İsrail'in bir yıl içinde üçüncü kez sandığa gideceği 2 Mart seçimi öncesi Başbakan Benyamin Netanyahu ile rakibi Mavi-Beyaz İttifakı lideri Benny Gantz'ı ayrı ayrı ağırlayan ABD Başkanı Donald Trump, Filistin Yönetimi'ne hiç sormadan oluşturduğu ve 'Yüzyılın Anlaşması' adını taktığı Ortadoğu barış planını İsrailli liderlerle teatiye koyuldu.
Beyaz Saray'da İsrailli liderlerle görüş alışverişinde bulunan Trump, damadı ve başdanışmanı Jared Kushner'in tek taraflı şekillendirdiği, Filistin tarafının kabul etmediği 'Yüzyılın Anlaşması'nı yarın kamuoyuna açıklayacağını duyurdu.
Netanyahu ile birlikte Oval Ofis'te gazetecilerin karşısına geçen ABD Başkanı, İsrail'in 'Apartheid' benzeri işgal, ilhak, yaptırım rejimi altındaki Filistin halkının Birleşmiş Milletler tarafından tanınan haklarını da ortadan kaldırmaya yönelik 'Yüzyılın Anlaşması' ile ilgili şunları söyledi:
"Yarın öğlen 12:00'de (TSİ 20:00) planı açıklayacağız. Bu çok büyük bir plan ve İsrail ile Filistinlilere yönelik bir teklif görevi görecek."
"Gerçekleşmeye en yakın plan bu. Neler olacağını göreceğiz."
'Birçok Arap ülkesinin desteğine sahibiz'
"Başbakanın (Netanyahu) ve birçok Arap ülkesinin desteğine sahibiz. Sanıyorum sonunda Filistinlilerin de desteğini alacağız."
Filistin tarafının ilk başta anlaşmayı kabul etmeyeceğini, ancak zaman içinde kabul edeceğine inandığını dile getiren Trump, şöyle konuştu:
'Aslında Filistinliler için çok iyi anlaşma'
"Bu aslında onlar için çok iyi bir anlaşma. İçinde çok iyi maddeler var ve bunu isteyeceklerini düşünüyoruz. Şimdilik onlar olmadan anlaşma da yapmayız. Fakat sorun değil."
Trump planda Filistinliler için neyin iyi olduğuna açıklık getirmedi.
Bibi'den tasdik: Bu fırsatı kaçırmayacağız
Netanyahu da anlaşmanın çok büyük ve İsrail için çok değerli olduğunu söyleyerek "Bu önemli bir fırsat ve biz bunu kaçırmayacağız. Bu, Yüzyılın Anlaşması" dedi.
Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas'ın 'yüzyılın şamarı' diye nitelediği 'Yüzyılın Anlaşması', basına sızdığına göre, 'Kudüs'ün tamamının İsrail'e bırakılmasını, Batı Şeria'daki yasadışı Yahudi yerleşimlerinin varlığını sürdürmesini içerirken, İsrail'in topraklarından sürdüğü 6 milyona yakın Filistinli mültecinin dönüş hakkına değinmiyor ve Filistin halkı lehine herhangi bir şey içermiyor'.