“Türkiye ve Akdeniz Ülkeleri Tarımı İçin Potansiyel Tehdit: Kahverengi Kokarca” başlıklı uluslararası bir konferans düzenlendi. İstanbul’da gerçekleşen konferansa Türkiye’den ve dünyanın çeşitli bölgelerinden katılan uzmanlar, 300’den fazla meyve ve bitkiye zarar veren Türkiye’de de görülmeye başlayan istilacı böcekten kurtulmanın yollarını tartıştı.
Konferansta açıklamalarda bulunan 19 Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Celal Tuncer, kahverengi kokarcanın Türkiye’ye 2017 yılında giriş yaptığını söyledi.
Fındık başta olmak üzere tüm tarımsal ürünler tehdit altında
Konferans sonrası soruları yanıtlayan Tuncer şunları söyledi:
“Kahverengi kokarca, fındık başta olmak üzere 300’den fazla tarımsal ürüne zarar verebiliyor. Kısa vadede ülkemizde risk altında bulunan ana ürün fındık olduğu için biraz daha dikkat çekici. Aksi takdirde kahverengi kokarcanın yayılma alanı olan Avrupa ve Kuzey Amerika’yı dikkate aldığımızda hemen hemen tüm tarımsal ürünler için tehdit oluşturuyor. Şuanda Karadeniz bölgesinde Artvin, Rize, Ordu, Giresun ve Samsun’da yayılıyor. En son Yalova’da görüldü. Buralarda fındık başta olmak üzere narenciye, üzüm, Trabzon hurması, mısır, biber, domates ve aklınıza gelebilecek her türlü tarımsal üründe büyük tehdit teşkil ediyor.”
'Fındıktaki hasarlı ürün oranı yüzde 20'
Halk arasında pis kokulu böcek olarak bilinen kahverengi kokarca’ hakkında bilgi veren Tuncer, böceğin fındıktaki tahribatını şöyle açıkladı:
“2019 verilerimizde popülasyon henüz yeni olmasına rağmen henüz çok büyük bir artış göstermedi. Fakat fındıktaki kayıp oranı hasarlı ürün oranı yüzde 20’lere ulaştı. Önümüzdeki yıllarda Avrupa ve Amerika’daki gibi böcek popülasyonu arttığında fındıkta yüzde 50’lerin üzerinde bir kayba sebep olabilir. Böcek meyvede şekil bozukluğuna sebep olabiliyor. Meyve şekil kaybediyor. Pazar değerini yitiriyor, acılaşıyor. Fındıkta acılaşma ve çöküntüler ve içerisinde kahverengi lekeler oluşuyor. Domateste kırmızıdan açık sarıya dönüşen lekeler, biberde şekil bozuklukları, mısır tanelerinin tamamen içinin boşalması besin değerini yitirmesi gibi belirtilerle ortaya çıkar. Zaten bu böcekler halk arasında pis kokulu böcek olarak bilinir.”
'Türkiye için sadece fındıkta 1 milyar dolarlık bir kayıp'
Karadeniz Bölgesi’nin en çok risk teşkil eden bölge olduğunu söyleyen Tuncer şunları ifade etti:
“Sadece şuna dikkat etmek gerekir bu böcek yeni bir tür, eski türlerle alakası yok. Bu böcekler Türkiye için sadece fındıkta 1 milyar dolarlık kayıp demektir. Şeftali ve elma en yakın risk altında olan ürünlerimiz bunu takip eden üzüm, kayısı gibi ürünler de tehdit altındadır. Şuan yayılmaya devam ediyor. 3 yıl içerisinde 8 ilimize yayıldı. Tahminim tespit edilemediği halde var olan iller olduğu yönünde Türkiye’nin tüm bölgeleri risk altındadır. Özellikle Karadeniz bölgesi en yüksek risk alan bölgemizdir."
Düşmanı Samuray ağacı
"Kimyasal ilaç kullanımı hem Gürcistan hem İtalya hem Amerika’da yaklaşık 15 senedir devam ediyor. Bu kadar geniş bir alanda zarar yapan bir böcek için yılda 5-6 ilaçlamayı gerektiren kimyasal uygulaması ile tarımın sürdürülebilir olması mümkün değil. Ana vatanı olan Çin’de bu böceği kontrol altında tutan bir doğal düşman var. Samuray aracı dediğimiz araç kahverengi kokarcanın yumurtalarını yiyerek yok ediyor. Onun doğal düşmanı yani canlı ile canlıyı yok ediyorsun çevreye bir zararı yok. Yapılan çalışmalarda bu böcek zararlı değil. Çünkü bu samuray aracı tarafından kontrol ediliyor. Temmuz ortasında bir ilaçlama öneriyoruz.”