Moskova Devlet Üniversitesi Küresel Politika Fakültesi’nden Doç. Dr. Aleksey Fenenko, Sputnik’e açıklamasında, "Moskova ve Ankara, dış politika amaçları çelişse de oldukça başarılı iletişim kurdu. Rusya ve Türkiye’nin birbirine ihtiyacı var. Üstelik bu sadece, Rusya’nın örneğin Türk tekstil sanayisi için önemli bir pazar olduğu ekonomiyi değil, jeopolitiği de ilgilendiriyor. Rusya için Türkiye’yle partnerlik, Akdeniz’e açılan kapı. Türkiye için de Rusya; Bulgaristan, Ermenistan, Yunanistan ve kısmen İran’dan farklı olarak toprak iddiası olmayan tek komşusu" ifadelerini kullandı.
'AB, Türkiye'yi beklemediğini açıkça ortaya koydu'
Türkiye’nin müttefikleriyle ilişkileri de değerlendiren uzman, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Örneğin müttefik olduğunu iddia eden ABD, 2003 Irak operasyonundan bu yana tam 17 yıldır Türkiye’ye yönelik açık bir şekilde düşmanca politika uyguluyor. Batı, tüm çağrılara rağmen 1915 olaylarıyla ilgili söylemini bile değiştirmedi. Avrupa Birliği (AB) açık bir şekilde Türkiye’yi saflarında görmek istemediğini ortaya koydu, maalesef öyle. Rus-Türk ilişkilerinde krize yol açan 2015’teki üzücü olay da kötü ilişkilerin ülkelerimize hiçbir şey kazandırmayacağını gösterdi."
"Bu ülkeler Türkiye ve Rusya’nın arasını bozmak için elinden geleni yapacak. ABD, 2014’ten bu yana Karadeniz’de Rusya’ya açık bir karşı-ağırlık arayışı içinde ve elbette Rusya’yı Karadeniz’e hapsetmek için Moskova ve Ankara’yı çatıştırmak istiyor. Amerikalılar için başarılı Rus-Türk diyaloğu, boğaza takılan kemik gibi. Dönemin ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, 2014’te Bükreş'te şunu söylemişti: ‘Rusya, Kırım’ı geri alarak ve Abhazya ile ittifak anlaşmasını yaparak Karadeniz’de tekrar hakim konum kazandı.' Demek ki, Washington’un görüşüne göre, bu bölgede Rusya’ya karşı-ağırlık bulmak lazım."