İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu, 'İstanbul Yeşil Alanlar Çalıştayı'nda açılış konuşmasını yaptıktan sonra gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Cumhuriyet'in aktardığı habere göre, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan'ın Kanal İstanbul'un imar planının onaylandığına dair açıklamaları sorulan İmamoğlu, şunları söyledi:
'Sayın Cumhurbaşkanı sorgulasın bunu'
İmamoğlu, "Siz, her açıklamanızda ortak masadan bahsediyorsunuz ama gündemde bir yerel yönetimler yasa taslağı var, hazırlanıyor. Özellikle yetki kısıtlamasına ilişkin çok fazla madde var. Para cezası ve borçlanma yetkisini kısıtlayan maddeler de var. Tüm bunlar, bu projelere karşı sizin önünüzü tıkayabilir mi?" sorusuna şu yanıtı verdi:
'Derece deyince aklıma Fahrenheit ya da Celcius gelir'
"Genel Sekreter Yardımcınız Yeşim Meltem Şişli hakkında yaptığınız açıklamalar Sayın Cumhurbaşkanı'na da soruldu. 'Ben, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'na cevap verecek kadar derece kaybına uğramadım’ yanıtını verdi…”
"Önce şu kısmından başlayayım sorunuzun; benim Genel Sekreter Yardımcımın süreciyle ilgili net bulunmayan ifadem nedir? Şunu mu bekliyorlar benden: Birileri suç duyurusunda bulundu, ben de birileri gibi yargısız infaz yapacağım! Ben, hayatımda hiç böyle bir şey yapmadım. ‘İnceliyoruz’ dedim. Ama altını da çizdim, ‘Ben, insanın yaşamına, biçimine, tarzına, davranışına, inancına karşı bir hamle üretecek, saygısızlık yapacak, rencide edecek -bu, bir insanın başörtüsü olabilir veya başka bir inanca sahiptir, onu aşağılamak olabilir- bu şekilde davranacak bir insan, benimle 1 dakika aynı yerde duramaz. Bırak çalışanına, vatandaşa hiçbir şekilde bu tavır ve davranışta bulunamaz dedim. Bu kadar net bir açıklama. Ama inceleme yapılıyor. Bir taraf diyor ki, ‘Bu hakaretlere maruz kaldım’; diğer taraf da ‘Ben böyle bir şey demedim. Hatta beni soruşturun’ diyor kendi imzasıyla. Bir kanun, hukuki hak bunu sorgulayacağına, edepsiz, ahlaksızca manşetleri atan, ‘Ahlaksız kadın’ diye ta benim aileme kadar laf yetiştirmeye çalışan, zavallı, ne olduğu belli olmayan, gazeteci olduğunu da düşünmediğim insanları sorgulasınlar. Birincisi bu. İkincisi; bu soru sorulmuşsa ve Sayın Cumhurbaşkanı buna cevap vermişse, ben anlamadım. Sorulan soruyla bu aynı şey değil. Derece deyince benim aklıma ‘Fahrenheit’ ya da ‘Celcius’ gelir. Derece deyince benim aklıma insan gelmez. İnsanı hayatımda hiç derecelendirmedim. Sayın Cumhurbaşkanı’nın zihninde böyle bir şey varsa üzülürüm. Açıkçası kimse doğuştan İBB Başkanı ya da Cumhurbaşkanı olmadı. Bunlar kademeli bir şekilde oluyor. İnsanların katkısıyla ve puanlamasıyla, insanların verdiği yetkiyle oluyor. Bunu unutmamak lazım. Üzücü bir yorum olmuştur. Söyledikten sonra kendisi de üzülmüştür diye düşünüyorum."
'Duvar süslemelerine harcanan parayla kreş yaparım'
"Bilim adamlarının, 'Şu kadar lale ekilmese İstanbul'un yer bilimi sorunu çözülür, projelere kaynak aktarılır’ şeklinde ifadeleri oldu. Elinizde toplam bir maliyet var mı?”
"Geçmişe dönük elimizde çokça rakamlar var. Duvar süslemeleri ya da saksıda çiçek bakımı için yıllık 26-27 milyon civarında. Bu, her yıl yapılan bir bakım. Bunun bir de başlangıcı var. O duvarda gördüğünüz tüm mekanizmaların maliyetleri var. Yani bu işin bedeli 100 milyonlarca liraya kadar tırmanır. Hatta bazı ithal edilen işlerin yetkilerinin, sadece birkaç firmada olmasına kadar giden sonuçlar var. Ama bu işler 10 yıllık, 15 yıllık süreçler. Yani yeni işler değil. Yazık günah. O paralarla şehrimize, sadece 25 milyon TL ile ben 10-15 tane daha kreş yaparım. 15 tane kreş demek 1200-1300 çocuğumuzu her yıl hayata hazırlamak demek. Bu kadar verimli başka alanlara dönüştürebiliriz."