Türk Kızılay'dan yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Kınık, 2015'ten 2019'a kadar sadece 5 iş insanı ve 11 şirketin 'özel şart' öne sürerek bağış yaptığını, bunun da 5 yıllık dönemde kuruma bağışlanan toplam 10 milyar liralık bağış rakamı içerisinde sadece 50 milyon 852 bin lira civarındaki kısmı kapsadığını belirtti. Özel şartlı yardımların ağırlıklı olarak burs yardımı olduğunu aktaran Kınık, şöyle devam etti:
"50 milyon liranın yaklaşık 8 milyon lirası öğrencilere destek, 7 milyon lirası okul yardımlarına destek, yaklaşık 3 milyon lirası şehit ailelerine destek, yaklaşık 30 milyon lirası ise yurt yapımı için bağışlanan paralardır. Bize ve bağışçılarımıza yöneltilen 'vergi aklamak ya da vergi kaçırmak' gibi tartışmalara bir açıklama getirmemiz gerekirse 10 milyar liranın içerisinde özel şartlı yardımların oranı sadece binde 5'tir. Bu faaliyetlerimizin ise çok küçük bir kısmı paydaşlarla yürütülmüştür.”
'Başkent Gaz düzenli ve sürekli bağışçı'
Kınık, Kızılay'ın vergi kaçırmak isteyen şirketlere aracılık ettiği iddiasının son derece çirkin olduğunu vurguladı. Başkentgaz'ın Kızılay'ın düzenli ve sürekli bağışçısı olduğuna değinen Kınık, kurumun uzun zamandır Kızılay üzerinden öğrencilere burs, şehit ailelerine destek verdiğini, isminin faydalanıcılar tarafından bilinmemesi için Kızılay'ı aracı olarak kullandığını dile getirdi.
Türkiye'de, sadece Kızılay ve Yeşilay'a verilen bir vergi imtiyazı bulunduğuna işaret eden Kınık, şu bilgileri verdi:
"Yani Kızılay'a yapılan yardımlar, vergi mükelleflerinin matrahlarından tamamen düşürülebilir. Burada vatandaşlarımızın aklına takılan ya da eleştirilere konu olan husus, Başkent Gaz'ın Kızılay'a verdiği bağışla aslında devletten vergi kaçırdığı ithamıdır. Bu iddia gerek bağışçımızı gerekse Kızılay olarak bizleri çok üzmüştür. Resmi mali raporlarına bakacak olursak Başkent Gaz'ın 2018 vergi matrahları incelendiğinde Kızılay'a yapmış olduğu yardımların yüzde 5 bareminin altında olduğu görülecektir. Başkent Gaz bu bağışı doğrudan Ensar Vakfına da yapsa doğrudan Kızılay'a da yapsa, devlete verdiği vergide bir değişiklik olmamaktadır. Yani Başkent Gaz, Kızılay'a bağış yaparak vergide bir imtiyaz elde etmemiştir. Vatandaşlarımız müsterih olsun. Kızılay ağırlıklı olarak vatandaşlarımızın bireysel yaptığı, o küçük ama çok kıymetli katkılarından beslenmektedir."
'Uluslararası standartlarımız nedeniyle bu bağışlar yatmaktadır'
Türk Kızılay'ın gerek yurt içi gerekse yurt dışında çok sayıda kurum tarafından denetlendiğine ve onlarca kuruluşun Kızılay'a fon sağladığına dikkati çeken Kınık, şunları kaydetti:
"Bu kurumlara hesap verebildiğimiz için, uluslararası standartlarımız nedeniyle bu bağışlar yatmaktadır. AB her elini kolunu sallayana destek veren bir kuruluş değildir. BM her isteyene o parayı vermez. Almanya Şansölyesi Angela Merkez bizzat benimle telefonda görüşerek İdlib'deki Kızılay çalışmalarına 25 milyon Avro destek sağladı. Alman Hükümeti, Türk Kızılayı itibarlı bir paydaş seçti ve yardım verebileceğini gördü. Saydığım kuruluşların tamamı, Kızılay'ın bağımsız denetim raporlarını görmektedir. Dünyanın en büyük bağımsız denetim kurumlarından biri olan Deloitte, Kızılay'ı düzenli olarak denetlemekte ve bunu kamuoyuyla paylaşmaktadır."