Putin, İkinci Dünya Savaşı sırasındaki Leningrad (St. Petersburg) Kuşatması’nda ölenler için Kudüs’teki Sacher Park’ta dikilen ‘Hatıra Mumu’ anıtının açılışında konuştu.
Kudüs'teki etkinliğin Leningrad kuşatmasının kırılması (27 Ocak 1944) ve Kızıl Ordu'nun Nazilere ait Auschwitz-Birkenau toplama kampındaki esirleri kurtarması (27 Ocak 1945) gibi iki önemli tarihin yıldönümü öncesinde gerçekleştiğine dikkat çeken Putin, anıtın açılışına katılmaktan onur duyduğunun altını çizdi.
Putin, "Tarihte benzersiz direnişlerin, büyük ölçekli insan trajedilerin örnekleri çoktur. Ancak Leningrad kuşatması ve Holokost hiçbir şeyle kıyaslanamaz" dedi.
Tüm dünyanın Leningrad ile çevresindeki savunucuların ve sakinlerinin fedakarlığını bildiğini belirten Putin, bu olayların iyi belgelendiğini kaydetti.
Hiçbir şeyin 'o dönemde insanların gerçekte neler yaşadığını' aktaramayacağının altını çizen Putin, Leningrad'da yaşananları kendi ebeveynlerinden öğrendiğine dikkat çekerek "Babam memleketini cephede savundu. Annem de, bir çocuğuyla kuşatma altındaki şehirdeydi. O çocuk, 1942 kışında öldü ve binlerce, yüz binlerce vatandaşla birlikte St. Petersburg'daki Piskarevskiy Anıt Mezarlığı'na gömüldü" diye konuştu.
Milyonlarca insanın ortaya koyduğu cesaretin ve Nazilerin eylemleri hakkındaki haklı öfkenin nesilden nesle aktarıldığını kaydeden Putin, "Düşmanın planı son derece saçmaydı. Leningrad sakinlerinin açlıktan ölüme mahkum edilmesi ve şehrin sürekli bombalanarak yerle bir edilmesi. Ancak düşman, belgelerle tespit edilmiş bu emri yerine getiremedi. Farklı milletlerden insanları içinde barındıran Leningrad halkı, kesintisiz çatışmaların yaşandığı cephede ve cephedekiler için dur durak bilmeden silah ve mühimmat üretilen fabrikalarda asla pes etmedi ve teslim olmadı" ifadelerini kullandı.
'27 Ocak Rusya ve İsrail için sembolik bir tarih'
İsrail Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin ise, Putin'in Leningrad'da doğduğunu belirterek, "Doğduğunuz evi gördüm, bazen size bakan Yahudi nineyi gördüm. Aileniz, bu korkunç kuşatmadan sağ kurtuldu" dedi.
27 Ocak'ın Rusya ve İsrail'in geçmişinde ortak ve sembolik bir tarih olduğunu söyleyen Rivlin, "Ocak ayının ortasında Kudüs'teyken Ocak 1942'de Leningrad'daki soğuğu tahayyül etmek zor. Hayatta kalanlar, 1942 kışının kentin yaşadığı en sert kış olduğunu söylüyor. Belki de, Leningrad kuşatmasının kırıldığı gün olan 27 Ocak'ın ortak geçmişimizde sembolik bir tarih olması tesadüf değildir. 27 Ocak 1945'te de Kızıl Ordu, Oswiecim kentindeki toplama kampını özgürlüğüne kavuşturdu" diye konuştu.
Rivlin, günümüzde İsrail'de kuşatmadan sağ kurtulanların, Kızıl Ordu gazilerinin ve çok sayıda Sovyet Yahudi'nin yaşadığını sözlerine ekledi.