksiyon göstermeyeceğini, normal ilişkileri ve ticari işbirliğini sürdüreceğini ümit ediyoruz. Bu aynı zamanda Çin'in salgını önleme ve kontrol etme çabalarını da destekleyebilir.
'Dr. Li, sorumluğunu yerine getiren bir doktordu, salgınla mücadeleye katkısından dolayı kendisine minnettarız'
Hastalığı ilk olarak duyuran Çinli doktor Li Wenliang'ın hikayesi dünya çapında yayıldı. Doktor Li'nin ölümünü nasıl değerlendiriyorsunuz? Çin Li'nin ölümüyle ilgili ne gibi bir adım atacak?
Dr. Li Wenliang'ın ölümü için hepimiz esef duyuyoruz ve başsağlığı diliyoruz. Dr. Li sorumluğunu yerine getiren bir doktordu, salgınla mücadeleye katkısından dolayı kendisine minnettarız. Yerel yönetimin ve ilgili makamların onunla ilgili konularda yanlış davranıp davranmadığına ilişkin olarak, Çin Ulusal Denetim Komitesi, vatandaşların Dr. Li ile ilgili dile getirdikleri konularda kapsamlı bir soruşturma yürütmek için Vuhan'a bir soruşturma ekibi gönderdi. Adil bir sonuç çıkacağına inanıyorum.
'Türklerin desteği bizi derinden duygulandırdı'
Son olarak, Türkiye halkına konuyla ilgili vermek istediğiniz bir mesaj var mı?
Öncelikle, bana ve büyükelçiliğe telefon, mektup ve resmi sosyal medya hesaplarımız aracılığıyla taziyelerini göndererek Çin'in salgına karşı aldığı tedbirleri desteklediklerini ve Çin halkının zorluklardan bir an önce kurtulması dileklerini ileten birçok Türk arkadaşımıza teşekkür ediyorum. Bazı arkadaşlar Ankara Büyükelçiliğimize ve İstanbul Başkonsolosluğumuza sağlık malzemeleri bağışladılar, hatta reçete önerisinde bulundular. Bu bizi derinden duygulandırdı ve herkese minnettarız.
Söylentiler ve panik virüsün kendisinden daha fazla zarar veriyor. Umarım tüm arkadaşlarımız salgına nesnel, sakin ve rasyonel bir şekilde bakarlar, Çinli arkadaşlarıyla iyi ilişkiler sürdürmeye devam ederler. Ankara Büyükelçiliğimiz ve İstanbul Başkonsolosluğumuz, yakın dönemde Çin’den Türkiye’ye dönen Çin vatandaşlarının iş başı yapmadan önce 14 gün boyunca evlerinden hiç çıkmadan karantinada kalmalarını talep etti.
Herkesin salgınla ilgili bilgileri yetkili kanallardan, doğru bir şekilde edineceğini umuyorum. Bu konuda gerçekten panik yapılmasına gerek yok. Ankara Büyükelçiliğimiz ve İstanbul Başkonsolosluğumuz, size en yeni bilgileri vermeye devam edecektir. Arkadaşlar Büyükelçiliğimizin resmi Twitter hesabını da takip edebilirler.