Türkiye’ye ilk resmi ziyaretini gerçekleştiren Avrupa Parlamentosu’nun (AP) yeni Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor, Ankara’da temaslarda bulundu. AP’nin yıllık Türkiye raporu hazırlığı bağlamındaki ziyaretlerinde Amor, Dışişleri Bakan Yardımcısı Faruk Kaymakçı ile bir araya geldi. TBMM’yi de ziyaret eden Amor, burada AK Parti milletvekilleri; Türkiye-Avrupa Birliği (AB) Karma Parlamento Komisyonu Eş Başkanı İsmail Emrah Karayel, TBMM AB Uyum Komisyonu Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar ile TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Hakan Çavuşoğlu ile görüştü.
‘AB üyeliği stratejik hedef’
Görüşmeye ilişkin Sputnik’e konuşan Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eş Başkanı, AK Parti Kayseri Milletvekili İsmail Emrah Karayel, AB’ye tam üyeliğin Türkiye için stratejik hedef olduğunu ve bundan vazgeçilmesinin söz konusu olmadığını Raportör Amor’a ifade ettiklerini kaydetti.
‘Haklı eleştiriler olabilir ancak rapor taraflılıktan uzak olmalı’
Karayel, “Türkiye’nin 15 Temmuz sonrasındaki süreçte FETÖ ve diğer terör örgütleri ile mücadele ettiğini ve aynı zamanda yargı reform paketiyle ve insan hakları eylem planıyla AB sürecinde de kararlılıkla devam ettiğini, ilerleme istediğini gösterdiğini ifade etmiş olduk. AP’nin Türkiye raporunda haklı eleştirilerin olabileceğini ama bu raporun taraflılıktan uzak, daha objektif, olumlu adımları da yansıtan bir rapor olması gerektiğini ifade ettik. Maalesef önceki raporlarda Türkiye’ye karşı neredeyse sadece olumsuzlukların yer aldığını; 15 Temmuz sonrasındaki süreçte olağanüstü halin kaldırılmasından tutun da yargı reform paketi, insan hakları eylem paketi gibi birçok alanda gelişmelerin olduğunu, en çok eleştirilen hususlardan olan insan hakları konusunda da ciddi iyileşmelerin olduğunu ifade etmiş olduk” diye konuştu.
‘Deniz yetki alanları sınırlandırması Türkiye - AB problemi değil’
Görüşme sırasında Doğu Akdeniz ve Libya konusunun da gündeme geldiğini belirten Karayel, şöyle devam etti:
“Türkiye’nin, Doğu Akdeniz’de deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasıyla ilgili duruşunun egemenliğin gereği olduğunu ve egemenlikle ilgili bu duruştan vazgeçilemeyeceğini belirttik. Avrupa’nın da Türkiye - Yunanistan veya Türkiye - Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) arasındaki iki taraflı sıkıntıları ‘AB sıkıntısı’ haline getirmesinin doğru olmadığını ifade ettik. Deniz yetki alanlarıyla ilgili sınırın bir Türkiye - AB problemi olmadığını, aslında Doğu Akdeniz’deki problemin temelinin Kıbrıs’la ilgili olduğunu ve Kıbrıs sorunun çözümünde bunların hepsinin kendiliğinden çok daha kolay bir şekilde çözülebileceğini ifade ettik. Tabi süreç içinde AB’nin GKRY’ni üye olarak almasının barışa hizmet etmediğini de ifade ettik.”
Karayel, “Türkiye’nin bölgesinde, NATO’da oynadığı rolü; İran sürecindeki kritik rolünü, Libya ile ilgili barışı destekleyen, tarafları barışa yönlendiren rolünü de ifade etmiş olduk” diye ekledi.
Gümrük Birliği anlaşmasının güncellenmesi ve vize serbestisi konularının da gündemde olduğunu kaydeden Karayel, AB tarafından bu konularda adım atılmasının iki tarafın da yararına olacağını belirttiklerini söyledi.
CHP: Amor, AB’nin Türkiye’ye karşı taahhütlerine bağlı olduğunu vurguladı
AP Türkiye raportörü Nacho Sanchez Amor, Ankara temaslarında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’le de bir araya geldi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ünal Çeviköz kendisinin de yer aldığı Kılıçdaroğlu-Amor görüşmesine ilişkin yaptığı açıklamada, Amor’un Türkiye’nin AB’ye tam üyelik müzakerelerinin önemini dile getirdiğini ve geçen hafta AP’de müzakerelerin durdurulmasını talep eden bir önerinin reddedilmiş olmasını bu çerçevede önemli gördüğünü belirttiğini aktardı. Çeviköz, Amor’un AB’nin Türkiye’ye karşı taahhütlerine bağlı olduğunu vurguladığını kaydetti.
‘Rejim değişikliği aradaki mesafeyi açtı’ endişesi
Görüşmede Kılıçdaroğlu’nun ise “Türkiye’de 2018 seçimlerinden sonra değişen ortamın yarattığı sıkıntılardan ve bu bağlamda Türkiye’nin içine girdiği rejim değişikliğinin Türkiye ile AB arasındaki mesafeyi giderek açmakta olduğundan duyduğu endişeyi” dile getirdiğini belirten Çeviköz, şöyle devam etti:
“Bu çerçevede, Sayın Kılıçdaroğlu, insan hakları açısından Türkiye’nin uymakla yükümlü olduğu AİHS ve AİHM kararlarının uygulanmamasından dolayı Türkiye hakkında Avrupa kamuoyunda giderek artan olumsuz algının altını çizmiştir.”
HDP: Türkiye’nin demokratikleşme sürecine dönmesi için Avrupa kurumları daha yapıcı rol üstlenmeli
HDP Dış İlişkiler Komisyonu Eş Sözcüsü Feleknas Uca da, raportörün ziyaretine ilişkin yaptığı bilgilendirmede, “AB-Türkiye ilişkileri, tutuklu seçilmişlerin durumu, belediyelere yönelik kayyım gaspları, Kuzey Suriye’deki ve bölgedeki gelişmeler hakkında görüş alışverişinde bulunulmuştur. HDP olarak Türkiye’nin demokratikleşme sürecine dönmesi için Avrupa kurumlarının daha yapıcı bir rol üstlenmesi gerektiği yönünde tutumumuz aktarılmıştır” dedi.
İYİ Parti’den yapılan açıklamada da, Akşener- Amor görüşmesinde Türkiye-AB ilişkilerinin geneli ve üyelik yol haritasına ilişkin partinin fikirlerinin paylaşıldığı aktarıldı.