ABD Başkanı Donald Trump'ın Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani'ye suikast düzenleyerek İran'la savaşın eşiğine gelmesinin artçıları hissedilirken, İran'da 'İslam Devrimi'nin Zafer Günü' adı altında 11 Şubat'ta düzenlenen törenlerde Washington'a mesajlar verdi.
İran devlet televizyonuna göre bu yılki törenlere 'Süleymani Şafağı' adı verildi.
Ülke çapında düzenlenen törenlere dondurucu soğuğa rağmen katılan yüz binler, Süleymani posterleriyle yürüdü.
Tahran'ın Azadi Meydanı'nda dev Süleymani posterleri arasından halka seslenen Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin gündeminde ABD ve 21 Şubat'taki İran meclis seçimleri vardı.
Katılımcılar ABD, İsrail bayrakları ve Trump posterleri yakarken, Ruhani, Washington'ın İran İslam Devrimi'ni 'katlanılmaz, dayanılmaz' bulduğunu söyledi.
'41 yıldır her gece İran'a geri dönme rüyası görüyorlar'
İran Cumhurbaşkanı, "ABD gibi bir süpergüç için, İslam Devrimi ile büyük İran halkının zafere ulaşması ve bu süpergücün ülkemizden çıkarılması, dayanılmaz bir acıdır. Doğal olarak onlar 41 yıldan bu yana her gece topraklarımıza geri dönme rüyasını görüyor" dedi.
'Amerikalılar İran halkının büyüklüğünü anlayamadı'
ABD'nin İran'ın Ortadoğu'daki en güçlü ülkelerden biri olduğunu bildiğini belirten Ruhani, "Son iki yılda Amerika sevgili halkımızın sabrını tüketmek için tüm ticaretimize, tüm ithalat-ihracatımıza ve ülkenin tüm ihtiyaçlarına o kadar çok baskı uyguladı ki, ama Amerikalılar İran halkının büyüklüğünü anlayamadı" diye konuştu.
"ABD, sadece İran hükümeti ve yetkilileriyle değil, 83 milyonluk İran halkının tamamıyla karşı karşıyadır. Halkımız birlik beraberlik içerisindedir" diye ekleyen İran Cumhurbaşkanı "ABD sanıyor ki karşısında 41 yıllık bir uygarlık var, hayır, Amerikalıların karşısında binlerce yıllık İran uygarlığı bulunuyor" vurgusunu yaptı.
'Yaptırımlara karşı kendine yeterlilik'
Süleymani'den "Bölgede savaş ve istikrarsızlık çıkarmak hedefinde değildi. ABD ve İsrail'in yalanlarına rağmen, o, bölgenin güvenliği ve istikrarını amaçlıyordu" diye söz eden Ruhani, yaptırımlara karşı kendi kendine yeterlilik çalışmalarına dikkati çekti:
"Günümüzde kendi ihtiyaçlarımızı kendi ellerimizle karşılıyoruz. Füze, uçak, kruvazör, denizaltı, zırh delen füze ve hava savunma füzeleri dahil her yerde İran sanayini görmek mümkün. Her yerde İranlı mühendislerin elleriyle üretilen sanatı görebiliriz. Bu, büyük İran halkının bilim, askeri ve savunma gücünü gözler önüne seriyor. "
Tarım, petrol, doğalgaz, sağlık, bilgi tabanlı şirketler vb. sektörlerdeki ilerleme ve bağımsızlıktan bahseden İran Cumhurbaşkanı, "ABD yaptırım uygularsa geri adım atacağımızı sanıyor. Bu ABD'nin yanlışından kaynaklanıyor. İlaçlarımızın yüzde 97'si yerli imkanlarla yurtiçinde üretilmektedır. Geriye kalan yüzde üçü de gelecek yıllarda yurtiçinde üreterek tam bağımsızlığa ulaşmayı hedefliyoruz" dedi.
İran'da özellikle 'tarihteki en ağır' diye nitelenen ABD yaptırımları yüzünden yaşanan ekonomik krizin tetiklediği protestolar, Süleymani suikastının ardından, Devrim Muhafızları'nın ABD'nin füze saldırısı sanıp Ukrayna yolcu uçağı vurması ve 176 kişinin ölümüne neden olmasıyla yeniden canlanmıştı.
'Seçim sandıkları bizim kurtarıcımız'
21 Şubat'taki İran meclis seçimleri için reformcu isimlerin yaptıkları adaylık başvurularının yüzde 90'ının Anayasayı Koruyucular Konseyi (AKK) tarafından veto edilmesine rağmen, Ruhani, sistemin reformlarla düzeltilmesi umudu aşılamaya çalıştı.
Taraftarlarına "Seçim sandıklarından çekilmemeliyiz. Seçim sandıkları bizim kurtarıcımızdır" mesajını veren Cumhurbaşkanı, 'olası şikayet ve eleştirilere rağmen seçmenlere katılım' çağrısı yaparak ekledi:
"Size yalvarırım, pasif kalmayın."