Aralarında bir doktorun da yer aldığı 16’sı iş takipçisi tutuksuz 68 şüpheli hakkında ‘resmi belgede sahtecilik ve kamu, kurum ve kuruluşlarını zararına dolandırıcılık' suçlarından 5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırlandı.
Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilen 114 sayfalık iddianamede, şüphelilerden 15'inin Eskişehir Yunus Emre Devlet Hastanesi’nden 5 ile 12 bin lira arasında değişen ücretler karşılığında, sahte sağlık kurulu raporu aldıkları anlatıldı. Rapor alınanlara ait tetkik ve tahlillerin gerçek sonuçlar vermeyecek şekilde değiştirildiğinin tespit edildiği kaydedilen iddianamede, şüpheliler arasında yer alan bir psikiyatri doktorunun da aracıları yönlendirdiği, sağlıklı kişilere para karşılığında engelli raporu verdiği ifade edildi.
İş takipçisi, aracı veya sosyal güvenlik müşaviri adı altında dolandırıcılık yapan şüphelilerin rapor alacak kişiler yerine başkalarını muayeneye soktukları, kan-idrar tahlili verdirdikleri, muayene öncesi bazı ilaç ve şurupları içererek, yanlış sonuç alınmasını sağladıkları da iddianamede anlatıldı.
Haksız vergi indiriminden de faydalanmışlar
İddianamede ayrıca haklarında 15 yıla kadar hapis cezası istenen 40 şüpheliye ise, sahte sağlık kurulu raporuyla emekli oldukları için yaklaşık 4 milyon lira ‘yersiz ödeme’ yapıldığının tespit edildiği bildirildi. Bazı şüphelilerin ise aldıkları sahte engelli raporlarıyla haksız vergi indiriminden faydalandıkları belirtildi.
İddianamede ifadesine yer verilen şüphelilerden M.M., sahte sağlık kurulu raporu için gelenlerden 5 ile 12 bin lira arasında para aldıklarını itiraf etti.
'Hipertansiyon için tuzlu ayran içirirdik'
Sahte sağlık kurulu testleri için farklı yöntemler geliştirdiklerini anlatan M.M. ifadesinde, “Bazen de gerçek şeker hastası kişileri kan testine sokarak şeker hastalığı için rapor aldırdık. Rapor sahiplerine ait tetkik ve tahlillerin bazı yöntemler kullanılarak etkiler ve değiştirirdik. Şeker hastalığı için rapor sahibine kan testinden 15 dakika önce glikoz şurubu içirirdik ya da gerçekten şeker hastası olan bir başkasının kan verirdi. Epilepsi için 20 gün bir ilaç içirterek, teste sokuyorduk. Göğüs hastalıkları için solunum fonksiyon testinde (sft) rapor sahiplerini üfleme yapmamaları hususunda bilgilendirirdik. Kan gazı için rapor sahiplerine kola içirirdik, uyku apnesi testleri için özel hastanesindeki teknisyen ile anlaştık. İşitme testine girenlere ‘duymadık’ dedirttirdik. Hipertansiyon için tuzlu ayran içirirdik” dedi.