ABD Dışişleri Bakanlığında düzenlenen brifingde gazetecilerle bir araya gelen Özel Temsilci Hook, İran ve ABD arasında yaşanan gerilime ilişkin açıklamalarda bulundu.
Hook, İran'da düzenlenen yönetim karşıtı protestolarda eylemcilere karşı işlenen insan hakları ihlallerinde rol aldığı gerekçesiyle İran Devrim Muhafızları Ordusu (IRGC) komutanlarından Hasan Shahvarpour'u da yaptırım listesine aldıklarını açıkladı.
'İran'ın petrol satışı yüzde 80 azaldı'
ABD'nin İran'a uyguladığı ekonomik yaptırımların Tahran yönetimini oldukça zora soktuğunu söyleyen Hook, söz konusu yaptırımlar nedeniyle bu ülkenin petrol satışının yüzde 80 azaldığını ve bundan yıllık zararının 50 milyar doları bulduğunu kaydetti.
Ayrıca Tahran'ın ABD ve diğer ülkelere yönelik tehditlerine devam etmesinin İran'ı daha zor duruma sokacağını dile getiren Hook, Tahran yönetimine tehditlere son vermesi çağrısında bulundu. Hook, "İran rejimi dünyayı tehdit etmeye devam ettikçe daha da yalnızlaşacak. İran normal bir ulus gibi hareket etmedikçe bu yalnızlık gün geçtikçe derinleşecek." değerlendirmesinde bulundu.
'BM yaptırımları devreye girebilir'
Öte yandan, ABD Başkanı Donald Trump'ın kararıyla ABD'nin 2018'de ayrıldığı nükleer anlaşmaya da değinen Hook, anlaşmanın korunması için çok bir sebep kalmadığını savundu.
Hook, "İran'ın nükleer anlaşmadan kaynaklanan yükümlüklerini yerine getirmediği gerekçesiyle İhtilaf Çözüm Mekanizmasını işletme kararıyla Birleşmiş Milletler (BM) yaptırımları tekrar devreye girebilir." ifadesini kullandı.
Nükleer anlaşma
İran ile Çin, Fransa, Almanya, Rusya, İngiltere ve Avrupa Birliği (AB) arasında 2015 yılında Tahran'ın nükleer faaliyetlerinin düzenlendiği ve denetim altına alındığı bir anlaşma imzalanmıştı. ABD Başkanı Donald Trump'ın göreve gelmesinin ardından Washington, anlaşmadan tek taraflı çekilerek İran'a yeniden yaptırım uygulamaya başlamıştı.
Anlaşmanın diğer taraflarından Washington'u durdurmasını isteyen ancak bunda başarılı olamayan İran, Temmuz 2019'da nükleer anlaşmanın bazı maddelerini, 5 Ocak'ta da anlaşmadan kaynaklanan tüm taahhütleri askıya aldığını açıklamıştı.
Daha sonra Tahran, yaptırımların kalkması ve menfaatlerin temin edilmesi halinde yeniden anlaşmaya dönmeye hazır olduğunu belirtmişti.