Taşınmalarına rağmen her gün evlerini ziyaret ederek, adım adım sulara gömülmesini izleyen vatandaşlar “Sular giderek yükseliyor. Günde neredeyse 2-3 metre yükseliyor. Her yer sular altında kalacak” diyerek iç çekiyor.
‘Evimiz, bahçemiz, arazimiz vardı, şu an 1 metre arazimiz kalmadı, hepsi kamulaştırıldı’
Sputnik’e konuşan Kesme Köprü köylülerinden Enver Süzer, 10 gün önce köydeki evini boşaltmış. Kendi evini boşaltarak ev kiralayan Süzer, “Burada ev yaptık bahçemiz vardı tarım arazimiz vardı, hayvancılık yapıyorduk. Şu an 1 metre arazimiz kalmadı, hepsi kamulaştırıldı” diyor.
Her gün adım adım su altında kalan evini izliyor: Kelimelerle ifade etmek çok zor
Evleri yolun hemen yanında olan ve tarihi eserlerin taşınması için yol yapılması nedeniyle evlerini ilk boşaltmak zorunda kalan ve şu an evi sular altında kalan Mehmet Sait Cihan, her gün evini ziyaret ediyor.
Evinin adım adım sular altında kalmasını seyreden Cihan evini göstererek “Bu ev benimdi. 17 yıl bu evde kaldım. Bu yolda sıra halinde evler vardı, tüm akrabalar burada yaşıyorduk. Ablam, halam, amcam böyle daire şeklindeydi. Buradan tarihi eserler geçeceği için ilk bizi çıkardılar. Babam burada yaşadı burada vefat etti, amcam burada yaşadı burada vefat etti, halam burada vefat etti. O tandırdan az ekmek yemedik. Burada bir değirmen vardı, değirmene at bağlayıp buğday öğütüyorduk. Bu evlerin altında ahırlar vardı, hayvan besliyorduk. Tabi çok zor. İnsanın geçmişini suya gömüyorsun, bunları kelimelerle ifade etmek çok zor” diyor.
‘Şu gördüğünüz suyun içinde bir cafem vardı’
Rebab çalarak iç çekiyor: Bu güzellikler yok ediliyor
İstanbul’dan Hasankeyf’i ziyaret eden Yıldırım Gürer, çaldığı rebab ile iç çekiyor. Hasankeyf’e çok üzüldüğünü söyleyen Gürer “Tasavvuf müziğinde, bizim ‘dolap niçin ağlarsın’ diye bir eserimiz var. Tasavvufla uğraşmayan ‘aman dolap da ağlar mı?’ diye burun kıvırır. Aslında dolap niye ağlarsın anısı şu, bir dağ başında bir ağacı kesiyorlar dolap yapıyorlar. Dolap ‘ne güzel ben doğada yaşıyordum, kendime göre güzelliğim, duygularım vardı. Kesildim, biçildim, bir odada dolap oldum. Onun için ağlarım.’ Şimdi ben doğaya karşı da, bozulduğu zaman aynı dolap gibi üzülüyorum. Bu güzellikler yok ediliyor. Bin yıllık bir medeniyet var. Zaman içinde geçecek. 50 yıllık bir baraj için bin yıllarca geçmişe sahip bir tarih yok ediliyor. Çok üzgünüm. Senede 2 kere gidip gelirim. Doğa güzelliği gitmiş, kendine has güzellikler kaybolmuş” şeklinde konuştu.